Türkiye’nin Suriye’nin Kuzey Doğusuna düzenlediği Barış Pınarı Harekâtı’na onay veren ABD Başkanı Trump, harekât bölgesindeki cezaevleri ve kamplarda SDG gözetiminde tutuklu IŞİD’liler ile eş ve çocuklarının sorumluluğunu Türkiye’nin üstlendiğini, bundan böyle IŞİD’le mücadele görevinin de Türkiye’ye ait olduğunu duyurmuştu.
SDG kontrolündeki bölgelerde 10 dolayında cezaevi ve kamplarda tutulan IŞİD’çilerle eş ve çocuklarının sayısı 100 bini aşıyor. Ancak 9 Ekim’de harekât başladıktan sonra, çok sayıda IŞİD’linin tutuldukları kamplardan kaçtıkları öne sürülürken, Dışişleri Bakanı Mevlit Çavuşoğlu ise YPG-SDG’nin IŞİD’lileri ‘para karşılığı saldığını’ iddia eden açıklamalar yaptı.
Bağdadi’nin Hatay-Reyhanlı’ya 5 km mesafedeki Barişa köyünde ortadan kaldırılması, IŞİD’in Türkiye sınırlarının dibine kadar gelebildiğini göstermesinin yanında, Türkiye açısından ciddi bir istihbarat ve güvenlik zafiyetinin işareti.
İKİ KADIN ANKARA’YA NASIL ULAŞTI?
Ortada bir soru var: IŞİD’li iki kadın ve çocuklarının Suriye’deki kamplardan kaçıp, sınırı geçip, başkent Ankara’ya kadar rahatça gelerek, ülkelerine dönmek üzere Hollanda Büyükelçiliğine başvurmayı nasıl başardıkları?
Hollanda Büyükelçiliği, beraberlerinde üç çocukla ellerini-kollarını sallayıp Suriye’den Ankara’ya gelen kadınlardan birisinin başvurudan bir gün önce Hollanda vatandaşlığından çıkartıldığını ve ülkeye kabul edilmeyeceğini, diğeriyle ilgili ise inceleme yapıldığını İçişleri Bakanlığı’na bildirmese, IŞİD’li kadınların varlığından kimsenin haber olmayacaktı.
Özetle, son bir haftada yaşanan bu iki olay, sınırın 5 kilometre ötesinde IŞİD lider Bağdadi yaşarken, IŞİD’lilerin de Suriye’den kalkıp yüzlerce kilometre yol kat ederek Türkiye başkentine ya da diledikleri herhangi bir başka şehre rahatlıkla ulaşabildiklerini, ülkeye kolayca girebildiklerini sergiliyor.
Üstelik ABD’nin, bu operasyon için, Erdoğan’ın ‘terör örgütü lideri’ dediği, kırmızı bültenle arandığını ilan ettiği, buna rağmen Trump’ın Beyaz Saray’a davet ettiği SDG’li Mazlum Kobane’yle istihbarat paylaşımı ve işbirliği yapıldığını açıklaması, Erdoğan ve hükümeti açısından ciddi bir saygınlık erozyonu.
Erdoğan sürekli vurguladığı gibi ‘bir gece ansızın’ olmasa da, Trump ve Putin’in onayıyla Kuzey Suriye’ye girdi ama ummadığı şekilde kucağında IŞİD’i buldu.
Bu yazı Ahval’de Zülfikar Doğan tarafından kaleme alınmıştır. Yazının tamamı için: https://ahvalnews-com.cdn.ampproject.org/c/s/ahvalnews.com/tr/isid/baris-pinarinin-ilk-faturasi-isid-turkiyenin-kucaginda-kaldi?amp