Kanadalı şirkete karşı Romanya’nın çevre ve hukuk zaferi

Romanya, Kanadalı maden firması Gabriel Resources şirketinin açtığı tahkim davasını kazandı. Kanadalı şirket, 9 yıl önce Romanya’nın altın madeni ile ilgili anlaşmayı iptal etmesi üzerine zararlarını gerekçe göstererek Washington’daki Uluslararası Tahkim mahkemesinde 6,6 milyar dolarlık tazminat davası açmıştı. Washington’daki Uluslararası Ticari Tahkim Mahkemesi, açılan davada Romanya’yı haklı buldu.

BAŞBAKAN: “KARARI MEMNUNİYETLE KARŞILIYORUZ

Tahkim kararını memnuniyetle karşıladıklarını açıklayan başbakan Marcel Ciolacu, kararda emeği geçen herkese teşekkür etti. Ciolacu’nun değerlendirmesi şöyle: “Roșia Montană dosyasındaki davayı Romanya kazandı! Romanya için mücadele ettik. Çünkü, bu ülkenin her çalışanının ve emeklisinin, Romanya’nın çıkarlarına aykırı hareket eden politikacıların hatalarından dolayı cezalandırılması adil değildi. Romanya’yı profesyonellik, onur ve onurla temsil eden avukatlardan oluşan ekibimize teşekkür ederiz! Kişisel çıkarları ulusal çıkarların üstünde tutanların hatalı kararları nedeniyle Romen halkı mağdur edilmemelidir.”

OPREA: “ŞİRKET, MAHKEME MASRAFLARINI DA ROMANYA’YA ÖDEYECEK

Uluslararası Tahkim Kararını değerlendiren Ekonomi Bakanı Ștefan Radu Oprea ise yaptığı açıklamada, Romanya aleyhinde çalışan bazı çevrelere rağmen davayı kazandıklarını ve artık maden konusunda spekülasyonlara son verilmesi gerektiğini belirtti. Oprea, ayrıca Kanadalı şirketin mahkeme masraflarının bir kısmını da Romanya’ya geri ödemekle yükümlü olduğuna dikkat çekti.

KANADALI FİRMA İLE YAPILAN ANLAŞMA ÇEVRE FELAKETİNE YOL AÇACAKTI

Dönemin Romanya Hükümetinin (1999) Kanadalı Gabriel Resources firması ile ‘Roșia Montană’da altın çıkarılması için yaptığı anlaşma ülkenin başına dert olmuştu. Ağır bir çevre katliamına dönüşecek proje büyük tepkiler üzerine iptal edilmişti. Maden bölgesi de UNESCO korumasına alınarak çevre felaketi önlendi. Ancak bu sefer Kanadalı firmanın maddi kayıplarını ileri sürerek tahkime gitmesi ile ağır tazminat riski çıkmıştı.

ALTIN MADENİNDE YILDA 12 TON SİYANÜR KULLANILACAKTI

Kanadalı Gabriel Resources firması, 1999 yılında dönemin Romanya Hükümetiyle elde edilecek maden gelirlerinin yüzde 80 (firmaya) yüzde 20 (Romanya)’ya kalması şartıyla 20 yıllığına anlaşma imzaladı. Yaptırdığı araştırmaya göre bölgede 314 ton altın ve 1.480 ton gümüş kaynakları olduğunu açıklayan firma, büyük bir propagandaya ve reklamlara başladı. Proje, Avrupa’nın en büyük altın madeni olma iddiasındaydı.

FİRMA, BÖLGEDEKİ EV VE ARAZİLERİ SATIN ALMAYA BAŞLADI

Madenin Romanya için büyük bir ekonomik fırsat olduğunu iddia eden Kanadalı firma, söz konusu bölgedeki mülklerin önemli bir kısmını da satın almıştı. Ancak Roșia Montană’nın köylülerinden evlerini satmayan 100 kadar bölge sakini ve çevre aktivistleri konuyu ülke gündemine taşımaya başladı.

