Suriye iç savaşını fırsat bilerek aileleri ile birlikte bölgeye gelen cihatçı militanlar, IŞİD ile benzer bir ideolojiye sahipler.
Değişik kaynaklara bakılınca, 8 bin kişilik silahlı bir örgüt olduklarından söz ediliyor. Aileleriyle birlikte düşününce hayli kalabalıklar.
Aralarında Özbekistan ve Çeçenistan kökenli militanların bulunduğu da biliniyor.
Bu kadar militanın, nasıl olup da İdlib’de toplandığı da bir sır değil.
Bunlar savaşın hemen başı ile 2013 arasında Türkiye sınırından Suriye’ye geçtiler, en sonunda da İdlib’de toplandılar.
İdlib’de bir emirlik kurduklarını, bu emirliğin sınırlarının Cebel Türkmen, Cebel Ekrad ve Gab Ovası’na kadar uzandığını da kendileri açıklamış.
Şimdi de “emirlik bölgesinde” seferberlik ilan ediyorlar!
Fıkra gibi ama gülemiyoruz.
Gülemiyoruz, çünkü çocuklarımız bu ve benzeri örgütlerin İdlib’de varlıklarını sürdürebilmeleri için savaşa sürüldü.
Şehitler geliyor, AKP medyasında haber bile olamıyorlar.
Ve Cumhurbaşkanı, “Şehitler Tepesi’nin” boş kalmayacağından iftiharla söz ediyor.
Bize ait olmayan topraklarda, bizimle ilişkisi olmayan örgütlerin var olma savaşında bizim çocuklarımız ölecek ve şehitler tepesi boş kalmayacak!
Erdoğan, “şehitler tepesi boş kalmayacak” dediğinde, tezahüratlar eşliğinde alkışlayanlardan kaçı, çocuğunu, o tepedeki mezar taşlarından biriyle değiştirmeye hazır acaba?
Bu yazı, Mehmet Y. Yılmaz’ın T24’teki yazısından kısaltılarak alıntılanmıştır.