Masa Başında İtina ile Seçim Kazandırılır!

Yorum | Alper Ender Fırat

Halkın iradesi, seçmenin mesajı, milli irade, gibi kelimeler artık çöp oldu. İki yüzlü siyaset arenasında görünüşte bu kelimelerin hala bir karşılığı varmış gibi durabilir ancak gerçekte bütün bunların hiçbir anlamı ve önemi kalmadı. Mitingler, afişler, seçim sandıkları, oy pusulaları, sayım heyecanları sadece birer algı aracı.
Bütün bunları diktatörler değil teknoloji bitirdi. Teknoloji sahipleri artık taş atıp kolunu bile yormadan masaya oturuyor kime ne lazım, kiminle ne iş bitirilecek diye hesaplayıp oy oranlarını ona göre dağıtıyor. Poker masasında kart dağıtır gibi.
24 Haziran seçimlerine bir bakar mısınız? Tarihinin en kötü seçim kampanyasının yürüten, onlarca kere çocukların bile yapmayacağı hatalarla miting meydanlarında rezil olan, en çok destek aldığı illerde meydanları bile dolduramayan, yönettiği ekonomi iflas etmiş bir parti başkanı en görkemli dönemlerinden çok daha fazla oy alarak yeniden seçiliyor. Üstelik dört gün önce yanlışlıkla ekrana gelen bir seçim simülasyonuyla da tıpa tıp aynı sonuçları alarak. Yine meydanlarda 100 kişi bile toplayamadığı için, bir tek miting dahi yapmayı beceremeden seçime giren MHP; üstelik sabah akşam küfrettiği doğu illerinde oy patlaması yaparak, yüzde 12’nin üzerinde oy alıyor.
Biliyorum ‘Ee bu kadarı da fazla artık’ diyorsunuz. Bu durumu Türkiye’de bile hiçbir şey, hiçbir ekonomik, politik, sosyolojik, stratejik durum açıklayamaz. 24 Haziran’ın tepeden tırnağa şaibe olmadığına da kimse beni ikna edemez. Her neyse konumuz bu değil. Bu konuyu tartışan tartışıyor zaten.
Seçimler artık bir pazar eğlencesi
Yani diyeceğim o ki artık seçimler bir pazar eğlencesinden başka bir şey değil artık. ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ sözünün yerini, ‘seçimlerde egemenlik kayıtsız şartsız teknolojinindir’ sözü aldı.  Bundan böyle teknolojiyi de elinde tutan güç (her kimse onlar) oyun masasında kart dağıtır gibi oy oranlarını öyle dağıtıyor. Artık ihtiyaç duyulması halinde Doğu Perinçek bile büyük bir oy patlaması yaşayabilir.

Dünya zaten her geçen gün daha fazla bir ‘Truman Show’a dönüşüyor. El altındaki araçlarla kısa ve yoğun bir algı operasyonu sayesinde bu memlekette olmaz diye bir şey yok.  Son vuruş da anket şirketleriyle yapılıyor zaten. Seçimlere birkaç gün kala ve bir de seçim günü oy oranlarına uygun bir anket sonucu açıkladınız mı olur biter. Sonuçlar çok absürt olduğunda birkaç mırın kırın eden olur ama tez zamanda o da unutulur. MHP’nin aldığı oy oranlarını bile aklı başında adamlar seçimden hemen sonra oturmuş sosyolojik, psikolojik gerekçelerle açıklamaya çalışıyorsa bu ülkeye her şey yutturulur. Hem mırın kırın edecek de ne olacak? Bizdeki muhalefet iktidarın peşkircisi zaten! En şaibeli seçimi bile iktidardan önce kabul etmiyor mu? Onun görevi bu ülkedeki bütün hukuksuzlukları, kanunsuzlukları legalize etmekten başka bir şey değil.
1 Kasım 2015 seçimlerinde durup dururken hiç kimsenin beklemediği absürt bir oy oranı açıklayıp tutturan(!) Adil Gür’ün, 24 Haziran günü yine absürt bir anket açıkladığını duyduğum an seçimin nasıl bitirileceğini anlamıştım.
Artık siyasi partiler milleti değil teknolojiyi elinde tutanları ikna etmek durumunda. Seçilmek ve iktidarda kalmaya devam edebilmek için dışarıda konuştuklarının hiçbir önemi yok, gizli bölümlerde bu teknolojiyi elinde tutanlarla neler konuşup ne vaatler verdiklerinin önemi var.
(TR724)