Rahat bir Ramazan geçirmek için sofraya dikkat etmek lazım. Uzun ve sıcak yaz günlerinde tokluk hissini sahurda muz yiyerek sağlamalı.İftarda mideyi çorba ile rahatlatmalı.
Her yıl kutlu zaman dilimi Ramazan yaklaşınca akıllara takılan bir soru: “Nasıl beslenmeliyim?” Özellikle son yıllarda Ramazan’ın sıcak ve uzun yaz aylarına denk gelmesiyle bu soru bir kat daha önem kazanıyor.
SİNİR DE İŞTAH DA ARTIYOR
Beslenme ve Diyet Uzmanı Hayrettin Mutlu, oruç ile geçirilen bu ayın, en güçlü detokslardan biri olduğunu belirtti. Fakat çoğu zaman nedenini oruca bağlayıp daha sinirli ve iştahlı (!) olunabildiğine dikkat çekti.
NEFSİ KÖRELTMEK MÜMKÜN
Mutlu, “Bilhassa iftarda tıkınırcasına yemek mide ağrısı, kramp, gaz sancısı ve şişkinlik gibi problemlere yol açıyor. Oysa düzenli ve bilinçli bir beslenme ile nefsi köreltmek ve bedeni yormadan rahat bir Ramazan geçirmek mümkün. Tabi, bunun için bazı tedbirleri bilip uygulamak gerekiyor” dedi.
İftarda oruç 1 hurmayla açılmalı. Mutlaka sıvı besinlerle (çorba veya komposto) yemeğe başlanmalı. Uzun bir dinlenme sonrası rahatlayan mideye yemeklerle bir anda savaş açılmamalı.
Yemek sonrası televizyon karşısına geçip oturmamalı. Evde bile olsa küçük bir aktivite veya hareketlilik sindirime destek olacaktır. Böyece rehavet de engellenecektir.
İftardan yaklaşık 1 ila 1,5 saat sonra tatlı veya meyve tüketimi midenin hemen şişmesini önleyecektir.
Asitli içecekler yerine az şekerli veya şekersiz komposto veya hoşaf tercih edilmeli.
İftarda ağır ve yağlı yemekler yerine hafif sebze yemekleri veya orta yağlı et yemekleri tercih edilmeli.
Laktoz intoleransı (vücudun verdiği reaksiyon) olmayanlar sahurda, 1 çay kaşığı tarçın eklenmiş 1 bardak sütle ertesi gün kan şekeri dengesini sağlayabilir. Sahurda zeytin yemek ise ertesi gün susamaya yol açabilir.
Sahurda yağlı yemekler yerine kahvaltı tercih etmeli. Peynir ve yumurta protein; domates ve salatalık gibi mevsim yeşillikleri sebze; ekmek veya pide karbonhidrat; ceviz veya badem lif ve yağ kaynağı olabilir. Bir porsiyon meyve (tercihen 1 küçük muz) ise gün boyu tokluk hissi verecektir.
Lokmaları ağza az miktarda almalı ve yavaş çiğnemeli.
Bol su tüketimi vücutta oluşacak ödemi atmaya, uzun süre atıl kalan böbrekleri çalıştırmaya yardım edecektir. Su ihtiyacını karşılamak için kavun ve karpuz gibi sulu meyveler tercih edilebilir.
Mide problemi yaşayanlar, yoğurt veya salataya taze nane ekleyerek rahatlamaya çalışabilir.
Sofrada yer alacak bir kâse yoğurt, içindeki probiyotiklerle sindirim sistemini rahatlatacaktır.
Enginarı sofradan eksik etmeyerek karaciğer ve böbrek detoksu yapılabilir ve kan yağları düşürülebilir.
Sahur akabinde hemen yatmak ertesi sabah mide ağrısına kapı aralar. Bu nedenle sahurdan en az 1 saat sonra uyumalı.
