Covid aşısına dair efsaneler ve gerçekler

mRNA aşıları DNA’yı bozuyor mu? Aşı kısırlığa mı neden oluyor? Aşı aceleye mi getirildi? Hastalığı geçirmek daha mı fazla koruyor? DW teyit ekibi, Covid-19 aşıları ile ilgili iddiaların doğru olup olmadığını araştırdı.

mRNA aşıları insan DNA’sını bozuyor mu?

Bu iddia doğru değil. RNA aşıları, SARS-CoV-2 virüsünün yalnızca bir elementini, yani virüslerle savaşan başak proteinleri üretme planı içeren mesajcı RNA’yı insan vücuduna enjekte eder. İnsan bağışıklık sistemi aşıyla harekete geçerek patojene karşı antikorlar oluşturur. Ancak hiçbir insan veya virüs RNA’sı hücre çekirdeğine giremez. Bu da genetik materyalimizle, yani DNA’mızla temas etmediği anlamına gelir. Hücreler, amacına hizmet ettikten sonra RNA’yı parçalar.

Aşılar kadınlarda kısırlığa mı neden oluyor?

Bu iddia da doğru değil. Almanya’daki Jena Üniversitesi’nin Plasenta Laboratuvarı’ndan Udo Markert, DW’ye “Genel olarak bakacak olursak, bu teorinin doğru olamayacağına dair çok sayıda neden var” yorumunu yaptı. İlk nedenin, her iki proteinin de çok az ortak noktası olması olduğunu söyleyen Markert’e göre iki protein sadece yüzde 0,75 özdeş.. Geçmişte de multipl skleroza hastalığına (MS) karşı geliştirilen bir ilaç, bu potansiyel tehlike için incelendi. Söz konusu proteinin, Syncytin-1 ile yüzde 81 benzerlik taşıdığı bulundu. Bu yakın benzerliğe rağmen, kayda değer bir yan etki görülmedi.

Aşı üretimi aceleye mi getirildi?

Aşıların geliştirilmesi ve onaylanmasını sağlamanın genelde 10 ila 15 yıl, bazen daha da uzun sürdüğü biliniyor; ancak ilk SARS-CoV-2 aşılarının geliştirilip onaylanması bir yıldan az sürdü. Bu nedenle, bazı insanların bu hızından rahatsız duyması ve kuşkulanması anlaşılabilir bir durum. Ancak bu iddia yanıltıcı. Araştırmacılar, zaten SARS ve MERS (2012) patojenleri üzerine yapıplan çalışmalardan, koronavirüsler hakkında çok şey biliyorlardı. Aşılar da bu bağlamlarda geliştirildi. İkinci bir neden de dünya çapında SARS-CoV-2 aşılarının geliştirilmesine büyük miktarda para yatırılmış olması. Bu durum, araştırmacılara bu görevi üstlenmeleri ve normalden çok daha fazla test yapmaları için bol miktarda kaynak ve personel sağlanmasına yardımcı oldu.

Hastalığı geçirmek aşıdan daha mı fazla koruyor?

Alman kamu yayın kuruluşu NDR’ye konuşan Charite Hastanesi’nden virolog Prof. Dr. Christian Drosten, “aşıların enfeksiyona karşı daha uzun vadeli koruma sağlayabileceğini” belirtti. Drosten, araştırmalarda, aşıların daha kalıcı ve daha yüksek miktarda antikor üretimine yol açtığınının gözlendiğini aktardı. Förster de benzer görüşte. “Esasen, önemli olan üretilen antikorların miktarı ve kalitesi” diyen Förster’e göre, antikor gelişiminde, antikorların proteinlere bağlanma ve böylece enfeksiyonları önleme eğilimleri önemli.