Erdoğan’ın Hedef Gösterdiği Boğaziçi Üniversitesi Öğrencilerine Yeni Gözaltı

AKP’li Cumhurbaşkanı  Tayyip Erdoğan’ın “Bu gençlere üniversitede okuma hakkı vermeyeceğiz” diyerek hedef gösterdiği Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri bu sabah polis baskınlarıyla gözaltına alındı.
Boğaziçi Üniversitesi öğrenci grupları arasında Pazartesi günü başlayan ‘Afrin’de savaş olmasın’ eylemlerine müdahale eden polis, Cuma günü  de 8 öğrenciyi gözaltına alınmıştı.
SABAH 06.00’DA BASKIN
AKP Genel Başkanı ve  Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hedef gösterdiği Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri bu sabah saat 06.00 sıralarında polisin ev ve yurtlara düzenlediği baskınlarda gözaltına alındı.
İleri Haber’in haberine göre gözaltına alınanların sayısı henüz öğrenilemezken, perşembe sabahı yapılan baskınlarda gözaltına alınan öğrencilerin de hala gözaltında olduğu öğrenildi.
ERDOĞAN İKİ KEZ HEDEF GÖSTERMİŞTİ
TSK ve ÖSO militanlarının Afrin’e girmesi üzerine lokum dağıtan gruba müdahale eden üniversiteliler hakkında Erdoğan, “Lokum dağıtanlara bu şekilde davrananlara haddini bildirmek benim ve devletin görevidir. Okul bahçelerinde terör estirenlere meydanı bırakmayacağız” demişti. Erdoğan, dün yaptığı konuşmada da “O komünist, o vatan haini, terörist gençler onların masalarını dağıtıyor. O terörist gençlerle ilgili her türlü çalışmayı yapıyoruz. Bu gençlere üniversitede okuma hakkı vermeyeceğiz” sözleriyle üniversitelileri hedef göstermeye devam etmişti.
AFRİN İÇİN LOKUM DAĞITAN GRUBU PROTESTO ETMİŞLERDİ
Boğaziçi Üniversitesi’nde Afrin harekatı için lokum dağıtan gruba, bir grup öğrenci ‘savaşın lokumu olmaz’ diyerek tepki göstermişti. Yaşananlar üzerine 5 üniversiteli gözaltına alındı.
Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine tepki göstermiş; Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğrencileri şu açıklamayı yapmıştı:
Türkiye’de ifade özgürlüğü giderek artan düzeyde bir saldırıyla karşı karşıya kalmış ve bu durum üniversitemize de yansımıştır. Hükümete doğrudan veya dolaylı yoldan yapılan her eleştiri terör ile bağdaştırılmakta, eleştirme cesaretini gösterenler ise ‘kamuoyunun hassasiyetleri’ üzerinden hedef gösterilmektedir. Bizler Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden öğrenciler olarak, üniversitemizin özgür ruhunu ve üniversitemizde bulunan herkesin fikrini ifade etme hakkını savunuyoruz. Arkadaşlarımız bu bağlamda haksız ithamlarla suçlanmaktadırlar. Arkadaşlarımızın düşünce ve ifade özgürlüklerine yapılan kısıtlama, hükümetin bir politikasını eleştirmenin teröristlikle eş değer tutulması ve bu şekilde yaftalanması ile başlamıştır.
‘HER VATANDAŞIN ELEŞTİRİ HAKKI VAR’
Arkadaşlarının okul içinde ve dışında hedef gösterildiğini kaydeden öğrenciler tarafından yapılan açıklama şöyle devam etti: Türkiye, Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’ne (ICCPR) ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) taraf bir devlettir. Dolayısıyla, Türkiye’nin bu bağlayıcı sözleşmelerde yer verilen haklara saygı gösterme, bu hakları koruma ve teşvik etme yükümlülüğü bulunmaktadır. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 26. Maddesi, vatandaşlarının ifade özgürlüğü hakkını koruma altına almaktadır. Birçok uluslararası sözleşme ve anayasamızla koruma altına alınan bu hak ve özgürlüklere rağmen, son zamanlarda üniversitemizde bulunan muhalif seslerin kendilerini duyurması daha da güç bir hale gelmiştir. Hükümet tarafından eleştirel olarak değerlendirilen görüşleri ifade eden herkes internet üzerinden tehdit, gözdağı ve taciz, cezai kovuşturmalar, gözaltı, üniversiteden atılma ve sansüre maruz kalma tehlikesi altında bulunmaktadır. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının devletin güvenlik politikalarını eleştirmeye hakkı olduğunu ve gözaltına alınan arkadaşlarımızın fikrini ifade etme hakkını savunuyoruz. Hükümetin güvenlik politikalarını eleştirmek suç veya terör örgütü propagandası değildir. Bu soruşturmaların usulünde ve içeriğinde hak ihlali vardır. Hükümetin güvenlik politikalarını eleştirmek terör örgütü propagandası değildir.
Biz Boğaziçililer geçmişte yaşanan hak ihlallerinin karşısında olan bir geleneğin parçası olarak, yarın da bugünlere baktığımızda, her kesimin özgür düşünce ortamının bugünlerde de savunulmuş olmasını istiyoruz.