Dil ve kültür festivali için dört kıtadan gelerek Romanya’da buluşan 130 öğrenci, göz kamaştıran performanslar eşliğinde dünyaya umut ve barış mesajı verdi. Konuklar salondan daha iyi bir dünyayı kurabilme umutları yeşermiş olarak ayrıldı.
17 yıldır dünyanın dört bir yanından gençler dil ve kültür festivali organizasyonuyla bir araya geliyor. Sahne performanslarıyla görsel ziyafet sunuyor, sanat diliyle insanları iyilik, hoşgörü ve barışa çağırıyor.
2019 yılının ilk Uluslararası Dil ve Kültür Festivali (IFLC) programı Bükreş’te gerçekleşti. 15 farklı ülkeden gelen öğrencilerin, kısa zaman içinde pekiştirip ortaya koydukları performans parmak ısırttı. Öğrenciler kendi dilinde şarkı söylerken, bir yandan karma dans projeleriyle farklılıkların birliği temasını işlediler. Ev sahibi Romanya’nın farklı yörelerinden derlenmiş danslardan oluşan potbori, büyük beğeni topladı.
YABANCI ÖĞRENCİLER, ROMENCE ŞARKI SÖYLEDİ
Konuk öğrencilerden oluşan koronun popüler bir Romen şarkısını seslendirmesi konuklardan büyük alkış aldı.
Zaman tünelinde yolculuğa çıkan öğrenciler, son 100 yılda kendi dönemine damga vurmuş şarkıları seslendirdi. Ekranda beliren grafikler, konuklara nostalji yaşattı. Bu yılki gösteride, şarkı performanslarının danslarla yoğrularak görsel zenginlik kazandığı görüldü.
UMUT, AZİM VE GAYRET TEMALI MÜZİKAL
Programda, evlatlık verildiği ailenin dışlayıp akıl hastanesine yatırdığı bir kızın, ileriki yıllarda gösterdiği azim ve gayretle aynı hastaneye müdür oluşunu anlatan yaşanmış bir hikaye, müzikal tadında sunuldu.
Programda Romanyalı iki öğrenci, Cem Karaca’nın ‘Oh Be’ adlı şarkısını da başarıyla seslendirdi.
Baştan sona coşku içinde geçen gösteri, her zamanki gibi ‘Yeni Bir Dünya’ adlı şarkının topluca söylenmesiyle sona erdi.
KONUKLAR MESAJI KAPTI
Öğrencilerin sahne performanslarıyla verdiği mesaj, konuklarca hoşnutlukla karşılandı. Kültür Bakanlığı müsteşar yardımcısı İrina Cajal, öğrencileri ”Nefretten uzak, birlik ve hoşgörü içinde yaşamak gerektiğini bize öğrettiler.” sözleriyle övdü. Program için 500 km uzaktan gelen şef-komiser Paraschieva Mihaltan mutluluğunu şu sözlerle dile getirdi: ”Hep beraber daha iyi bir dünya kurabileceğimize daha da inanmış olarak geri dönüyorum.”
Avukat Alina Cojocaru ise, ilk kez katıldığı festivali oldukça başarılı buldu. Zamanın problemlerine karşı el ele vermemiz gerektiğini kaydeden Cojocaru, öğrencileri kendini aşan performansları için kutladı.
Hafta sonu Transilvanya bölgesini gezecek olan öğrenciler, daha sonra ülkeden ayrılacak. ‘Dünyanın Renkleri’ sloganı altında düzenlenen festivalin bir sonraki durağı Amerika olacak.