[Bekir Salim]
Evet, sevgili Enes, on yedi bin kadın suçsuz yere zindanlarda… Kimi “Kocan gelsin seni öyle serbest bırakalım!” denilerek rehin tutuluyor. Kimi kermese mantı hazırladıkları için terörist suçlamasıyla mahpus… İşkence, tecavüz, bin türlü hakaret… Beş yüzden fazla çocuk anneleriyle beraber hücrelerde çürürken binlerce bebek sayılacak yaşta çocuk, ortada kalmış durumda… İnsanlar aç, bîilâç… Anadolu insanı narkoz altında; ya olaylardan habersiz ya da korku belâsı, menfaat hastalığıyla suskun… Dünya da sessiz… Nerede kadın hakları savunucuları? Biz mi anlatamıyoruz, onlar mı ilgisiz? Sen başarılı bir NBA oyuncususun. Gel bu meseleyi dünyaya duyuralım… Ben “Hizmet gönüllüsü kadınları” işleyeyim, sen ülkedeki genel kadın problemlerine temas et:
BEKİR SALİM:
Ameliyat üstü, doğumhanede,
Koluna kelepçe vurulan kadın…
Peşinde on polis, o hengâmede,
Hâlâ bebeğine sarılan kadın…
ENES KANTER:
Sadece sözde mi, nerede, hani;
Cennet ayağına serilen kadın?
Dokuz ay karnında taşıdı seni,
Şimdi köle gibi görülen kadın…
BEKİR SALİM:
Kermeslere koşmak yegâne suçu,
Okşamak yetimi, doyurmak açı,
İnsana hizmette süpürge saçı;
Hakkında “müebbet” verilen kadın…
ENES KANTER:
Gündüz tarlalarda, gece evde yâr,
Gün yirmi dört saat çeker ah ü zâr,
Gene zerre kadar görmez itibar,
Kalbi kırk yerinden kırılan kadın…
BEKİR SALİM:
Hapiste dertleri üst üste yığar,
Acıdan sütünü toprağa sağar,
Sel olur gözyaşı göklere yağar,
Duadan elleri yorulan kadın…
ENES KANTER:
Kelimeler bitti, tükendi sözüm,
Zaten konuşmaya var mı ki yüzüm?
Anamız, bacımız değil mi bizim;
Sokak ortasında vurulan kadın?
BEKİR SALİM:
Rehin tutulurlar mafya fikrince,
Bu zulümler yoktu Milâttan Önce,
Hakaret, tecavüz, türlü işkence…
Zindandan zindana sürülen kadın…
ENES KANTER:
Cehalet devrinden kalma bir töre,
Güçsüzü vururlar hep yerden yere,
Bu vahşi dünyada göz göre göre,
Her gün ölüp ölüp dirilen kadın…
BEKİR SALİM:
Salim der, içime düştü bir sızı,
Ne büyük imtihan yazılan yazı,
Zalim için yalnız pazarlık kozu,
Defteri tâ baştan dürülen kadın…
ENES KANTER:
Enes der, tövbeyle dönmeli öze,
Yürekten damlalar düşmeli göze,
Fatma Anamızdan (R.A.) yadigâr bize,
Nazlı bir gül gibi derilen kadın.
(tr724)