15 Temmuz Zulmünün Ana-Babasız Bıraktığı Çocuklar

15 Temmuz hukuksuz tutukluluk ve gözaltılarının en büyük mağduru çocuklar. Yüzbinlerce kişinin haksız gözaltı ve tutuklulukları parçalanmış binlerce aile anlamına geliyor. Yeni doğan 15 aylık bebeğini göremeyen babalar, yavrusuna hasret anneler, cezaevlerinde büyüyen 560 çocuk. Bir de dışarda anasız babasız aylarını yıllarını geçiren, onların yolunu gözleyen ve hep yarım bir hayat yaşayan çocuklar.

Cezaevine giden bir çevsen ve tebrik kartına iliştirilmiş bir küçük fotoğraf. Bu küçük fotoğraf, bir ailenin en büyük mutluluk kaynağı 1.5 yaşındaki Salih bebeğe ait. Anne-babaları hapiste ya da ayrı kalan çocuklardan biri Salih bebek. Babası tutuklandığında 5 aylıktı. Adım attı, dişleri çıktı, yürüdü, ‘baba’ dedi. Ama sesini babasına duyuramadı. Babası gibi annesine de zulüm etmeye karar verildiğinde başladı ayrılık. Şimdi gurbet ellerde babasız büyüyen onbinlerce çocuktan sadece biri o. Dua etmeyi öğrendi. Annesi ‘baban nerede’ diye sorduğunda bildiği tek adres babasının resimlerinin olduğu buzdolabı.

Sema (büyük olan) kuçağındaki kardeşi Büşra ile yanındaki kardeşi Kübra’ya hem kardeş hem arkadaş, hem anne…

Bir yıldır baba yolu gözleyen Sema, Kübra ve Büşra başka büyük imtihanlardan da geçti bu küçük yaşlarında. Bu süre zarfında anneannelerini ve dedelerini de kaybettiler. Gözlerindeki umut ışığı hiç sönmedi yine  de. Her gün her gece dualarının ilk sırasında hapisten çıkacak babalarıyla kavuşmak, ailelerinin tekrar birarada yaşayacağı günlerin özlemi var.
Seher Zumra, ‘baban yanında olsa ne derdin’ sorusuna çocukça cevap veriyor: “Baba ben artık büyüdüm ve paten kayabiliyorum”

Bir başka babasız büyüyün isim Seher Zumra. Beş yaşına girdi. Ağustos 2016’dan beri yani bir yıldır babasını hiç görmedi. Çünkü onun hastanede tedavi gördüğünü zannediyor. Bir diğeri el izinden hediye çiçek yapmış babasına göndermiş. Demir parmaklıkların arkasına gönderdiği bu sımsıcak ‘babalar günü hediyesinin’ babasına ulaşıp ulaşmadığını bile bilmiyor.

Geçen sene 27 Temmuz’da gözaltına alınıp tutuklanan bir yıldır baba hasreti çeken bir başka çocuk  İhsan. 10 yaşındaki küçük İhsan dayısının yanında bir köy okulunda okudu yeni sınıfını. Ne karnesini gören, ne anne babasının yokluğunda bir köşede hıçkırıklara boğulmasını duyan oldu..Kardeşi Hümeyra da aynı özlem ve acıyı paylaşıyor. Annesini de tutuklamaya geldiklerinde baba hasretine bir de anne yokluğu eklenmiş iki kardeş için. Şimdi kendileri bir köy evinde, anneleri gurbet ellerde, babaları ise hapiste.

Yusuf (solda) ve Hasan Emir, anne-babasızlığa ilaveten bir de kardeş hasreti yaşıyor.
Babası hapiste annesi gurbette olan Yusuf’un hasretinde bir de kardeş yokluğu var. Kardeşi Hasan Emir’den ayrı olan Yusuf, anneannesinin yanında. Aile olarak neredeyse bir yıldır görüşmüyorlar.
Selman ve Tarık doğum günlerini anne-babasız kutladı.

Selman ve Tarık da Nisan’dan beri babalarını göremedi. Cezaevine gitmek ayrı müşkil, anne ve babasız kalmak ayrı. Haksız-hukuksuz tutuklamalarla, benzer bir çok çocuğa ana-babaları sağ iken öksüz ve yetim hayatı yaşattırılıyor. Tutukluluğa itirazlar mahkeme duvarlarına çarpıp dönüyor.
Kimi öğretmen, kimi esnaf, kimi ev hanımı anne-babalarını ‘darbeci’ ithamı ile aylardır hapishanelerde tutanlar, bu acıları, savunmalardaki ‘aile bütünlüğü parçalanmasın tutuksuz yargılanmak istiyorum’, ‘çocuklarımın geçimini bakımını sağlayacak kimse yok’, sözlerini işitmiyor. Zulümlerine zulüm ekleyip çocukları boynu bükük bırakıyor.
(TR724)