Romanya’da bu hafta sonu düzenlenen ve geleneksel aile yapısını korumayı amaçlayan referandum, katılım oranı yüzde 30’un altında kaldığı için başarısız oldu.
Merkez Secim Kurulu (BEC), pazar günü saat 19.00 itibariyle oy kullanan vatandaşların sayısını yüzde 18,87 olarak açıkladı.
Anayasaya göre referandumun geçerli olabilmesi için seçmenlerin en az yüzde 30’una denk gelen 5 milyon seçmenin sandık başına giderek oy kullanması gerekiyordu.
Referanduma yurt dışı seçmen de ilgi göstermedi. İstatistiklere göre 3.5 milyon gurbetçinin ancak 50 bini sandık başına gitti.
3 milyon imza toplayan ‘Aile için Koalisyon’ adı verilen bir sivil toplum grubunun öncülüğünde gündeme getirilen referandum öncesinde yapılan anketlerin çoğu en az yüzde 34 gibi halkın aile referandumunu destekleyeceğini öngörüyordu.
HALK REFERANDUMA NEDEN DESTEK VERMEDİ?
Reuters’a açıklamalarda bulunan Babes-Bolyai Üniversitesi siyaset bilimi profesörü Sergiu Miscoiu, halkın referanduma ilgisiz kalmasının nedeninin İktidar partisinin (PSD) referandumu sahiplenmesine tepkiden kaynaklanmış olabileceğini vurguladı. Miscoiu, “Halk, PSD ile ilişkilendirdiği için referandumu boykot etti” yorumunu yaptı.
19 milyon nüfuslu ülkede 6-7 Ekim (cumartesi-Pazar) tarihleri arasında yapılan referandum iki gün sürdü. Ailenin karı-koca arasında kurulacağını tanımlayan yeni yasa tasarısı kabul edilseydi eşcinsel evliliğin önü kapanacaktı. Hükümet ve Katolik Kilisesi ve Evangelist gruplar tasarıya en çok desteği veren taraflar. Senato’da bir yılı aşkın süredir bekletilen anayasa değişikliği teklifi geçen sene meclisin alt kanadı tarafından onaylanmış, Eylül ayı başında da meclis tarafından 13’e karşı 107 oyla kabul edilmişti.
Hükümet referandum öncesi halk oylamasının geçerli olabilmesi için gereken yüzde 50 katılım oranını yüzde 30’a çekmiş, normalde bir gün süren referandum süresini de iki güne uzatmıştı.
SEÇMENLERE NE SORULDU?
Seçmenlere anayasadaki evlilik tanımının değiştirilmesini isteyip istemedikleri soruldu. Mevcut yasalar, evlenen kişilerden birinin erkek diğerinin kadın olması gerektiğini belirtmeyerek sadece ‘eşlerin birliği’ ifadesini kullanıyor.
Sandıktan değişikliğe ‘evet’ çıkması halinde, anayasadaki ilgili madde yeniden düzenlenerek ‘evlenen tarafların kadın ve erkek olması gerektiği’ ibaresi yer alacaktı.
Referandumun geçerli olabilmesi için seçmenlerin yüzde 30’unun yani 5 milyon kişinin oy kullanması gerekiyordu.
