HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ
Patlıcan-biber fiyatları 10 TL’yi geçince “yeni yıkıcı ve bölücü faaliyet” kabzımallık oldu. Tarladan ya da soğuk hava deposundan sebze-meyveyi alıp şehir ve ilçelerde toptan satışa aracılık eden komisyoncu (hal esnafı) enflasyonun fâili ilan edildi.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hangi krize sebebiyet verirse versin yedek bir düşmanı vardır.
KABZIMALLARI TEHDİT ETTİ: İŞİNİZİ BİTİRİRİZ
Soğan arttığında “stokçular”, patlıcan-biber el yaktığında kabzımallar teröristtir. Daha önce hain olarak soğan-patates depolarını hain olarak hedef göstermişti 10 Şubat’ta kabzımalları tehdit etti.
Fiyatları kontrol eden müfettişleri halde tartaklandığını iddia etti.
Akabinde, “Eğer kendini devletten güçlü zannedenler varsa şunu bilsinler ki; devlet Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te mağaraların içinde teröristlerin işini nasıl bitirdiyse terör estirenlerin işini de biz en kısa zamanda bitiririz.” tehdidini savurdu. Bu cümleleri sivil bir cumhurbaşkanı sarf etti. Eli silahlı teröristler ile domates-salatalık satan kabzımalları bir tuttu.
ENFLASYON YÜZDE 300, ESNAF NE YAPSIN!
Sanki mazotun, elektriğin, gübreye kabzımal zam yapmış gibi Erdogan çarşı-pazarda yüzde 300’ü bulan enflasyona veryansın eden vatandaşın haklı feryadına rağmen oralı olmuyor.
31 Mart’ta yapılacak Mahallî İdareler Seçimi’nde belediye başkanlıklarını kaybetme korku ve öfkesi ile sağa-sola saldırıyor.
Esnafı “kökü kazınacak terörist”, “vatan haini” gören bir ismin devletin tepesinde oturması ne kadar huzur verici (!) değil mi?
ERDOĞAN NEFRET SUÇU İŞLİYOR
Devlet idarecilerinin veya seçilmişlerin tehdit dilini kullanması, belirli bir kesimi hedef olarak göstermesi nefret suçunun en katmerlisidir.
Şahıslar nefret suçunu işlediğinde mahkemeye müracaat ederek hakkını arayan vatandaş Erdoğan’ın bu sözlerine mukabil kimi, kime şikâyet edecek?
Enflasyon sebze-meyve ile sınırlı olmadığı halde dikkatleri kaçırmak için kabzımalları hedef gösteren AKP lideri Erdoğan devleti küçültmek için yola çıktığını da unutmuşa benziyor.
Çarşı-pazarda ucuzluk için keşfettiği tanzim satış çadırları tek kelime ile ibretlik!
AKP ESNAFA RAKİP OLDU
Esnafa rakip oldu. Kendi ödediği vergilerle yanına tezgâh açan belediye ile rekabet edecek esnaf.
Erdoğan’ın her sözü talimat kabul edildiği için İstanbul Büyükşehir ve Ankara Büyükşehir belediyelere merkezî noktalara çadırlar kurmaya başladı bile.
15 noktada kurulan “halk sebze” tanzim satış noktaları, 11 Şubat Pazartesi gününden itibaren çadırlarda satışa başlayacak. İlk olarak Ankara Sıhhiye’de Abdi İpekçi Parkı girişine kurulan 2 çadırda sadece sebze satışı yapılacak.
“Halk Sebze Üreticiden Tüketiciye”, “Enflasyonla Topyekün Mücadele” logoları çadırlara asıldı. Çadırlarda kredi kartı ile satış mümkün olurken, müşteri başına 2 kilo tahdidi konulacak.
30 ÇADIR ANKARA’YA NASIL MAL YETİŞTİRECEK?
Ankara’da ilk önce 15 satış çadırı ve mobil olarak açılacak ve bu sayı 30’a yükseltilecek.
İlçelerde bir mobil otobüs, 2 TIR ve 32 metrekareden oluşan 12 adet çadırla hizmet verilecek. Başkentte 30 noktada ateş pahası hale gelen domates, salatalık, patlıcan, biber, soğan, kabak ve patatesin satılacağa kaydediliyor.
İstanbul’da ise 50 tanzim satış noktası olacağı açıklandı. Nüfusu 17 milyonu aşmış İstanbul’da 50 noktada kaç ton sebze-meyve satılacağı, şehrin ihtiyacının ne kadar karşılanacağını söylemeye lüzum var mı?
GARİBANIN TEZGÂHINI DAĞITMAKTAN KOLAY NE VAR!
Bu kadar basit mi? Ürün bol olsa, maliyetler düşük kalsa çiftçi ya da aracılık eden esnaf bile bile fahiş fiyata mal satabilir mi?
İstisnai vakalara rastlanırsa da zabıta hurda kâğıt toplayan, işporta tezgâhında limon satan garibanların ensesinde boza pişireceğini suistimalcilere nefes aldırmasın.
Öyle ya! Yeni Türkiye’de garibanın tezgâhını dağıtmanın bir maliyeti yok… Dağıt gitsin. Her fâni AKP adaletinden nasibini alacak. Bugün ya da yarın…
Devleti küçültmek için çıktıkları iktidar yolculuğunun 2019 durağında pazarcıya, manava rakip olan AKP yakında ekmeği karneye bağlarsa şaşırmayın.
“DEVLETİ KÜÇÜLTMEKTEN” KASTI BAŞKA
“Kır atın yanında yatan ya huyundan ya suyundan.” diye boşuna söylenmemiş. Rus lider Vladimir Putin ile bir senede 24 defa görüşme yapınca insan haliyle bazı tesirlere açık hale gelebilir.
Komunizm’in beşiği Rusya’yı bile geçecek iktisadî modellere hazırlıklı olmakta fayda var.
“Devleti küçülteceklerdi.” derken mübalağa yapmaya lüzum yok. Zira onların “küçültmekten” kasıtları kendilerinin haricindekileri tırpanlamak o kadar.
Bakalım yarın hangi esnaf grubu Erdoğan tarafından “terörist” ilan edilecek? “Fazlasına müstehakız” diye içimden geçse de demeye dilim varmıyor.
Acı çeken milyonları, garip-gurebayı gördükçe dilimi ısırmayı tercih ediyorum. O daha az acı veriyor.
(TR724)