Türk ordusu, Barış Pınarı Harekatı adını verdiği operasyonla Suriye’nin kuzey bölgesindeki ilerleyişini sürdürürken, Ankara hükümeti ülkede kendini eleştirenlere karşı harekete geçiyor. Operasyonu işgal diye adlandıran muhalefetteki Kürt yanlısı HDP’nin eş başkanları hakkında soruşturma açıldı. Ancak ülkede diğer bütün siyasi partiler, harekatı destekliyor. Batılı köşe yazarları Erdoğan’ın savaştan uzun vadede kârlı mı zararlı mı çıkacağını tartışıyor.
Hollanda gazetesi NRC Handelsblad, Erdoğan’ın her ne kadar Batı dünyasında sert eleştirilere maruz kalsa da, kendi ülkesinde puan topladığını düşünüyor. Ton Beemsterboer imzalı analizde, Türkiye’nin Kuzey Suriye’ye girmesi Erdoğan’ın uzun siyasi kariyerinde aldığı belki de en büyük risk olarak tanımlanıyor. Yazara göre, Erdoğan’ın kısa dönemli kazanımlarını şöyle sıralıyor: ”Askeri harekat, ekonomik sorunları ve AKP içindeki isyanı şimdilik örtbas ediyor. Erdoğan yeni akıllanan ve ittifak yapan muhalefeti birbirine düşürmeye çalışıyor ve vatandaşı askerin ve başkomutanlarının arkasında birleştiriyor. Uluslararası tepkiler ve yalnızlaştırılma pahasına halk, Erdoğan’ı boyun eğmeyen, onurlu bir lider olarak görüyor.”
PADİŞAH KENDİ BAŞINI BELAYA SOKTU
The Guardian ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan ağır sonuçları olacak Suriye harekatıyla iç siyasette gücünü zayıflatacağı görüşünde. Köşe yazarı Simon Tisdall şu öngörüde bulunuyor: ”Donald Trump’ın çelik ve diğer ürünlere uygulayacağı yeni yaptırımlar, zaten zordaki ekonominin sorunlarını büyütür, buna bağlı olarak da yoksulluk ve zamlar artar, insanlar işini kaybeder ve Suriye bataklığında ölen Türk askerlerinin sayısı artarsa modern zamanların padişahı zor durumda kalabilir.”
ANKARA, MOSKOVA’NIN USTA PLANINA AYAK UYDURUYOR
Türk ordusunun Suriye’de giriştiği operasyonun arka planına dair en ilginç iddia Güney Kıbrıs gazetesi Cyprus Mail‘de. Gwynne Dyer imzalı analiz, Türkiye ile Rusya’nın aralarında anlaşmış olabileceğini dile getiriyor. Dyer şu uyarıyı yapıyor: ”Yaşananlara dair, Rusların, ABD’yi Suriye’den çıkarma ve tüm Doğu Suriye’nin tekrar Suriye hükümetinin kontrolüne girmesini sağlama niyetiyle yürüttüğü bir oyun olabileceğini de hesaba katmalıyız.” Yakın gelecekte Erdoğan’ın ateşkes ilan etmesi ve birliklerini çekeceğini duyurmasını sürpriz olarak görmeyen Dyer, yazısını şöyle bitiriyor: ”Sınırın korunmasını, Suriye Demokratik Güçleri yerine Suriye ordusunun korumasıyla Erdoğan, ülkeye yönelik Kürt ‘tehdidinin’ sona ermesi için yeterli görebilir.”