Ahval Yazarı Ergün Babahan’a konuşan gazeteci yazar Ahmet Nesin, 15 Temmuz darbe girişiminin ardındaki TSK yapılanmasına dair çarpıcı bilgiler verdi. Nesin, Erdoğan’ın Avrasyacılarla birlikte 15 Temmuz’u bütün muhalifleri tasfiye için kurguladığını aktardı.
Babahan, şunları yazdı: “Ahmet Nesin’in vardığı sonuç şu: 15 Temmuz için hazırlanmış bir darbe girişimi var. Erdoğan ve Avrasyacılar bu darbe girişimini haber alıyor ve kendi darbelerini hazırlayıp hem NATO’cuları, hem Cemaatcileri, hem Kürtleri, hem de Avrupa Birliği yanlısı liberalleri tasfiye sürecini başlatıyor.
Nesin’in görüşmeleri sonucu edindiği kanaate göre, Cemaat kadroları darbe girişimi içinde var ama darbe girişiminin liderliği onlarda değil, çünkü Cemaat’in Silahlı Kuvvetler içinde Orgeneral veya Korgeneral seviyesinde üyesi yok.”
Babahan’ın yazısı ve Ahmet Nesin’in cevapları şöyle:
Ahmet Nesin, 15 Temmuz’dan bu yana Avrupa’ya kaçmış veya Avrupa’da kalmış çok sayıda rütbeli askerle konuştu ve konuşmaya devam ediyor. Bu askerlerin bir kısmı NATO’cu, bir kısmı Cemaatçi. Köln ziyaretlerin sırasında bir ikisiyle görüşmesine ben de tanıklık ettim.
Nesin bu görüşmeler sonucu 15 Temmuz hakkında epey bir bilgi sahibi oldu. Özellikle de Meclis’in bombalanmasında kullanılan bombalar hakkında.
Bütün bu görüşmeler, konuşmalar sonucu Ahmet Nesin’in vardığı sonuç şu: 15 Temmuz için hazırlanmış bir darbe girişimi var. Erdoğan ve Avrasyacılar bu darbe girişimini haber alıyor ve kendi darbelerini hazırlayıp hem NATO’cuları, hem Cemaatçileri, hem Kürtleri, hem de Avrupa Birliği yanlısı liberalleri tasfiye sürecini başlatıyor.
Nesin’in görüşmeleri sonucu edindiği kanaate göre, Cemaat kadroları darbe girişimi içinde var ama darbe girişiminin liderliği onlarda değil, çünkü Cemaat’in Silahlı Kuvvetler içinde Orgeneral veya Korgeneral seviyesinde üyesi yok.
Ahmet Nesin, 2’nci Ordu komutanı Orgeneral Adem Huduti’nin cemaatçi olduğu için değil, Suriye’ye askeri müdahaleye karşı olduğu için hedef alındığını ve 15 yıl hapse mahkum edildiğini savunuyor. Nesin, tutuklanan ve mahkum edilen generaller arasında Kürt meselesini masada çözmek isteyen isimlerin de olduğunu, bu isimlerin Kürt meselesine bakışları nedeniyle hedef alındığını iddia ediyor.
Nesin’in görüşüne göre, darbe gecesi askeri alanlarda, tanklarda veya zırhlı araçlarda yakalanan siviller MİT’in Cemaate sızdırdığı kişiler. 12 Mart’ta Mahir Kaynak’ın darbe girişimindeki rolünü hatırlatan Nesin, darbe gecesi yakalanıp serbest bırakılan ve rahatça Almanya’ya giden Adil Öksüz’ün de benzer bir aktör olduğuna işaret ediyor.
Almanya’da olduğu görüntülenen ve adresi tesbit edilen Adil Öksüz ile görüşme talebinde bulunduğunu, Öksüz’ün bu teklifi önce kabul edip sonra vazgeçtiğini belirten Nesin, “Kendisinin şu anda nerede olduğu bilinmiyor” diyor.
Nesin’e göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan darbe girişimini en az 1,5 ay önceden haber alıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan beri kendisiyle çalışan Erol Olçak da bilgi sahibi.
Darbe girişimi öncesi attığı tweetlerle kimlerin tutuklanıp tasfiye edileceğini detaylarıyla yazması bunun kanıtı. Nesin, Olçak’ın bir şekilde köprüye çekilip öldürüldüğü görüşünde. Tweetler için de o gece silindiğini belirtiyor. Türkiye medyasının bu konunun üzerine hiç gitmediğinin altını çiziyor.
Hulusi Akar’ın başından beri darbe girişiminden haberdar olduğunu savunan Nesin, son anda karar değiştirip Avrasyacılar cephesine katılmasını ise “Avrupa Birliği ne der” endişesine bağlıyor.
Son olarak Nesin bu darbenin Cemaat tarafından planlanmadığı iddiasında. Ona göre, zaten bürokrasiye hakim olan Cemaat’in bu darbe girişiminden kazanacağı bir şey yok.
https://ahvalnews.com/tr/15-temmuz/ahmet-nesin-15-temmuz-darbe-girisiminin-liderligi-cemaatte-degil?amp%22