Cumartesi Anneleri, 720’inci hafta buluşmasında 1996 yılında gözaltında kaybedilen DİSK Genel-İş üyesi İsmail Şahin’in akıbetini sordu.
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve belli olan faillerin cezalandırılması için 23 yıldır mücadele eden Cumartesi Anneleri, 720’inci buluşmasında polis ablukasına rağmen bir araya geldi. HDP Milletvekili Musa Piroğlu, sinema sanatçısı Nur Sürer ve çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisinin katıldığı eylemde, 18 Ocak 1996 tarihinde gözaltında kaybedilen DİSK Genel-İş üyesi İsmail Şahin için adalet istendi. Bu haftaki açıklamayı gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un kızı Besna Tosun okudu.
Birgün’ün haberine göre, Türkiye’de devlet gücünün zor ve baskı yöntemleri ile kullanılmasının ağır insan hakları krizine yol açtığını hatırlatan Tosun, devletin Anayasa’da ve uluslararası insan hakları hukukunun yükümlülüklerine uymadığını vurguladı. Devletin bu antidemokratik işleyişine yönelik eleştirilerde bulunmanın da suç olarak nitelendirildiğini belirten Tosun, ifade ve eleştiri özgürlüğünün demokratik bir sistemin vazgeçilmez şart olduğunu kaydetti. 21 haftadır adalet ve hakikat taleplerini Galatasaray’dan kamuoyuna açıklamalarının da engellendiğini hatırlatan Tosun, bu engelleme talimatını verenlerin ve uygulayanların suç işlediğinin altını çizdi.
#CumartesiAnneleri720Hafta https://t.co/t37uFQWS1r
— Cumartesi Anneleri (@CmrtesiAnneleri) January 12, 2019
“KİRAZ ŞAHİN’İN BIRAKTIĞI YERDEN SORUYORUZ?”
Eşi İsmail Şahin’in kemiklerini ararken kansere yakalanan ve 4 yıl önce hayatını kaybeden Kiraz Şahin’in anan Tosun, 18 Ocak 1996 tarihinde gözaltında kaybedilen İsmail Şahin’in hikayesini şöyle anlattı:
“Kiraz Şahin’in bıraktığı yerden soruyoruz; İsmail Şahin nerede? 36 yaşındaki 2 çocuk babası İsmail Şahin, Beyoğlu Belediyesi’nde temizlik işçisi olarak çalışıyordu. DİSK Genel İş Sendikası üyesiydi. 18 Ocak 1996 günü saat 06.30 da iki belediye çalışanı ile birlikte görev yaptığı 34 ATZ 59 plakalı temizlik aracında iş başı yaptı ve bir daha geri dönmedi. Çalışma arkadaşı olan iki kişi Mimar Sinan Üniversitesi’ne geldiklerinde İsmail Şahin’in elindeki temizlik süpergesiyle birlikte ortadan kaybolduğunu söyledi. Şahin ailesi sürekli ağlayan bu kişilerin çelişkili bilgiler verdiklerini ve konuşmaktan korktularını fark etti. Aynı günlerde İsmail’in 4 yaşındaki kızı babasını televizyonda polislerle gördüğünü söyledi. Aile, Beyoğlu Belediyesi’ne başvurdu. İsmail Şahin’in mesai saatleri içerisinde kaybolduğunu ve bundan işveren olarak sorumlu olduklarını söyleyerek olayın araştırılmasını istedi. Beyoğlu Emniyet Müdürlüğü’ne kayıp başvurusu yaptı. Savcılığa suç duyurusunda bulunarak İsmail Şahin’in akıbetinin soruşturulmasını istedi.
Dönemin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Tayyip Erdoğan görüşmek için yaptıkları girişimler de sonuçsuz kaldı. 2011 yılında dönemin başbakanı Erdoğan ile görüşen kayıp yakınlarının arasında olan Kiraz Şahin, Erdoğan’a ‘Eşim sizin işçinizdi. Mesai saatlerinde kayboldu. Eşimin kaybolması sizin de sorumluluğunuzdur’ dedi. Kiraz Şahin 2015 yılında hiçbir bilgiye ulaşmadan aramızdan ayrıldı.”
TOSUN: ŞAHİN’İN BIRAKTIĞI YERDEN MÜCADELE EDİYORUZ
Açıklamanın ardından söz alan gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun bugün mücadele arkadaşları Kiraz Şahin’in ölüm yıldönümü olduğunu hatırlatarak, “Bugün iki tane acımız bir arada. Ama biz acılarımızı bir kenara bırakıp mücadelemize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Çünkü bizim mücadelemiz farklı bir mücadeledir” dedi.
‘FAİLLER ORTADA DOLAŞIYOR AMA BİZİM BİR MEZAR TAŞIMIZ YOK’
Galatasaray’dan vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Tosun, “Galatasaray bizim için mezar taşıdır. Kiraz’la yan yana otururken çocuklarımız fotoğrafların üzerine uyuyordu. O çocukların elini tutup götüreceğimiz bir mezar taşımız olmadığı için Galatasaray Meydanı bizim için önemli bir meydan” diye konuştu.
Ölmeden önce Kiraz Şahin’in “Asla ve asla kimse demesin ki ben kanserden ölüyorum. Ben bu ülkede hukuksuzluktan ölüyorum” sözlerini anımsatan Tosun, şunları kaydetti:
“Bu ülkede adalet olsaydı belki Kiraz ölmezdi. Sen rahat uyu Kiraz çünkü arkanda mücadeleye devam eden yüzlerce ana, çocuk var. Biz asla ve asla kayıplarımızdan ve Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceğiz. Onların hesabını bu ülkeyi yönetenlerden soruyoruz .Failler ortada dolaşıyorlar ama bizim bir mezar taşımız yok. Biz ölene kadar ellerimiz yakanızda olacak.”