Eski DİSK Başkanı ve CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, ekonomik kriz nedeniyle yakında kamuda maaşların ödenememeye başlanacağını söyledi. Krizin yandaş şirketleri ya da büyük sermaye gruplarını vurmadığını, işçi-emekçi sınıfını vurduğunu aktaran Beko, tüketilen her şeyin dolarla birlikte zamlandığına vurgu yaptı. CHP’li vekil, işverenlerin krizi yükledikleri emekçileri işten çıkarmaya başladığını ve bunun devam edeceğini kaydetti.
Diken’de yer alan habere göre Beko, sözlerini şöyle sürdürdü: “Önümüzdeki aylarda birçok firmanın iflas ve konkordato bildirerek fabrika kapatma yoluna gideceği biliniyor. Emperyalist politikaları sonucu sadece İzmir’de 2 bin 500 işçinin işten atıldığı bilgisini alıyoruz. Delphi, Makro gibi büyük üreticiler kapısına zincir vurdu. Söke’de büyük bir tekstil fabrikası kapandı ve 750 işçi işsiz kaldı. Kriz yakında kamuya da yansıyacak ve maaşlar ödenememeye başlanacaktır. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yeni dönemde belediye bütçelerinden yapacağı yüzde 30’luk kesinti işçilerin sırtına ek yük bindirecektir.”
Bu kriz ortamında görüştükleri işçilerin en büyük korkusunun ekonomik krizin faturasının kendilerine ödetileceği olduğunu yineleyen Beko şunları söyledi:
“Krizin nedenini hükümetin politikalarına değil, uluslararası konjonktüre ve ABD ile yaşanan krize bağlayan işçi dostlarımız da var. Bu emekçi dostlarımızın ABD ve AB’ye karşı vatan savunması yapılması gerektiği inancıyla, bu süreçte gerekirse daha az tüketmeyi, iki değil bir ekmek yiyerek ülke için fedakarlık yapmayı istediklerini biliyoruz, duyuyoruz. Bu arkadaşlarıma, işverenlerin borçlarını silecek kadar günlük, basit ve rant ekonomisine dayalı bir ekonomi politikasının sonucu olarak bu krizin gayet yerli ve milli olduğunu hatırlatmak istiyorum. 16 yıldır iktidarda olan AKP, üretime yönelik hiçbir teşvik yapmayarak, inşaat sektörü gibi ranta dayalı ve hızlı para kazanma sektörlerini büyüterek, ekonomi politikalarını günübirlik ve birilerini zenginleştirmeye yönelik yaparak, özelleştirmelerle üretimi sıfırlayarak, ülkeyi peşkeş çekerek bu krizi yaratmıştır. İşverenlerin borçlarını silerek, onlara her türlü kamusal alan talanını açarak işçilerin üzerinden kriz yönetimine izin verirseniz bu ülke iflasın eşiğine gider! Acilen üretime yönelik eylem planlarının yapılarak tüketim toplumundan üreten bir topluma dönüşümün önü açılmalıdır. İnşaat sektörüne değil üretim sanayisine teşvikler verilmeli, ekonomik paketler bu mantıkla çıkarılmalıdır.”