Haziran ayı enflasyon verileri derlendikten sonra “yönetilen ve yönlendirilen” malların fiyatlarına önemli ölçüde zamlar yapılmaya başlandı. Çay ve şekere yaklaşık %15, elektriğe %15, benzin fiyatlarına 27 kuruş gibi zamlar yapıldı. Madem bu tür mallara zam yapılacak idi ise neden enflasyon verilerinin ortaya çıkmasına kadar beklendi? Burada amaç kamu çalışanlarına ve emeklilere yapılacak olan ücret artış oranını sınırlamak ve böylece bütçedeki personel giderlerinin artış oranını yavaşlatmak mı?
Mayıs bütçe verilerine göre devletin personel gideri 21,6 milyar lira. %6,01 oranında artışla birlikte temmuz ayında bu rakam yaklaşık 22,9 milyar lira olacaktır. Eğer %6,41 ücret artışı olsaydı aylık 86 milyon lira daha fazla olacaktı. Buna bir de emekli sandığından emekli olanlara yapılacak farkı eklersek, “yönetilen ve yönlendirilen fiyatlara” zam yapma zamanlamasının nedenini de iyi anlamış oluruz.
Ama dikkat edin rakamlar da öyle çok fazla değil ama buna bile tamah eden bir iktidar anlayışı var. Bir yandan “itibardan tasarruf” etmezken diğer taraftan emekli ve kamu çalışanlarının üç kuruşuna bile göz dikecek işlere girişebiliyorlar. Milyonlarca çalışan ve emekli üzerine ince hesaplar yapacağınıza kamu harcamalarını kontrol etmek için diğer konulara baksanız daha anlamlı olur.