Çok Bilinmeyenli Siyasi Denklem!

Yorum | Erhan Başyurt

Cumhurbaşkanlığı yarışında yer alacak isimler neredeyse kesinleşti.

Recep Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce, Meral Akşener, Selahattin Demirtaş, Temel Karamollaoğlu, Doğu Perinçek…

***
Şüphe yok ki, seçime en hazır aday Erdoğan.
Aylar öncesinden seçim çalışmasına başlandı.
Yasalar değiştirildi. Parti kadroları yenilendi. İttifaklar kuruldu. Mitingler yapıldı.
Medyada muhaliflere yer verecek gazete ve kanallar yandaşlaştırıldı…
Muhaliflere operasyonlar yapıldı.
Hassaten HDP’nin barajı aşma potansiyeli yok edilmeye ve MHP desteğinde ilk turda seçimin kazanılması için hazırlanıldı…
***
Ekonomik kriz, hukukun yok edilmesi, dış politik açmazlar, muhaliflere baskılar Erdoğan’ın aylardır süren hesaplarını alt üst etmiş görünüyor.
Seçimin 24 Haziran’a alınması ile İYİ Parti’nin de seçime girmesi engellenmesi hesaplanmıştı, CHP’nin 15 vekil transferiyle bu hesap da tutmadı.
Erdoğan beklemediği şekilde sandıktan bir ’T A M A M’ çıkışı ile karşılaşabilir.
Bu konuda, iktidar kanadında ilk kez bir panik havası gözlemleniyor…
***
Gelelim diğer adaylara.
Meclis’te yer alıp da aday gösteremeyen tek parti; MHP…
Bahçeli’nin adayı da Erdoğan…
Bu yüzden parti tabanından önemli bir oy kayması aynı siyasi kültürden gelen Akşener’e gidecek.
Ancak Akşener AK Parti, MHP ve hatta CHP’den oy bile alıyor olsa, ikinci tura kalması CHP’nin partili adayı nedeniyle iyice zora girdi.
Akşener’in bir diğer dezavantajı, ‘ultra-milliyetçi’ izlenimi veren partilileri ve HDP ile arasına mesafe koyma çabası.
Oysa ikinci tura kalsa, HDP’nin oyları olmadan seçilme şansı yok!
MHP tabanının oylarını alayım derken, kuşatıcı olamadığı için Cumhurbaşkanlığı yarışında favori olma iddiasını kaybetti….
***
DEMİRTAŞ TAMAM, HDP BARAJI GEÇMELİ
HDP lideri Demirtaş, bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 13 almıştı.
Şimdi ise hapis. Özgürlüğünden yoksun, tek bir miting bile yapamadan, kendisine ait bir twitter hesabından ‘Seni başkan seçtirmeyeceğiz’ diye mücadelesini sürdürüyor.
İlgi çekici şekilde, bir önceki performansı şartlar gereği gösteremezse bile Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin muhalefetin de istediği gibi ikinci tura kalmasında önemli bir rol oynayacak.
HDP’nin Cumhurbaşkanlığı yarışında bir iddiası yok denilebilir, ama parti olarak barajı geçmeleri en elzem husus…
HDP’nin barajı geçememesi halinde, AK Parti 40’tan fazla vekili hak etmediği halde tek başına kazanacak.
(HDP’nin muhalif partiler tarafından dışlanmasının nasıl bir siyasi miyopluk olduğunu bir önceki yazımda yine bu köşede dile getirmeye çalışmıştım…)
***
KARAMOLLAOĞLU,   İKİNCİ TUR İÇİN KİLİT ROLDE
Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu’nun adaylığı, seçimi kazanmasından veya ikinci tura kalması ihtimalinden çok, seçimin ikinci tura kalmasında oynayacağı kilit rol nedeniyle önemli.
SP’nin genel seçimlere katılabilmesi ve barajı geçme kaygısının bulunmaması, çekirdek seçmenin bu seçimde partisine dönmesine yarayabilir.
SP, direkt olarak AK Parti’ye kayan kendi tabanından oy alacağı için seçimin en kritik önemdeki partisi denilebilir.
Alacakları yüzde 3 oy bile hem Meclis hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hesapları alt üst etmeye yetiyor.
SP’nin Abdullah Gül’ü ‘çatı aday’ gösterme çabası önemli bir siyasi hamleydi.
Erdoğan ve ekibini korkuttuğu, Genelkurmay Başkanı’nı ofisine gönderip ‘muhtıra’ verdirmesinden belli.
Ancak Erdoğan kaybederse, AK Partililer Gül’e kaybetmediği için çok iç geçirecek ve en büyük hatayı ‘kendilerinden olan’ bir ismin tüm bu yetkilerle başa gelmesini engellemekte yaptıklarını görecekler.
