Açık cezaevine geçişi kolaylaştıran düzenlemeden, haberleri, açıklamaları ya da sosyal medya paylaşımları nedeniyle terör suçlarından hüküm giyenler yararlanamayacak. Rüşvet, sahtecilik gibi adli suçlardan hüküm giyenler ise neredeyse hiç hapis yatmadan serbest kalabiliyor. Açık cezaevleri “terör” suçlularına tamamen kapalı olsa da “cinsel saldırı” ve “çocuk istismarı” başlıklarında toplanan tecavüz suçluları için açık tutuluyor. Ağırlaştırılmış müebbet cezası alan cinayet hükümlüleri ise haksız tahrik, iyi hal gibi indirimlerden yararlanırsa açık cezaevine geçebiliyor.
Cumhuriyet’in haberine göre, AKP’nin toplumsal algıyı yönetmekte en başarılı olduğu alanlardan biri aslında en başarısız sınavlarını verdiği “hukuk” alanında ortaya çıkıyor. “Rahşan Affı” olarak bilinen düzenlemelerin toplumda yarattığı derin travmayı hesaba katan iktidar, sözde hiçbir af düzenlemesine gitmedi ve bunun da propagandasını yaptı. Buna karşın iktidar, infaz mevzuatında suçlar arasında ayrım yaparak kendi hedeflerine uygun sık ve karmaşık değişikliklere gitti. Hükümet, adına af demeden hükümlülerin cezaevlerinde kalacakları süreyi çok önemli ölçüde indiren düzenlemelerle ceza adaleti sistemini altüst etti. Hükümetin en önemli uygulamalarından biri de açık cezaevine geçişleri kolaylaştırmak ve denetimli serbestlikle cezalarının çok azını yatan hükümlüleri salıvermek oldu. Açık cezaevleri, kapalı cezaevinden tamamen farklı infaz koşullarına sahip olduğu için bu düzenlemeler dolaylı af anlamına geliyor. Hafif suçlar ile cezasının çok büyük bölümünü çekmiş hükümlüler için yapılan açık cezaevlerinin bu şekilde ağır suçlarda da devreye sokulmasının olası bir amacı ise cezaevlerinde yeni tutuklular için yer açmak.
10 yıl ceza 1 ay hapis
Açık Cezaevine Ayrılma Yönetmeliği’de yapılan son değişiklikle de 10 yıldan az hapis cezasına hükümlü olanlar sadece 1 ay kapalı cezaevinde kaldıktan sonra açık cezaevlerine geçecekler. 10 yıl ve üstünde hapis cezası alanlar ise cezalarının onda birini kapalı cezaevinde çektikten sonra açık cezaevine geçecekler. Düzenleme şiddete bulaşıp bulaşmadığına bakmaksızın “terör” suçlarını kapsam dışı bırakıyor.
Gazeteciler başta olmak üzere haberlerinden, yaptığı açıklamalardan ya da sosyal medya paylaşımlarından dolayı “terör örgütü propagandası, terör örgütü adına faaliyette bulunmak ya da terör örgütü üyeliği” ile suçlanan kimse düzenlemeden faydalanamayacak. Hiçbir şiddet eylemine bulaşmamış ve yasadışı örgütlerle organik bir bağ bulunmadığı halde terör suçundan mahkûm olan gazeteciler, siyasetçiler ve diğer hükümlüler cezalarının 4’te 3’ünü kapalı cezaevinde yattıktan sonra tahliye olabiliyor. Örneğin bu suçlardan 10 yıl hapis cezası alan bir hükümlü 7.5 yıl yattıktan sonra şartlı olarak tahliye ediliyor.
Denetimli serbestlik
Yapılan düzenlemelere göre rüşvet, irtikap, zimmet, sahtecilik, ihaleye fesat, müstehcenlik, fuhuşa teşvik gibi çok sayıda adli suç işleyenler ise neredeyse hiç hapis yatmıyorlar. Hükümet bu amaçla 2012’den bu yana çeşitli düzenlemeler yaptı. Açık cezaevine ayırma, aynı zamanda hükümlünün denetimli serbestlikle tamamen özgür olmasının da yolunu açıyor. Buna göre 3 yıl hapis cezası alan bir kişi hiç cezaevine girmeden denetimli serbestlikle serbest kalıyor. 9 yıl 11 ay hapis cezası alan bir hükümlü sadece 1 ay kapalı cezaevinde kalıyor. Bu hükümlü açık cezaevinde de 2.5 yıl kaldıktan sonra tahliye oluyor. 15 yıl hapis cezası alan bir hükümlü ise 1.5 yıl kapalı cezaevinde kaldıktan sonra açık cezaevine geçecek ve 4 yıl sonra tahliye olacak.
