Damat Bey bir akşam vakti istifa ediyor.
İstifasını Instagram’dan duyuruyor.
Koca koca televizyon kanalları sus pus.
Saatler geçiyor, tık yok.
Sebebi malum, Saray‘dan talimat yok!
Damat Bey, istifasında “at izi it izine karıştı” diyor.
“Allah sonumuzu hayreylesin” diyor.
Daha ne desin?..
Saatler geçiyor, Saray suskunluğunu koruyor. Hükümetten de, ilgili
bakanlıktan da açıklama yok.
Bir süre sonra bazı yandaşlar, bazı yağdanlıklar ses veriyor:
Gitme kal, bizi bırakma!
Reis, istifayı reddet, kabul etme!
Gülünesi ağlanası bir manzara.
Sadece bu trajikomik istifa olayı bile
bir tek adam rejiminin ne olduğunu
olanca açıklığıyla gözler önüne seriyor,
soruların yanıtları anlaşılıyor.
Para nasıl pul oldu?
Lira dolar karşısında yıl başından
bu yana nasıl yüzde 40 değer kaybetti?
Ekonomide kriz nasıl derinleşti?
Borç sorunu, döviz sorunu
nasıl idare edilemez hale geldi?
İşsizlik, yoksulluk nasıl aldı başını gitti?
Tüm yanıtlar Damat Bey‘in istifasında
yatıyor, rejimin tek adam
niteliğinde yatıyor.
Yargı bağımsız değilse…
Güçler ayrılığı güme gitmişse…
Hukukun üstünlüğü kalmamışsa…
İfade özgürlüğü yoksa…
İnsanlar sinmişse…
Farklı ses çıkarmaktan,
en ufak eleştiri yapmaktan korkuyorsa…
Korkmayanlar hapse düşüyorsa…
Muhaliflere vatan haini damgası vuruluyorsa…
Saray gibi düşünmeyenler düşman gibi
görülüyorsa, muhaliflere düşman muamelesi yapılıyorsa…
Bağımsız medya, özgür medya
ölümcül darbeler yemişse…
Bir Maliye Bakanı’nın istifa haberini bile
saatler boyu veremez hale gelmişse…
Haber yapabilmek için Saray talimatı
beklemek gibi acınacak hallere düşmüşse…
Tek adam rejimi yüzündendir bütün bunlar.
Bu nedenle memlekette kriz vardır.
İstikrarsızlık vardır.
Bir kez daha yazın bir kenara:
Tek adam rejimi Türkiye’yi gün geçtikçe
bir cehennem çukuruna çekiyor.
Allah sonumuzu gerçekten hayreylesin!
Nokta
Bu metin, usta gazeteci Hasan Cemal’in T24’teki yazısından kısaltılarak alıntılanmıştır.