Kişisel olarak düşüncem, Gül’ün kazanmasının Erdoğan’ın kazanmasından farksız olacağı şeklindeydi…
Garip olan Gül ne zaman aday olsa, bir askeri muhtıra geliyor!
***
Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek için başarının çıtası yüksek değil.
Yüzde 1’i aşmaları halinde, seçimi kazanmış gibi bunu 10’la yüzle çarpıp, en büyük parti olduklarını yazıp çizip ekranlarda anlatmaya başlayacaklar…
***
CHP’NİN İNCE SÜRPRİZİ
Erken seçim kararı alındığı andan itibaren, ‘’Cumhurbaşkanı’nı CHP’nin adayı belirleyecek’’ diye yine bu köşede yazdım ve ekrandan dile getirdim.
Muharrem İnce, CHP seçmeni için iyi bir isim olabilir. Ancak ‘’CHP’nin seçimi kazanmak için gösterebileceği 3 sol ismi sıralayın’’ deselerdi, listemde yer almazdı.
Gerçekte, CHP’nin açıkladığı ilk aday özelliklerine de uymuyor.
Bilardoda kullanılan tabirle, ‘’CHP topu ‘İnce’ göremedi…’’
15 vekil transferinde gösterdiği ustalığı, Cumhurbaşkanlığı adayı konusunda maalesef gösteremedi.
Ne ekonomik kriz için ne adalet yoksunluğu için geçmişte ortaya koyduğu bir tecrübe yok.
Oysa genel prensip, tek parti yönetimlerini kendisi içinden çıkmış veya geçmişte bakanlık yapmış parti içi isimlerin yıktığı şeklinde… Seçmende geçmişte olumlu bir iz bırakması, seçim sonucuna etki ediyor.
***
Ancak bu aşamadan sonra, şayet Cumhurbaşkanlığı ikinci tura kalacaksa, Erdoğan ile yarışması muhtemel isim Akşener’den ziyade İnce görünüyor.
CHP’nin bir kemik oyu var. Saadet kendi adayını çıkardığına göre, Akşener’in CHP’den de oy alması ve yüzde 20’yi belki aşması gerekiyor. Kolay gözükmüyor.
AK Parti’nin İYİ Parti’yi seçime sokmama çabası, Akşener’den çekindiklerini gösteriyor.
Erdoğan için CHP adayı ile ikinci tura kalmak, aşırı kutuplaştırdığı ülkede maça 1-0 önde başlamak anlamına geliyor.
***
Ancak İnce’nin performansı ve seçmen tabanından nasıl bir sinerji bıraktığını şu an tam olarak bilemiyoruz.
Henüz adaylığı sonrası ilk tarafsız anket sonuçları da basına yansımadı.
Anadolu aile yapısından gelmesi, ‘gariban’ olması bir eksiklik değil aksine bir artı sağlayacaktır.
Ancak, Erdoğan hariç hiçbir aday seçime programını ve kampanyasını önceden hazırlayarak girmedi.
Kadroları da izleyecekleri programı da belli değil.
Sadece İnce ismi, seçmenin yüzde 50+1 kişinin oyunu alabilir mi? Kolay değil…
Bundan sonrası İnce’nin performansına ve Erdoğan’ın hatalarına bağlı.
***
AKP-MHP İTTİFAKI NASIL KAYBEDER?
AK Parti ve MHP ittifakının seçimi kaybetmesi, 7 Haziran ve 3 Kasım 2015’teki en düşük performanslarının altına inmeleri ile mümkün.
AK Parti 7 Haziran’da yüzde 40, MHP de yüzde 16 almıştı.
AK Parti 3 Kasım’da yüzde 49, MHP de yüzde 11 almıştı.
İlkinde toplamları yüzde 56, ikincisinde yüzde 60 ediyor.
CHP’nin yüzde 25 oyunu koruması, HDP’nin mutlaka barajı aşması, İYİ Parti’nin MHP ve AK Parti’den yüzde 10’un üzerinde oy alması, SP seçmeninin hiç değilse yüzde 2 ila 3 oranında oylarını AK Parti’den geri döndürmesi ile seçimin ikinci tura kalması mümkün.
Aynı şekilde Meclis’te muhalefetin üstünlüğü de en az bu kadar iyi performans gösterilmesine bağlı. Bu şartlarda AK Parti’nin MHP ile ittifak kurmuş olması, azınlığa düşmesine engel değil.
Ortada çok bilinmeyenli bir siyasi denklem var. Halkın basireti ne çıkarı bilemeyiz.
***
Yine de ortada bir sandık var. Seçim hilelerine karşı tedbir almak kaydıyla, sandık demokrasilerde tek umuttur.
Sonucu İnce’nin performansı, HDP’nin barajı aşması, İYİ Parti ve SP’nin en az yüzde 15 civarı oy toplayıp toplayamacağı belirleyecek.
Ne aşırı umuda kapılmak ne de umutsuz olmak doğru.
Bilinen tek gerçek, Erdoğan kazanırsa bu son özgür seçim olacak.
Erdoğan’a T A M A M mı DEVAM mı denildiğini, muhalefetin performansı ve seçmenin gayretleri ortaya koyacak…
(tr724)