YORUM | ERMAN YALAZ
Önce Afrin’e girdi. Sonra şehit tabutlarına yaslanıp cami avlularında mitingler yaptı, miting meydanlarında zafer naraları attı. ‘Fetih’ müjdeleri verdi. Afrin’i düşürdü. MHP-AKP mutabakat için düzenleme yapıp seçim ittifakını yasalaştırdı. Kadim ortağı Bahçeli ile görüştü. ‘Barajı düşünme, kalkmış bil, bizim oyumuz sizin oyunuz gibi sayılır’ dedi. Yüksek Seçim Kurulu’nun 2 milyondan fazla mühürsüz oyu geçerli saydığı yasayı da değiştirdi bu arada. Artık kanunen mühürsüz oylar geçerli. Dün çaldıklarını meşrulaştırdı, yarın çalacağının da vaadini ittifak ortağı ile gerçekleştirdi. ‘Afrin’de 3 bin 600 küsür terörist öldürüldü’ diyor. Sivillerin ölmesi, şehitlerin ölümünü, sayan yok. ‘Münbiç’e gideriz, bir gece ansızın Sincar’a gireriz’ diyor. Musul’u da fethederiz… Afrin’de 46 asker şehit olmuş. Tık yok. On binler kefen giyip yollara düşecek kadar iştahlı. Onun için ölmeye hazırlar. Seçimi alana kadar bu böyle gidecek anlaşılan.
Kaybettiği 7 Haziran seçimlerinden önce ‘Verin 400 milletvekilini bu iş huzur içinde bitsin’ demişti. Kaybetti ama seçimleri iptal ettirdi, muhalefeti hadım etti. Seçim yoluyla ilk kez mağlup olan AKP’yi baskın seçim ve anayasa ihlalleri, sandıktaki kedilerle tekrar iktidara taşıdı. Baktı mitingler yetmiyor, kendisi meydan meydan gezdi. Ahmet Davutoğlu, ‘ben kazandım bu seçimi’ filan dedi. Azletti onu 6 ay sonra. Seçilmiş AKP genel başkanını, seçim kazanmış başbakanı İstanbul Boğazı’ndaki trol çetesiyle alt etti. Pelikanlar sevindi; gazeteciler, muhalefet, AKP’nin eski kurucuları ‘Penguen belgeseli’ seyretmeye gitti.
Önce ‘Suriye’nin bütünlüğü, Irak’ın bütünlüğü önemli’, filan dedi, ama ‘18 Mart’ta Çanakkale Zaferi varsa benimde 19 Mart zaferim olsun’ deyip Afrin’i fethetti. Bütün dünya ‘işgal’ demiş kimin umurunda… Sürüp gidiyor. Asıl kutsal olan 2019 şimdi; seçim kazanmak yani. Hakim Savcılar Kurulu’na emretti tek kalemde 356 hakimin yeri değişti, dahası 45 saniyede 113 AKP’li hakim savcı olarak atandı. Sonra ortaya çıktı ki, hakim savcı atamalarıyla il ve ilçe seçim kurullarındaki hakimlerin üçte dördünü ele geçirmiş. Hakim savcı atamıyor, 2019 seçim kadrosunu sağlama alıyor. Oy oranı net yani; yüzde 75 hakimler AKP ve onun safında.
Yetmedi, yetmezdi de. ‘İslamın güncellenmesi lazım’, dedi iki hafta önce. Bunu bilmeyeneler cahil cühela ilan edildi. Danışmanı ‘öyle demedi, böyle dedi’ diye kıvranıp düzeltmeye kalktı ama kesmedi. Diyanet işleri başkanında müstefi Halk Partililere kadar müftülük makamına yükselme merakı olan herkes destek attı kendisine. ‘Haklı’ dediler, ‘güncelleyelim’ dediler. Bir hafta sonra Fetih müjdesi aldığını ilan etti. Zaten 1.3 milyar TL’lik (eski rakamla katrilyon) maliyetli, aylık 21 milyon gideri olan Saray’daki 1000 oda sahiplerini bekliyor. Halife hazır; Erdoğan hilafeti de gelince onlar yersiz kalmasın diye yer ayrılmış malum. Büyük odalardan biri de Afrin’deki IŞİD’in ve El Kaidenin eski ortağı komutanlara verilir herhalde.
Her şey 2019 için. Seçim kazanana kadar yeni savaşlar çıkacak. Kan akacak, o isterse. Muhalif kim varsa hapsi tadacak, gözaltına alınacak. Diktatörlüğün, tek adamlığın karakteri bu. Kutsal olan tek şey hep kazanmak, hep iktidarda olmak. Onun için de artık seçime de ihtiyaç yok. Zaten 3 yıl önceden bu seçimsizlik, kaybetse bile gitmeme hali vuzuh hale gelmişti; ilan edilmişti. 17 Aralık’ın hırsız bakanları partiye boşuna geri dönmüyor. Yılların medyası Doğan grubu bir kalemde satılıyor. Gazeteciler zaten külliyen susturulmuş; 250’si hapiste. Doğan Grubu satılmış kime ne? Seçim kutsal, 2019 çok yaşa. Belki yarın belki yarından da yakın ‘kazanacağı seçim’; ‘siyasi fetih’ mübarek olsun. Sonra ver elini 2023 zaferine. Bir de 2071 var. Malazgirt’in bininci yılı malum…. Ver elini yeni zaferlere; yeni fetihlere…
(TR724)