Ana akım medya tarafından altın madeninin ülke için nasıl bir “maddi şans” olduğu propagandasının yoğun biçimde yapılmasına rağmen, çevreciler, mimarlar ve avukatlar tarafından desteklenen köylülerin kurduğu sivil toplum örgütü, şirket ve devlet yetkilileriyle mahkemelerde mücadelesi, kamuoyunun büyük desteğini kazandı.

Altın ve gümüş madenlerinin çıkarılabilmesi için maden bölgesinde yılda 12 bin ton siyanür kullanılacaktı. Bölgede 2400 kişinin yaşadığı 3 köy taşınacak, dört dağ yerle bir olacak ve Transilvanya’nın kalbinde büyük bir çevre katliamı yaşanacaktı.

HÜKÜMET, YASA İLE ÇÖZÜM ARADI ANCAK..

Hükümet, 2013 eylülünde madenin işletmesini sağlayacak yasa tasarısını parlamentoya getirince gürültü koptu. Ülke çapında protesto sesleri yükselmeye başladı.

Transilvanya’nın kalbindeki Apuseni dağlarında yer alan maden bölgesi için çevreciler ve bölge sakinleri “Roşia Montana’yı koruyalım’ kampanyasına başladı. Hükümet, Kanadalı firma ile ilgili yaptığı anlaşma gereğince izinlerle ilgili adımlar attıkça çevrecilerin tepkileri daha da arttı. 

Hatta o dönemde medyada yer alan haberlere göre protestolar, 1989’daki diktatör Çavuşesku’nun yıkıldığı devrimden sonraki en geniş katılımlı eylemler olarak kayıtlara geçti.

KANADALI ŞİRKET ALTIN İÇİN DOĞA KATLİAMI YAPACAKTI

Kanadalı firma, dev reklamlarla projenin Avrupa’nın en büyük altın madeni olduğu ve Romanya ekonomisine 24 milyar dolar katkı sağlayacağı şeklinde yıllarca propaganda yaptı. Ancak rant için doğayı tahrip edeceği gerekçesiyle çevreciler tarafından maden çıkarma karşıtı protestolar daha da yükseldi.

Yükselen protesto ve eylemlerden sonra Roşia Montana’dan altın çıkarılması için talep edilen yasa tasarısı Parlamento’dan onay alamadı. Tepkiler üzerine Kanadalı şirketin ruhsatı iptal edildi.

ÇEVRECİLERİN ZAFERİ: MADEN BÖLGESİ UNESCO KORUMASINA ALINDI

Yıllardır rantçı politikacılar ile çevrecilerin mücadelesine dönüşen doğa ve tarih harikası ‘Roşia Montană’, 27 Temmuz 2021’de UNESCO Dünya Mirası Komitesi’nin aldığı kararla dünya mirası listesine dahil edildi.

Eski Kültür Bakanı Corina Șuteu tarafından hazırlanan Roșia Montană dosyası, Dacian Cioloș liderliğindeki hükümetin son günü olan 4 Ocak 2017’de UNESCO’ya sunulmuştu.

Romanya’nın UNESCO’ya üyeliğinin 65’inci yıldönümüne denk gelen sürpriz karar, itirazsız ve herhangi bir değişiklik yapılmadan onaylandı.

Komite, bölgenin dünya kültürel korunma listesine dahil edilmesine yönelik gerekçelerini şöyle sıraladı: “Roşia Montană kültür Peyzajının – Roma antik döneminin en önemli, kapsamlı ve teknik olarak çeşitli yeraltı maden kompleksine sahip olması, madencilik alanları, yerleşim yerleri, dini inanç alanları ve antik mezarlar ile olağanüstü evrensel değerlere sahip yer olarak kabul edilerek bölgenin tehlike altındaki dünya mirası Listesi’ne dahil edilmesi kararlaştırıldı.”

Yaklaşık 25 yıldır Romanya’daki uzmanlar ve çevreciler, hazırladıkları dosya ve bilimsel çalışmalarla Roşia Montană’nın koruma altına alınması ve madencilik rantı peşinde koşanların elinden kurtarılması için çaba sarf ediyordu.