Sosyal medya devi Twitter, 3 Mayıs Basın Özgürlüğü Günü’nde, tarihinde ilk kez gazetecilikle ilgili küresel boyutta bir kampanya düzenleyecek. #FollowLocalJournalists etiketiyle yıl boyu desteklenecek olan kampanya ile yerel gazetecilere ve onların çalışmalarına dikkat çekilecek.
Dünyaca ünlü sosyal medya platformu Twitter, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ne özel önemli bir kampanya başlatıyor.
İnsanları, yerel gazetecileri takip etmeye ve çalışmalarını desteklemeye çağıran kampanya, #FollowLocalJournalists etiketi ve reklamlarla duyurulacak.
Pandemi döneminde ekonomik krizle boğuşan ve mesleğini zor şartlar altında yapan gazetecilere dikkat çekmeyi amaçlayan kampanya ile yerel gazeteciliğin toplulukları bilgilendirmek ve güvende tutmak için ne denli kritik olduğuna vurgu yapılacak.
Twitter yetkilisi Niketa Patel, kampanya ile ilgili yaptığı açıklamada, “#FollowLocalJournalists Twitter’ın haber odaklı ilk küresel kampanyasıdır ve amaç, yerel gazetecilerin çalışmaları hakkında farkındalık yaratmaya yardımcı olmaktır.” dedi.
#FollowLocalJournalists, #WorldPressFreedomDay, #PressFreedom ve # WPFD2021 gibi hashtag’ler, 20 dilde mevcut olacak ve kampanya yıl boyu devam edecek.
TÜRKİYE’DE EN AZ 70 GAZETECİ HAPİSTE
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün 2021 yılı Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 153’üncü sırada yer alan Türkiye’de, Gazeteciler Cemiyeti’nin Özgürlük için Basın Projesi’ne göre, Mart sonu itibariyle toplam 70 gazeteci cezaevinde bulunuyor.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş, “RTÜK ve BİK aracılığıyla istediği haberlere yer vermeyen kurumlara yayın durdurma. ağır para cezası, resmi ilan kesintileri uygulandı. Bu ağır baskıları, gazetecilere de yönelik davalar, gözaltılar, tutuklamalar takip etti” diyor.
Türkiye’de şu anda bir ana akım medya olduğunu söylemenin zor olduğunu düşünen Emre Kızılkaya, “Siyasi baskılarla ele geçirilen merkez medya kuruluşlarının imkânları geniş, ama kamuoyunun haber ihtiyacını gideremediklerinden erişimlerini ve etkilerini son yıllarda büyük ölçüde kaybettiler. Bağımsız medya kuruluşlarının etkisi ve erişimi ise giderek artıyor. Ancak bu kuruluşlar henüz yeterli ekonomik ve teknolojik imkâna sahip değil” diyor.
