Galatasaray efsanesi Gheorghe Hagi, BBC‘ye özel bir röportaj verdi. Futbola başladığı dönem, idolleri, kariyerinin gelişimi, Romanya Milli Takımı’nın geleceği gibi konulara değinen Hagi, Galatasaray dönemi ve futbol akademisi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
1996-2001 yılları arasında Galatasaray forması giyen, art arda 4 şampiyonluk, UEFA Kupası ve Süper Kupa ile sonuçlanan serüvenin sahadaki önemli ismi olan Hagi, geçmiş tecrübelerini, Akademisini ve Romanya futbolunun geleceği ile ilgili hedeflerini açıkladı.
Röportajda, Romanya Milli Takımının Hagi önderliğinde 1994 Dünya Kupası’nda sergilediği performansı özetlenerek verildi.
“10 NUMARANIN ANLAMI: GOL AT YA DA ASİST YAP”
‘Karpatların Maradonası’ lakaplı efsane futbolcunun BBC’ye yaptığı açıklamalar özetle şöyle: “1970’lerde Hollanda Milli Takımı’nı, yani total futbolu izleyerek büyüdüm. Johan Cruyff, idolümdü. Küçükken bile sahada güçlü bir karakterim vardı. Topu iyi kontrol ederdim, hızlıydım. Aynı zamanda hırsımla takımı etrafımda toplardım. Çoğu zaman 10 numara giydim ve bu numaranın ne anlama geldiğini biliyordum: Gol at ya da asist yap.
“REAL MADRID, BARCELONA VE PREMIER LİG…”
İlerleyen zamanda Real Madrid ve Barcelona gibi dünyanın en büyük iki kulübünün 10 numaralı formalarını giydim. Amacım her zaman en iyi olmaktı. En büyük motivasyonum da buydu. Premier Lig’de oynamak için iki fırsatım oldu. Şimdi geriye bakınca ikisini de kaçırdığım için üzgünüm. İngiltere, sevdiğim ve saygı duyduğum bir ülke. Taraftarların benim tarzımdan hoşlanacağına eminim.
Çocukken Kevin Keegan’ı çok severdim. İdollerimden biriydi. Bu yüzden Newcastle United’da onunla çalışmayı çok isterdim ancak Crufyy sizi bizzat arayıp Barcelona’ya gelmenizi istediğinizde reddetmek çok zor. Bana en beğendiği 10 numara olduğumu söylemişti.
GALATASARAY’A GİTME SÜRECİ NASIL GELİŞTİ?
Barcelona’dan sonra Galatasaray’ı tercih ettim. Avrupa’da başarı hedefleyen takım kurmak istiyorlardı, ayrıca Romanya’ya da yakındı. Futbolu bıraktıktan sonra ülkeme dönme fikri hep aklımdaydı.
HAGİ’NİN MOTTOSU: “KAZANMAK İÇİN DOĞDUM”
Futbola bakışımı, taktiksel düşüncemi, felsefemi anlattığım bir kitap yazdım. Basit şeylerle başlayıp, bunları alışkanlık haline getirdikten sonra adım adım daha karmaşık olanlara geçmelisiniz. Benim mottom; “Sade ve var olmak için değil, kazanmak için doğdum.” Bu yüzden elimden gelenin en iyisini yapıp birlikte çalıştığım insanlara dokunmaya çalışıyorum.
Jruyff, benim idolümdü, ilham kaynağımdı. İş yapış tarzı beni çok etkilemişti. Onun metotlarından ve fikirlerinden çok şey öğrendim. Gelişim sürecimi olumlu yönde etkileyen iyi hocalarım olduğu için şanslıyım. Bunu ben de yapmaya çalışıyorum.
“GELECEĞİN DÜNYA ŞAMPİYONLARINI ÇALIŞTIRIYORUM”
Kendimi futbola her zaman borçlu hissettim. Bu akademi sayesinde bu borcu ödemeye çalışıyorum. Köstence’ye döndüm çünkü burası benim doğduğum yer. Burası benim evim, ben buradan çıktım. Geleceğin şampiyonlarını, dünya şampiyonlarını çıkarmak için çalışıyorum. Romanya’nın yetenekli gençleriyle birlikte yaptığım işe inanıyorum. Yüksek hedefler koyup o hedeflere sonuna kadar inanmalısınız. Aksi takdirde çok ileri gidemezsiniz.”