Kayseri’de Hizmet Hareketi’ne yönelik soruşturma kapsamında 8’inci kez hakim karşısına çıkan Boydak kardeşlerin yargılanmasına 3’üncü günde de devam edildi. Tutuklu sanıklardan holding eski CEO’su Memduh Boydak, yaklaşık 7 saatlik savunma yaptı. Memduh Boydak, dün başladığı savunmasını bugün bitirirken, ”Hayatta yargılanabilecek en son şeyle, teröristlikle yargılanıyorum. Kimseye meydan okumuyorum. Merhamet değil, adalet istiyorum. Merhameti Allah’tan bekliyorum. Adaletin tecelli edeceğini sabırla bekliyorum” dedi.
2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, tutuklu sanıklar Memduh ve Şükrü Boydak kardeşler ile tutuksuz sanıklar Bekir, İlyas, Erol ve Mustafa Boydak ile Murat Bozdağ ve Halit Bayhan hazır bulundu. Tutuklu sanık Boydak Holding yönetim kurulu eski başkanı Hacı Boydak ise tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı.
‘YARGILANABİLECEK EN SON ŞEYLE YARGILANIYORUM’
Dün başladığı savunmasına bugün de devam eden Boydak Holding eski CEO’su Memduh Boydak, adaletin bir gün tecelli edeceğine inandığını belirterek, “Hayatta yargılanabilecek en son şeyle, teröristlikle yargılanıyorum. Kimseye meydan okumuyorum. Merhamet değil, adalet istiyorum. Merhameti Allah’tan bekliyorum. Adaletin tecelli edeceğini sabırla bekliyorum” dedi. Örgüt yönetici olmadığını da dile getiren Memduh Boydak, “Örgüt yöneticisi değilim. Sıtkı Baş, İlhan M.’nin önerisiyle mütevelli heyetine katıldı. Sıtkı Baş ve örgütten bir talimat almadım. Yönetici olduğum 2 grup vardı. Bunlardan biri ailem diğeri de şirketteki yöneticiliğimdi” diye konuştu.
‘ELEŞTİRİ HAKKI ANAYASAL HAKKIM’
Twitter hesabından yapılan paylaşımlar hakkında da konuşan Memduh Boydak, “Hükümete karşı bir eylemde bulunmadım. 4 bin tweet attım, sadece 13 tweet’im dosyama konulmuş. Eleştiri olmadan değişim ve gelişim olmuyor. Yapıcı eleştiriler yaptım. Eleştiri hakkı benim anayasal hakkım değil mi? Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil miyim? Anayasal hakkımı kullandım. Suudi Arabistan’dan geldiğimde bir tweet attım. Bank Asya’nın batmasını istemedim. Virüs gibi ortaya yayılması, bankacılık sektöründe faaliyet gösterdiğimiz için bize de yansıyacaktı” dedi.
Etkin pişmanlıkta bulunan amcasının oğlu Sami Boydak hakkında da konuşan Memduh Boydak, “Sami Boydak, 2005 yılında Amerika’ya birlikte gittiğimizi söylüyor. Uçuş kayıtlarım ortadadır. Amerika’ya çok gittim ama Sami ile gitmedim. Sami’nin hep başarısızlıklarının arkasında durdum. Çok severdim. Cezaevine girdiğim zaman, ailem ve bana bir kez olsun ‘ne yapıyorsun?’ demedi. Sami Boydak, gerçeğe aykırı beyanda bulunuyor. Onunla örgüt liderini ziyaret etmedim” ifadelerini kullandı.
‘TERÖRLE ALAKAM YOK’
Terör ile alakası olmadığını belirten Memduh Boydak, “Terörle alakam yok. Örgüt yöneticisi olsam arkamda iz bırakmam. Eğer el altından Kimse Yok Mu Derneği’ne bağışta bulunmuşsam beni cezalandırın. Kimse Yok Mu Derneği’ne yaptığım yardımı resmi olarak duyurdum. Orman davası ve bu davayı ileride yazacağım kitapta da ele alacağım. Bizi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne muhtaç etmeyin. Alacağınız kararın üst mahkemeden döneceğine inanıyorum. Kayseri’de bazı örgütsel toplantılara katıldığım iddia ediliyor. Bu toplantılara katılmadım. Eğer katıldıysam en ağır cezayı verin. Hele hele Kayseri’de Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın da bulunduğu toplantılara katılmadım” diye konuştu.