Uzun açlık ardından şekerli besinler tüketme isteği oluşacaktır. Ancak şerbetli tatlılar yerine dondurma veya sütlü tatlılar tüketilmeli.
(KAYNAK: SEDAT GÜLMEZ – ÖZGÜR DÜŞÜNCE GAZETESİ)
SİNİR DE İŞTAH DA ARTIYOR
Beslenme ve Diyet Uzmanı Hayrettin Mutlu, oruç ile geçirilen bu ayın, en güçlü detokslardan biri olduğunu belirtti. Fakat çoğu zaman nedenini oruca bağlayıp daha sinirli ve iştahlı (!) olunabildiğine dikkat çekti.
NEFSİ KÖRELTMEK MÜMKÜN
Mutlu, “Bilhassa iftarda tıkınırcasına yemek mide ağrısı, kramp, gaz sancısı ve şişkinlik gibi problemlere yol açıyor. Oysa düzenli ve bilinçli bir beslenme ile nefsi köreltmek ve bedeni yormadan rahat bir Ramazan geçirmek mümkün. Tabi, bunun için bazı tedbirleri bilip uygulamak gerekiyor” dedi.
İftarda oruç 1 hurmayla açılmalı. Mutlaka sıvı besinlerle (çorba veya komposto) yemeğe başlanmalı. Uzun bir dinlenme sonrası rahatlayan mideye yemeklerle bir anda savaş açılmamalı.
Yemek sonrası televizyon karşısına geçip oturmamalı. Evde bile olsa küçük bir aktivite veya hareketlilik sindirime destek olacaktır. Böyece rehavet de engellenecektir.
İftardan yaklaşık 1 ila 1,5 saat sonra tatlı veya meyve tüketimi midenin hemen şişmesini önleyecektir.
Asitli içecekler yerine az şekerli veya şekersiz komposto veya hoşaf tercih edilmeli.
İftarda ağır ve yağlı yemekler yerine hafif sebze yemekleri veya orta yağlı et yemekleri tercih edilmeli.
Laktoz intoleransı (vücudun verdiği reaksiyon) olmayanlar sahurda, 1 çay kaşığı tarçın eklenmiş 1 bardak sütle ertesi gün kan şekeri dengesini sağlayabilir. Sahurda zeytin yemek ise ertesi gün susamaya yol açabilir.
Sahurda yağlı yemekler yerine kahvaltı tercih etmeli. Peynir ve yumurta protein; domates ve salatalık gibi mevsim yeşillikleri sebze; ekmek veya pide karbonhidrat; ceviz veya badem lif ve yağ kaynağı olabilir. Bir porsiyon meyve (tercihen 1 küçük muz) ise gün boyu tokluk hissi verecektir.
Lokmaları ağza az miktarda almalı ve yavaş çiğnemeli.
Bol su tüketimi vücutta oluşacak ödemi atmaya, uzun süre atıl kalan böbrekleri çalıştırmaya yardım edecektir. Su ihtiyacını karşılamak için kavun ve karpuz gibi sulu meyveler tercih edilebilir.
Mide problemi yaşayanlar, yoğurt veya salataya taze nane ekleyerek rahatlamaya çalışabilir.
Sofrada yer alacak bir kâse yoğurt, içindeki probiyotiklerle sindirim sistemini rahatlatacaktır.
Enginarı sofradan eksik etmeyerek karaciğer ve böbrek detoksu yapılabilir ve kan yağları düşürülebilir.
Sahur akabinde hemen yatmak ertesi sabah mide ağrısına kapı aralar. Bu nedenle sahurdan en az 1 saat sonra uyumalı.
Uzun açlık ardından şekerli besinler tüketme isteği oluşacaktır. Ancak şerbetli tatlılar yerine dondurma veya sütlü tatlılar tüketilmeli.
(KAYNAK: SEDAT GÜLMEZ – ÖZGÜR DÜŞÜNCE GAZETESİ)