‘Oğluna pantolon alamadığı için intihar etti’ haberiyle İsmail Devrim’in yaşadıklarını gündeme getiren İzmitli gazeteci Ergün Demir gözaltına alındı.
Kocaeli Zirve gazetesinde yer alan habere göre, Demir, “Ekipler önce evime gelmişler, evde olmadığımı öğrendiklerinde beni aradılar, ben de güvenlik güçlerine kendim teslim oldum. Şu anda ifade vermek üzere karakola götürülüyorum” dedi.
MUHTAR DA GÖZALTINA ALINDI
Gazeteci Ergün Demir’in daha sonra adli kontrol şartıyla serbest kalmasına karar verildi. Aynı zamanda röportaj sırasında evde bulunan Muhtar Halil Taş’ın da gözaltına alındığı ve Demir’in dosyasına gizlilik kararı getirildiği belirtildi.
Gazeteci Demir, İsmail Devrim’in eşi Hafize Devrim ile yaptığı görüşmeyi izin almadan kaydettiği ve yayınladığı suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.
HABERİ NASIL HAZIRLADIĞINI ANLATMIŞTI
Gözaltına alınan Demir, “İsmail Devrim haberini nasıl yaptım?” başlıklı bir yazı kaleme almış ve haberin öyküsünü anlatmıştı.
Demir’in yazısının bir bölümü şöyle:
Herkes yazdı çizdi.
Simdi biraz da ben anlatmak istiyorum.
Geçtiğimiz Perşembe günü Aşağı Hereke’den bir tanıdığım aradı ve 17 Ağustos Mahallesi’nde bir trajedi yaşandığını söyledi.
Nedir diye sordum.
Bir intihar vakası diye yanıtladı sadece.
Başka da bir ayrıntı yoktu.
Ama trajik bir durum olduğunu söyledi.
***
Uhrevi duygularım pek yoktur fakat haberciliğin verdiği bir dürtü oraya gitmemi emretti.
İşi gücü bırakıp gittim.
Mahalleliden ufak tefek bilgiler edindim.
Cenaze evini sordum; gösterdiler.
***
Acılı eş Hafize Devrim ve iki komşusu ile birlikte bir odada konuştuk.
Konuşmalarını kayıt ettim ve fotoğraf çektim.
Talihsiz kadını dinlerken göğsüme bir acı saplandı.
Hafize hanım konuşurken, soğukkanlılığımı kaybetmemek için kendime telkinlerde bulundum.
Keza Hafize hanım sürekli ağlıyordu ve komşularından biri de o konuştukça zaman zaman ağlıyordu.
Çok duygulu, çok etkileyici, çok acı bir tabloydu.
***
Görüşme devam ederken, aklımdan doğru soruları, düzgün bir şekilde sormalıyım, bir şey atlamamalıyım diye geçiriyordum.
Çünkü oraya giderken herhangi bir hazırlığım yoktu.
Konunun bu denli dramatik olduğunu ben de bilmiyordum.
***
Bizim konuşmamız bittiği anda cenaze arabası geldi ve herkes ayaklandı.
İnsanları daha fazla yormamak için, kısa bir süre daha bekledim ve oradan ayrıldım.
İzmit’e dönüp Hafize hanım ne söylemişse herhangi bir şey eklemeden, tek satır atlamadan haberi yazdım.
İnanın yazdığım haberi son kez okuduğumda yine çok ama çok sarsıldım.
***
İşte bu haberin gerçek öyküsü sadece bundan ibarettir.
Kimse öküz altında buzağı aramasın.
Haber hiçbir kurum veya kişiyi incitmek, suçlamak, karalamak adına yapılmamıştır.
Yapılan polemikler, haberi yapan kişi olarak benim dışımda gelişen şeylerdir.
Tekrar söylüyorum, ben sadece işimin, mesleğimin gereğini yaptım.
Bu konuyla ilgili söyleyecek başka da sözüm yoktur!