15 Temmuz sonrası çıkarılan OHAL kapsamında binlerce hamile ve yeni doğum yapmış kadına yönelik gözaltı ve tutuklamalar artarak devam ediyor. Yeniasya Gazetesi’nin ‘Mağdur Kürsüsü’ sayfasına bir mektup gönderen ve ismi açıklamayan bir kadın, “Eşimin meslektaşları tarafından evde yapılan arama ardından beni de göz altına aldılar. Hamile halimle kaçarım diye kelepçe takıldı. Kelepçeli adliyeye götürüldüm. Adlî kontrol şartı ile serbest bırakıldım. Çocuğum şimdi 6,5 aylık. “Babalık nasıl bilemiyorum” diyor. Eşim cezaevinde,. “Bebeğimiz beni tanır mı?” diyor. Bunların nasıl telâfisi olur, ilk heyecanlarımız heveslerimiz kaldı hep.”
İşte o mesaj;
“Mesaj sahibinin kimlik bilgileri bizde mahfuzdur.
Ben 25 yaşında hemşireyim. Suçsuz yere hem ben hem eşim görevimizden ihraç edildik. Eşim 23 Temmuz 2016 tarihinde tutuklandı. Ben üç aylık hamileydim. Şu an bebeğim altı buçuk aylık. Doğumu yalnız yaptım. Eşim yoktu yanımda. Hemen o ağrılar içinde görüşe gittim bebeğimiz ile babası görsün diye. Yalnız bırakmamaya çalıştım, ama evi toplayıp gitmiştik (…)’ya, başka arkadaşlarda kalarak görüşlere gittim. “Babalık nasıl bilemiyorum” diyor, eşim. “Bebeğimiz beni tanır mı?” diyor. Bunların nasıl telâfisi olur, ilk heyecanlarımız heveslerimiz kaldı hep. Evimizden işimizden olduk. Eşimin meslektaşları tarafından evde yapılan arama ardından beni de göz altına aldılar. Hamileyken göz altında tutuldum. Hamile halimle, kaçma ihtimalim yokken kelepçeli adliyeye götürüldüm. Saatlerce elimde kelepçe mahkemeyi bekledik. Adlî kontrol şartı ile serbest bırakıldım. Suçsuz yere bunları yaşadığım için dâvâ açtım, takipsizlik kararı verilmiş. Birçok kuruma, mahkemeye dâvâ açtım, ama hiçbir sonuç alamadım. Benim iddianamemde eşimin tutuklu olması, yurt dışına geziye gitmiştik balayına İtalya’ya onu yazmışlar büyük harflerle hepsi. Evde Mesnevî çıkmıştı. Yayınevi F…’ye aitmiş. Hiç aklımın ucundan geçmeyen şeyler benim için suç oldu. Sesimizi kimseye duyuramıyoruz. Yazımı yayınlarsanız sevinirim.”