YORUM | LEVENT KENEZ
Her dönemin pabucumun gazetecileri, selfie milletvekilleri, basının halinden bihaber yerli-yabancı gözlemcileri bizi Demirören’in Doğan Medya’yı satın almasından sonra basın özgürlüğünün daha da tehlikeye girdiğine inandırmaya çalışıyorlar. Ve eğer olursa işten çıkarılacakların birer basın özgürlüğü mağduru olduğuna inanmamızı isteyecekler.
Halen hapiste hükümetin baskı ve şiddeti sebebiyle en az 250 gazeteci ve on binlerce insanın olduğu ülkede bunların mağduriyetleri ile ilgili bir tek haber yapmaktan korkan aksine bunun meşru olduğunu göstermek için taklalar atan adamlar ve buralarda çalışmaktan zerre rahatsızlık duymayanlar yarın karşımıza “kovulduk ey halkım” saçmalıkları ile çıkacak. Arşivde bulunsun diye köşelerinde etliye sütlüye dokunmadan, Erdoğan’ı kızdırmadan, önce masum insanlara dümdüz sövdükten sonra yazdıkları birkaç şeyi “bakın en zor zamanda ne yazmışım” diye gösterecekler yarın öbür gün.
Biraz onurunuz varsa fazla da ses çıkarmayın
Adaletsizlikte eşitlik olmaz, kovulanlarınız için üzülürüm en az sizin bizim gazeteler kapatılırken, polis baskını ile yerlerde yatırılırken üzüldüğünüz kadar. Başınıza kayyım atanmadığına, henüz hapse girmediğinize, patronunuzun parasını aldığına yeni gelen patronun size tazminat vereceğine şükredin ve biraz onurunuz varsa fazla da ses çıkarmayın.
Patronunuza gelince… Hani bir türkü var ya, ben edepli hale getirerek yazayım. ‘Mezarına bir tas su dökenin…’ Bu yazının konusu ve kapsamında değil, onun pislikleri ciltler dolusu kitaplara sığmaz.
Şimdi gelelim Doğanseverlerin illüzyonuna. Sizce propaganda broşürü gibi 10-15 tanesinin aynı yerden hazırlandığı sadece yazarkasaların farklı olduğu gazeteler mi daha etkili yoksa ‘-mış, gibi -muş gibi’ yapan sizin paçavralarınız mı? Bağımsız bir medya kurumu gibi muamele görüp en güzel muameleyi Erdoğan’a yapan siz mi basın özgürlüğünün teminatıydınız?
Bir arkadaşınız yapmadığı haberden dolayı ödül bile aldı
Ne olacak Demirören gelince bundan sonra CNN Türk’e hiçbir HDP’li çağrılmayacak diye mi endişeniz? Şirin Payzın’lar, Ahmet Hakan’lar artık muhalifimsi bir ismi programına çağıramayacak mı yani? Nedir yani? Demirören gelince hangi haberleri girmiyorsanız yine aynılarını girmeyeceksiniz. Ben gerçek sahibiniz olan hükümetin yerinde olsam size hiç dokunmam. Çünkü siz Doğan döneminde epey usta olduğunuz münafıklıkta. Sizin gibi afyonu nereden bulacaklar. Gazete gibi görünüp haber yapmamakta o kadar mahirsiniz ki baksanıza bir arkadaşınız yapmadığı haberden dolayı TGC’den ödül aldı. Düşünebiliyor musunuz öyle bir mahalleniz var ki eskiden yapılan haberlere ödül verirdi şimdi artık yine siz ödül alın diye yapılmayan haberlere bile ödül veriyor. Size bir şey olmaz siz her daim gazeteci muamelesi görürsünüz, rahat olun.
Hem havuz gazetecisi ve yazarı olmak çok rahat ve konforludur. Havuza tamamen dalınca inanın hiç çıkmak istemeyeceksiniz. Bakalım yaklaşan Ramazan’da hangileriniz yemeğe inmeyip, çay, kahve, sigara içmemeye dayanacak, nerede gizlice atıştırırım soteleri arayacak.
Yeni patronunuz uyum konusundaki yeteneğinize şapka çıkaracak
Bir yazar ayrıldı. Kadın ve çocuklara şiddet haberleri ve yazıları ile diğerlerinden ayrılan bir yönü vardı. Bugünlerde kadına ve çocuğa şiddetin hiç yaşanmamış bambaşka bir hali yaşanıyor onla ilgili kalem oynatmamış olsa da “fetö, fetö” diye sizin gibi böğürmediği için sizinle asla aynı kefeye konmaz. Sakın bu arkadaşınız gibi yapmayın siz. Zaten yapmazsınız da benim içimden geldi söylemek. Kovulursanız tazminat+mağduriyet, zaten bir çoğunuzun ikinci-üçüncü işi var; çalışmaya devam ederseniz daha rahat çalışma koşulları ve aynı maaşlar. Yeni patronunuz gelince sizin esnekliğiniz ve yeni koşullara uyum konusundaki yeteneğinize şapka çıkaracak. Milliyet ve Vatan’dakilere tur bindireceksiniz.
Yeni patronunuza da çok haksızlık yapmayın. Ne yapmış yani bir bankaya haksızca konmuş da sonra onu yüksek paralara mı satmış? Ne yapmış yani bir akaryakıt şirketine çökmüş de sonra onu da mı birkaç katına satmış? Ne yapmış kartel grup rakiplerini batırmak için siyasileri mi kullanmış? Ne yapmış yazarlarına online alışveriş sitelerinin reklamını mı yaptırmış.? Yurt dışına gidip “basın özgürlüğü, öhü öhü” diye ağlayıp yurda dönüp Saray’a iş ortağı Trump nezdinde neler yaptıklarını mı anlatmış? O dönem kim güçlüyse ona yaslanmış da herkesi tehdit mi etmiş?
Bakın eski patronunuzun bütün geçmiş yaptıklarında onun haklı olduğunu kabul edip şunu soruyorum: Medya başkanınız ve patronunuzun damadı daha dün sözde rakip gazetenin başındaki soytarıya ve Saray’a günlük raporlar verirken, sizin hakkınızda en aşağılık ifadeleri kullanırken, o raporlardaki yazılanlar aynen vuku bulup birileriniz kovulurken birileriniz terfi terfi ederken hanginiz tepki gösterdi de şimdi bir şey demeye hakkınız var. İçinizdeki köstebek göstermelik istifa etti, aynı yerde oturmaya devam etti, sövdüğü adamlar yüzsüzce çalışmaya devam ediyor. Patronunuz kime içtima verip kime rapor veriyorsa onlar geldi göreve.
Burada kesiyorum birazdan başlarsınız OdaTV’ler, Balbay’lar Ahmet Şık’lar falan. Soner Yalçın’ı Hürriyet’ten babam kovdu çünkü. Ahmet Şık haberi bile yapamayan da benim. Ha bir de 4 askerle sizi darbe gecesi ele geçirmeye çalışmışlardı da paralı belgesel figüranı arkadaşınız ile birçok şapkası olan yöneticiniz tanka kafa atmıştı. Tamam tamam siz haklısınız.
(TR724)