Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 15 Temmuz sonrası cami görevlileri aracılığıyla 38 ülkede muhalif Türk vatandaşları hakkında istihbarat topladığı ortaya çıktı. Bir de yaptıkları Ajanlık faaliyetlerini resmi bir rapor yapıp darbe komisyonuna göndermişler. Şimdi merak edilen bu raporları hazırlayan din görevlileri MİT elemanı gibi çalıştıkları ülke makamları tarafından nasıl karşılanacak?
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın TBMM Darbe Komisyonu’na gönderdiği belgelerde 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 38 farklı ülkede din görevlileri aracılığıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları hakkında istihbarat raporları hazırladığı ortaya çıktı.
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından 11-14 Ekim 2016 tarihlerinde düzenlenen 9. Avrasya İslam Şûrası’na sunulmak üzere yurtdışındaki temsilcilerden istediği raporlar TBMM Darbe Komisyonu’na ulaştırıldı.
Bazı raporlarda Türkiye’de devam eden soruşturmalarla ilgili kişilerin fotoğraflarının yer alması da dikkat çekti. Cami görevlileri, din koordinatörü ve din hizmetleri müşavirleri aracılığıyla hazırlanan raporlarda, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı veya Türk Kökenli girişimcilerin açtığı şirketler, dernekler, vakıflar ve medya kuruluşlarıyla ilgili çok ayrıntılı istihbarat bilgileri yer aldı.
38 farklı ülke hakkında hazırlanan 50’ye yakın raporlardan bazılarında; istihbarat çalışması yapan din görevlileri ve imamların görev yaptığı cami isimleriyle birlikte raporlarda yer alırken; bazı raporlarda ise ilgili ülkenin koordinatör din görevlilerinin isimleri de bulunuyor.
İmamlardan muhalifler hakkında casusluk raporları
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Almanya Köln raporu adıyla komisyona gönderdiği belgede “Köln Din Hizmetleri Ateşeliği 2. Bölge Camileri Avrasya Şûrası Raporları başlığı altında cami görevlileri tarafından hazırlanan raporlar şöyle yer alıyor:
“Oberbergischer Kreis ilçesine bağlı olan ve camimizin de bulunduğu Bergneustadt’ta eğitim kurumu olarak sadece AKTİVE LERNHİLFE denilen bir dershanesi bulunmaktadır. Burası Oberbergischer Kreis’taki tüm yapılanmanın karargâhı/merkezi kabul edilmektedir. Zekat, kurban, abonelik ve insan kaynakları tüm buradan sevk ve idare edilmektedir. Üye ve yöneticilerinin tamamı camimizin de cemaati olup bu kişilerin desteği ile halen varlığını sürdüren bu fesat yuvası cami hizmetleri hakkında da asılsız tezviratlar yaymakta ve Alman makam ve yerel medyasıyla dirsek teması halinde çalışmalarına devam etmektedir. N.S. Bergneustadt Merkez Camii Din Görevlisi.”
Aynı raporda başka bir cami görevlisi ise Türk veya Alman Vatandaşları hakkındaki bilgileri sıralarken; cami görevlisinin ismi ve görev yaptığı cami de söz konusu istihbarat bilgilerinin altında 15 Temmuz darbe girişiminden sonra pozisyonunu aynen koruyor” “Kurban, zekat işlerinde aktif rol alıyor” gibi notlara yer verdi. Aynı raporda paylaşılan istihbarat bilgilerinin bazıları şöyle:
– B.D. ve C.D.: Bu kişiler daha önce bu bölgede ikamet etmekteyken Köln bölgesindeki eğitim kurumlarında eğitici olarak istihdam edilmişlerdir. Halen faal olarak görev yaptıkları söyleniyor.
– T.Ö.: Üniversite yıllarında bu yapılanmanın evlerinde kalmış, Almanya’ya gelin olarak gelmiştir. Aktif olarak hiçbir faaliyette bulunmasa da halen gönül bağını devam ettirdiği söyleniyor. Ev hanımı. (A. Fürthen/Sieg Camii Din Görevlisi)
Başta Almanya olmak üzere bir çok ülkede ”yabancı bir güç için karşı gizli istihbarat faaliyeti yürütmek, bu bağlamda cereyan eden olayları, nesneleri ve toplanan bilgileri servis etmek veya yabancı bir gücün istihbarat teşkilatına vermek veya aracılarına, yukarıda tarif edilen eylemleri yürütmeyi taahhüt etmek’ büyük suç . Peki bunca bilgi ve belge ortaya çıkmışken İstihbarat faaliyetinde bulunan din görevlileri o ülkelerde nasıl kalacak merak konusu?!..