Muğla’nın Marmaris ilçesindeki Okluk Koyu’nda AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için yapılan yazlık sarayında çalışmalar devam ediyor. Erdoğan’ın yaz tatillerini geçirmesi planlanan koy, daha önce ‘güvenlik’ gerekçesiyle örülen 3 buçuk metrelik duvar ve çevredeki teknelerin bölgeye yaklaştırılmadığı iddiasıyla gündeme gelmişti.
2019 yılında hizmete girmesi planlanan konuk eviyle ilgili son iddia Cumhurbaşkanlığı’nın kullanımına ayrılan alanın genişletileceğine dair oldu. T24’ün haberine göre, bilgi veren kaynaklar, bölgedeki ağaçların işaretlendiğini ve binaların ölçülerinin alındığını söyledi. Çalışmayı yapan kişilerin kendilerini ‘Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ yetkilisi olarak tanıttığını kaydeden işletme sahipleri, yapılanlara gerekçe olarak ‘konutun güvenliği’ ile yapılacak ‘pist inşaatı’nın gerekçe gösterildiğini ifade etti.
Pist yapılacağı öne sürülerek genişletilen alanda bulunan işletmelerin ‘kamulaştırma’ gerekçesiyle ölçülerinin alınmaya başlandığı savunan bölge sakinleri, ağaçların da işaretlenerek sayıldığını belirterek yapılanlara tepki gösterdi.
Bir işletme sahibi, binaların ölçülerinin yanında otel tipi bir yapının odalarının da alındığını söyledi ve bölgede 40’tan fazla işletme bulunduğu belirterek, “Herkese tek tek gidiliyor, gelişmeleri takip ediyoruz” diye konuştu.
“Beton rantına kurban edilmesin”
Cumhurbaşkanlığı, iddialarla ilgili yorum ya da açıklamalara cevap vermedi. Koydaki işletme sahiplerinin dile getirdiği iddialarla ilgili konuşan CHP Muğla Milletvekili Burak Erbay, güvenlik gerekçesiyle alanın genişletilmesi ve kapatılmasının ‘topluma eşit yaklaşılmadığını gösterdiğini’ söyledi.
Muğla’nın doğal güzellikler açısından Türkiye’nin ve dünyanın “göz bebeği” olduğunu belirten Erbay, bölgenin “Beton rantına kurban edilmemesini” istediklerinin altını çizdi. CHP’li milletvekili, “Bu bölge korunarak kullanılabilir ancak bölge halkını mağdur edecek, ağaç katliamı yapılacak bir projenin engellenmesi gerekiyor” dedi.
“Birbiri ardına değişiklikler”
Okluk Koyu’na bina yapılabilmesi için birbiri ardına plan değişiklikleri yapılmıştı. “Kamu hizmet alanı” olan arazi, Aralık 2016’da yapılan statü değişikliğiyle “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları” kapsamına alınmış ancak bu plan değişikliği, dev yatların kıyıya yanaşmasına olanak sağlayan limanların, 500 metrelik kıyı koruma kuşağı ve ormanlık alanın içinde kalması nedeniyle dava konusu olmuştu.
Yargılamanın inşaatın durdurulması ile sonuçlanması olasılığına karşı hazırlanan 1/25000’lik yeni planda kıyı koruma kuşağı tanımlanmış ancak sit dereceleri düşürülmüştü. Kısmi yapılaşmaya izin veren bu plan değişikliği ile halihazırda yapımı süren iskeleler ve güneşlenme alanları projeye dahil edilmişti.