O “1” KİŞİYİ ARIYORUM!

YORUM | LEVENT KENEZ

Sandığı elde somut delil yokken güvensiz ilan etmek Türkiye üzerinde oynandığından zerre kadar şüphe duymadığımız, tüm Orta Doğu’yu şekillendirmeyi amaçlayanların Türkiye’yi de dahil ettikleri planın bir parçasıdır“.

Bu sözleri söyleyen şahıs Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı.

Teorik olarak ülkedeki hukuksuzluklardan, kanunsuzluklardan en çok şikayet edecek, yine teorik olarak, demokrasinin her gün ırzına geçen hükümetin en büyük muhalifi olacak kişi söylüyor bunları.

Ülkede epey zamandır adil seçim yapılmadığını, YSK’da dönen dolapları, sandık hilelerinin artık ayyuka çıktığını ve iktidardan nemalanan kesim hariç kimsenin sandığa güvenmediğini bilmiyor olabilir mi? Elbette olamaz.

Her şeyin bir adamın iki dudağı arasında olduğu bir ülkede adil seçimlerden bahsedilmeyeceğini?

Dün söylediği bu sözleri Anadolu Ajansı ile Aydınlık Gazetesi büyük bir sevinçle duyurdu da duyurdu. El değiştirdiğinden beri ne savunduğu ne söylediği belirsiz Cumhuriyet ilk önce salağa yattı, ‘Nereye gömeriz?’ diye baktı sonra mecbur ucundan ucundan yayınlamaya başladı.

Feyzioğlu’nun tıynetini zaten biliyoruz bunları anlatmaya gerek yok diyebilirsiniz. Meslektaşları hapislerde işkence görürken, ‘mahkemeyi ikna etmeye kalktı’ gerekçesiyle avukatlar duruşma salonundan nezarethaneye atılırken bunlara destek veren bir kişiden başka ne beklenebilir. Artık gün yüzü gibi aşikar Ergenekon-AKP koalisyonundan da bahsetmeyeceğim.

Yurtdışına konumu gereği sık sık davet edildiği zaman orada yaptığı afilli  demokrasi-hukuk soslu konuşmalar bir yana cemaatin okullarının kapatılması için devlet görevlisi gibi lobi yapmasından da.

Feyzioğlu 2013’ten beri TBB Başkanı. İlk seçimde 436 geçerli oyun 209’unu aldı. 2017’de tekrar seçildi. Bu kez geçerli 420 oyun sıkı durun 419’unu aldı. İnanabiliyor musunuz yeryüzünde, bir ülkedeki baroların hepsini temsil eden bir kuruluşun başında böyle faşist, ırkçı ve avukat düşmanı bir adam var ve oyların tamamını alarak yeniden seçiliyor. Çünkü karşısına çıkacaklar ya hapiste, ya yurtdışında ya da korkusundan kafasını kaldıramıyor.

Böyle bir iktidar sevilmez mi? TBB da dahil olmak üzere AKP’li avukatların bütün Baroların başkanı olacağı düzenleme şimdilik rafa kaldırıldı. Çok sorun da değil Erdoğan için, baktılar rahatsızlar TBB lağvedilir, kim itiraz edebilir?

Şimdi din bezirganlarının ülkeyi cehenneme çevirmesinden sonra pasif muhalefetin en çok demokrasi vaazı veren kesimin içinde en çok avukatlar ve hukukçular var. Sosyal medyada iktidar muhalifi olan avukatlar da epey aktif. Ama görüyoruz ki laik duyarlılığında mangalda kül bırakmayan örgütlü yapının ederi bir Feyzioğlu.

Bir tarafta, yakında bir grup avukat haksız yere hapiste olmalarını protesto etmek için açlık grevine başlayacak. Cemaatle iltisaklı yüzlerce avukat sorgusuz sualsiz içeri tıkıldı. Onbinlerce insan en kutsal savunma hakkından mahrum. Diğer tarafta piyasadaki tüccar avukatlar astronomik fiyatlarla çaresiz insanları yolmanın peşinde. “Hangi hakimin fiyatı nedir, hangi savcının kilosu ne kadar ediyor?” artık ayağa düştü.

Bakmayın arada bir hükümeti eleştiren açıklamalara en kritik zamanlarda ellerinde ibrik can suyu vermek için hazır bekliyorlar. AKP’nin eliyle asla yapamayacakları tasfiyeleri yapmalarına rağmen devam eden destekleri dahi zavallı İslamcıları uyandıramıyor.

Feyzioğlu’nun son seçimde geçersiz oylardan sonra 420 oyun 419’unu aldığı genel kurulda ona oy vermeyen ve oyunu geçerli kullanabilen o bir kişiyi saygıyla selamlıyorum. Hangi saikle bunu yaptı bilmiyorum ama yarın öbür gün çocuklarına anlatacağı güzel ve gerçek hatırası var.

Dincisinin ayrı, sözde laikçisinin ayrı bir sahtekar olduğu ülkede bakalım giderek sıkışan gaz nereye doğru çıkacak?

(TR724)