ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, 2020 İnsan Hakları Raporu’nu açıkladı: Türkiye’de kaçırılan kişilerin nerede hâlâ oldukları bilinmiyor, doktorlar işkence raporlarını imzalamıyor, işkence ile suçlanan MİT görevlileri soruşturulmuyor, ihraç edilen kişilerin aileleri de hedef alınıyor.
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, düzenlediği basın toplantısıyla dünya genelinde insan hakları standartlarının ele alındığı yıllık raporu açıkladı. Raporun Türkiye bölümünde insan hakları ihlalleri ve ifade özgürlüğü alanında gerileme yıl boyunca yaşanan çarpıcı örneklerle gösterildi. Raporun Türkiye bölümlerinde yer alan dikkat çekici bazı noktalar şunlar:
- İnsan hakları grupları, 2016 darbe girişiminin ardından Gülen cemaati veya PKK ile bağlantılı oldukları iddiasıyla yüz binlerce kişinin gözaltına alınmaya, tutuklanmaya ve yargılanmaya devam ettiğini kaydettiler. Soruşturmalar çoğunlukla şüpheli kanıtlara dayanıyor, kanunların gerektirdiği yasal süreçlere uyulmuyor.
Hükümet, terörle mücadele yasasını kullanarak, aranan şüphelilere baskı uygulamak için aile üyelerini hedef aldı. Hükümet önlemleri arasında, devlet kurumlarından uzaklaştırılan veya ihraç edilen memurların aile üyelerinin pasaportlarının iptal edilmesi de yer aldı. Bazı durumlarda hükümet, Gülen hareketiyle bağlantılı olarak aranan veya suçlanan ülke dışındaki kişilerin reşit olmayan çocuklarına pasaport vermeyi reddetti. Hükümet, Gülen hareketiyle veya başarısız darbe girişimiyle bağlantılı olmakla suçlanan on binlerce vatandaşın yanı sıra onların geniş aile üyelerine yurt dışı seyahatlerine kısıtlamalar getirdi.
Hükümet Gülen cemaati üyesi olduğunu iddia ettiği kişileri tutuklamak için dünya çapında girişimlerde bulundu. Hükümetin diğer ülkelere, yasal süreçleri takip etmeksizin belirli kişilere karşı olumsuz tedbirler almaları için ikili baskı uyguladığına dair güvenilir raporlar bulunmaktadır. BM özel raportörlerinin Mayıs ayında hazırladığı bir rapora göre, hükümetin 2016 darbe girişiminden bu yana 100’den fazla Türk vatandaşını Türkiye’ye zorla nakletmek için diğer devletlerle işbirliği yaptığı bildirildi.
Ocak ayında Arnavutluk, Gülen hareketiyle bağlantılı bir okulda öğretmenlik yapan Türk vatandaşı Harun Çelik’i 2019’da sahte belgelerle seyahat ettiği için tutukladıktan sonra Türkiye’ye sınır dışı etti. Çelik’in avukatı, Çelik’in Arnavutluk’ta gözaltındayken sığınma talebinde bulunduğunu ve Arnavutluk’un onu ülkesine geri gönderdiğini bildirdi. Yetkililer, İstanbul’a vardığında Çelik’i gözaltına aldı. Türk medyası, geri göndermeyi Türk devlet istihbaratının başarılı bir operasyonu olarak duyurdu. Bu şartlar altında ülkeye dönen kişiler, genellikle Gülen hareketiyle olan ilişkileri nedeniyle yasal işlemlerle karşı karşıya kaldılar.
İnsan hakları örgütlerinin raporlarına göre, bazı doktorlar cezalandırılacakları korkusuyla işkence yapıldığını gösteren tıbbi raporları imzalamaktan imtina etti. Sonuç olarak, mağdurlar iddialarını kanıtlamaya yardımcı olacak tıbbi belgeler genellikle alamadılar.