Tecavüzcüler ve katiller
Açık cezaevine geçmek “terör” suçlularına tamamen kapalı olsa da tecavüz suçluları için açık tutuluyor. Yönetmeliğin 18 Ağustos 2016’da değiştirilen 6/2-a maddesine göre, bu suçlardan hüküm giyenler koşullu salıverilme tarihine üç yıldan az kalması halinde açık cezaevine geçebiliyor. 15 yıl ceza alan bir tecavüz hükümlüsü koşullu salıverme süresi olan 10 yılın bitmesine 3 yıl kala açık cezaevine geçebiliyor. Ağırlaştırılmış müebbet alan cinayet hükümlüleri açık cezaevine geçemiyor ama müebbet alanlar koşullu salıverilmelerine 5 yıl kala açık cezaevine naklediliyor. Kadın cinayetlerinde sıkça uygulanan haksız tahrik, iyi hal gibi indirimlerle cezaları müebbetten süreli cezaya düşen hükümlülerin ise diğer hükümlüler gibi açık cezaevlerine geçme hakları var.
Suça özel muamele
-Kural olarak cezalarının toplamı 10 yıldan az olan hükümlüler, cezalarının sadece 1 ayını, 10 yıl veya yukarı olan hükümlüler ise cezalarının onda birini herhangi bir cezaevinde geçirmek, “iyi halli” olmak ve koşullu salıverilmesine 7 yıl veya daha az kalması kaydıyla açık cezaevine ayrılma hakkına sahipler. Bu kapsama, dolandırıcılık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, kasten öldürmede müebbetten daha az hapis alanlar, yaralama, taksirle ölüme neden olma, taksirle yaralama, tehdit, şantaj, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, hakaret, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi, haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişisel verileri ele geçirme, yayma, sahtecilik, iftira, bilişim suçları, görevi suistimal, rüşvet, irtikap, zimmet suçuna mahkûm olanlar giriyor.
-Koşullu salıverilmesine yani tahliyesine 5 yıl kala, açık cezaevine geçme hakkı kazanan hükümlüler ise ‘Müebbet hapse mahkûmiyet, yağma (gasp), hırsızlık, uyuşturucu imal ve ticareti suçu” olarak sıralanıyor.
-Koşullu salıverilmesine 3 yıl kala açığa geçenler ise ‘Cinsel saldırı, tecavüz, çocukların cinsel istismarı, eşi öldürme, yaralama veya eziyet suçları”
-Açık cezaevine geçiş hakkı olmayanlar ise şöyle: Ağırlaştırılmış müebbet alanlar, haklarında ikinci defa “tekerrür” hükümleri uygulanan mahkûmlar, siyasi suçlardan (terör) dolayı mahkûm olanlar, icra-iflas kanunu dışında verilen tazyik hapsi, kapalı cezaevinde hükümlü iken başka bir suçtan tutuklanan mahkûmlar
Cumhuriyet’in haberine göre, AKP’nin toplumsal algıyı yönetmekte en başarılı olduğu alanlardan biri aslında en başarısız sınavlarını verdiği “hukuk” alanında ortaya çıkıyor. “Rahşan Affı” olarak bilinen düzenlemelerin toplumda yarattığı derin travmayı hesaba katan iktidar, sözde hiçbir af düzenlemesine gitmedi ve bunun da propagandasını yaptı. Buna karşın iktidar, infaz mevzuatında suçlar arasında ayrım yaparak kendi hedeflerine uygun sık ve karmaşık değişikliklere gitti. Hükümet, adına af demeden hükümlülerin cezaevlerinde kalacakları süreyi çok önemli ölçüde indiren düzenlemelerle ceza adaleti sistemini altüst etti. Hükümetin en önemli uygulamalarından biri de açık cezaevine geçişleri kolaylaştırmak ve denetimli serbestlikle cezalarının çok azını yatan hükümlüleri salıvermek oldu. Açık cezaevleri, kapalı cezaevinden tamamen farklı infaz koşullarına sahip olduğu için bu düzenlemeler dolaylı af anlamına geliyor. Hafif suçlar ile cezasının çok büyük bölümünü çekmiş hükümlüler için yapılan açık cezaevlerinin bu şekilde ağır suçlarda da devreye sokulmasının olası bir amacı ise cezaevlerinde yeni tutuklular için yer açmak.
10 yıl ceza 1 ay hapis
Açık Cezaevine Ayrılma Yönetmeliği’de yapılan son değişiklikle de 10 yıldan az hapis cezasına hükümlü olanlar sadece 1 ay kapalı cezaevinde kaldıktan sonra açık cezaevlerine geçecekler. 10 yıl ve üstünde hapis cezası alanlar ise cezalarının onda birini kapalı cezaevinde çektikten sonra açık cezaevine geçecekler. Düzenleme şiddete bulaşıp bulaşmadığına bakmaksızın “terör” suçlarını kapsam dışı bırakıyor.