‘MÜTEVELLİ HEYETİNE İSMİM POPÜLER OLDUĞU İÇİN GİRDİM’
KHK ile kapatılan Melikşah Üniversite mütevelli heyetinde yer aldığı için pişman olduğunu dile getiren Memduh Boydak, konuşmasını şu şekilde devam ettirdi:
“Üniversite mütevelli heyetine ismim popüler olduğu için dışarıdan girdim. KHK ile kapatılan Burç Eğitim Vakfı’na girmedim. En büyük hatam üniversite mütevelli heyetinde yer almam oldu. Keşke mütevelli heyeti başkanlığı yapmasaydım. Melikşah Üniversitesi’ne kendi hür irademle, kimseden talimat almadan gittim. Üniversitede devletim aleyhine bir durum olmuşsa benim haberim yoktu. Birtakım alçaklar yasa dışı faaliyetlerde iş yapmışsa onları da lanetliyorum. Kayseri’de herhangi bir üniversitenin benim için farklılığı yok. Amacım ülkeye ve eğitime hizmet etmekti. Şu an firari olan Sıtkı Baş bizi sıkıntıya soktu. Sıtkı Baş’ın o zamanlar cemaat il imamı olduğu yönünde duyumlar alıyordum ama terör örgütü imamı olduğunu bilmiyordum. Kaçakların olduğu bir noktada işin merkezinde kimlerin olduğu açıktır. Melikşah Üniversitesi’nde bilgim dışında bir dümen dönmüşse, o dönem beni bir şekilde kandırmışlar. Geçmişe döndüğümde benim burada olmamı sağlayan mütevelli heyeti üyeliğini keşke kabul etmeseydim diyorum.”
‘MÜSADERE İSTEMEK HUKUKSUZLUKTUR’
4 Mart 2016’dan beri tutuklu olduğunu söyleyen Boydak Holding eski CEO’su Memduh Boydak, tahliyesini talep ederek şunları söyledi:
“Bu ülkede hiçbir iyilik cezasız kalmıyor. Adaletin geç de olsa tecelli edeceğine inanıyorum. Atadan, dededen kalmış şirketimize müsadere istemek hukuksuzluktur. Boydak Ailesi bugüne kadar kendisinden yardım talep edenleri geri çevirmemiştir. Bunu Kayseri kamuoyu çok iyi bilmektedir. Adaletinize güveniyorum. Tutuksuz yargılanmak üzere tahliyemi, müsaderenin de reddini istiyorum. Hakkımda adil karar çıkacağına canı gönülden inanıyorum.”
Memduh Boydak, yaklaşık 7 saat süren savunmasını bitirirken, 15 Temmuz sonrası cemaate yakın bazı kuruluşlara yardım yaptığı iddialarını da reddedip, “15 Temmuz sonrası Kimse Yok Mu Derneği’ne bağış yaptığımız iddiaları asılsız ve yalandır. Belgesini gösterin, istediğiniz cezayı verin” dedi.
‘HAYATIMIN FİNAL KONUŞMALARINDAN BİRİNİ YAPIYORUM’
Boydak Holding eski CEO’su Memduh Boydak’ın ardından ise tutuksuz sanık Mustafa Boydak savunma yaptı. Çok açık birisi olduğunu fakat bugün heyecanlı olduğunu belirterek savunmasına başlayan Mustafa Boydak, “Normalde 5-6 saat konuşma yaparım. Konuşmaya çok açığım. Bugün hayatımın belki de final konuşmalarından birini yapıyorum. Heyecanımı bağışlayın” dedi.
Örgüt üyeliği ile yargılanmaktan ızdırap duyduğunu söyleyen Mustafa Boydak, “Terör örgütü üyeliği ile yargılanmaktan büyük ızdırap duyuyorum. Avrupa’dan BBC başta olmak üzere pek çok kuruluş röportaj teklifinde bulundu. Ancak yargılamayı etkilememesi için kabul etmedik. 15 Temmuz darbe girişimini lanetliyorum. Devlete küslük olmaz. Birtakım kırgınlıklar olabilir ama küslük olmaz. Devletimiz varsa bizler varız” ifadelerini kullandı.