Gazeteciler başta olmak üzere haberlerinden, yaptığı açıklamalardan ya da sosyal medya paylaşımlarından dolayı “terör örgütü propagandası, terör örgütü adına faaliyette bulunmak ya da terör örgütü üyeliği” ile suçlanan kimse düzenlemeden faydalanamayacak. Hiçbir şiddet eylemine bulaşmamış ve yasadışı örgütlerle organik bir bağ bulunmadığı halde terör suçundan mahkûm olan gazeteciler, siyasetçiler ve diğer hükümlüler cezalarının 4’te 3’ünü kapalı cezaevinde yattıktan sonra tahliye olabiliyor. Örneğin bu suçlardan 10 yıl hapis cezası alan bir hükümlü 7.5 yıl yattıktan sonra şartlı olarak tahliye ediliyor.
Denetimli serbestlik
Yapılan düzenlemelere göre rüşvet, irtikap, zimmet, sahtecilik, ihaleye fesat, müstehcenlik, fuhuşa teşvik gibi çok sayıda adli suç işleyenler ise neredeyse hiç hapis yatmıyorlar. Hükümet bu amaçla 2012’den bu yana çeşitli düzenlemeler yaptı. Açık cezaevine ayırma, aynı zamanda hükümlünün denetimli serbestlikle tamamen özgür olmasının da yolunu açıyor. Buna göre 3 yıl hapis cezası alan bir kişi hiç cezaevine girmeden denetimli serbestlikle serbest kalıyor. 9 yıl 11 ay hapis cezası alan bir hükümlü sadece 1 ay kapalı cezaevinde kalıyor. Bu hükümlü açık cezaevinde de 2.5 yıl kaldıktan sonra tahliye oluyor. 15 yıl hapis cezası alan bir hükümlü ise 1.5 yıl kapalı cezaevinde kaldıktan sonra açık cezaevine geçecek ve 4 yıl sonra tahliye olacak.
Tecavüzcüler ve katiller
Açık cezaevine geçmek “terör” suçlularına tamamen kapalı olsa da tecavüz suçluları için açık tutuluyor. Yönetmeliğin 18 Ağustos 2016’da değiştirilen 6/2-a maddesine göre, bu suçlardan hüküm giyenler koşullu salıverilme tarihine üç yıldan az kalması halinde açık cezaevine geçebiliyor. 15 yıl ceza alan bir tecavüz hükümlüsü koşullu salıverme süresi olan 10 yılın bitmesine 3 yıl kala açık cezaevine geçebiliyor. Ağırlaştırılmış müebbet alan cinayet hükümlüleri açık cezaevine geçemiyor ama müebbet alanlar koşullu salıverilmelerine 5 yıl kala açık cezaevine naklediliyor. Kadın cinayetlerinde sıkça uygulanan haksız tahrik, iyi hal gibi indirimlerle cezaları müebbetten süreli cezaya düşen hükümlülerin ise diğer hükümlüler gibi açık cezaevlerine geçme hakları var.
Suça özel muamele
-Kural olarak cezalarının toplamı 10 yıldan az olan hükümlüler, cezalarının sadece 1 ayını, 10 yıl veya yukarı olan hükümlüler ise cezalarının onda birini herhangi bir cezaevinde geçirmek, “iyi halli” olmak ve koşullu salıverilmesine 7 yıl veya daha az kalması kaydıyla açık cezaevine ayrılma hakkına sahipler. Bu kapsama, dolandırıcılık, mala zarar verme, güveni kötüye kullanma, kasten öldürmede müebbetten daha az hapis alanlar, yaralama, taksirle ölüme neden olma, taksirle yaralama, tehdit, şantaj, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, hakaret, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin kaydedilmesi, haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişisel verileri ele geçirme, yayma, sahtecilik, iftira, bilişim suçları, görevi suistimal, rüşvet, irtikap, zimmet suçuna mahkûm olanlar giriyor.
-Koşullu salıverilmesine yani tahliyesine 5 yıl kala, açık cezaevine geçme hakkı kazanan hükümlüler ise ‘Müebbet hapse mahkûmiyet, yağma (gasp), hırsızlık, uyuşturucu imal ve ticareti suçu” olarak sıralanıyor.
-Koşullu salıverilmesine 3 yıl kala açığa geçenler ise ‘Cinsel saldırı, tecavüz, çocukların cinsel istismarı, eşi öldürme, yaralama veya eziyet suçları”
-Açık cezaevine geçiş hakkı olmayanlar ise şöyle: Ağırlaştırılmış müebbet alanlar, haklarında ikinci defa “tekerrür” hükümleri uygulanan mahkûmlar, siyasi suçlardan (terör) dolayı mahkûm olanlar, icra-iflas kanunu dışında verilen tazyik hapsi, kapalı cezaevinde hükümlü iken başka bir suçtan tutuklanan mahkûmlar