Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı Man Adası belgeleriyle ilgili soruşturmayı tamamladı. Savcılık, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu, dünürü ve eniştesinin arasında bulunduğu 5 şüpheli hakkında takipsizlik kararı verdi. Savıcılık ‘belgeler gerçek’ dedi, ancak Erdoğan’ların vergi kaçakçılığı iddialarıyla ilgili servet transferlerini konu edinen iddiaların üstü iç hukukta bu kararla örtülmüş oldu.
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre kararda, şüphelilerin Man Adası’ndaki Bellway şirketine para göndermedikleri belirtilirken, bu şirketin Halk Bankası Galata Ticari Şubesi’nden 15 milyon doların şüphelilerin hesaplarına gönderildiği aktarıldı. Ancak soruşturmada, 15 milyon doların kaynağının araştırılmayıp, yani hangi ticari işlem sonucu kazanıldığının belirlenmeden, “kara para yoktur” denilmesi dikkat çekti. Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı banka dekontlarının gerçek olduğu tespit edilen kararda, şüphelilerin hesaplarına gönderilen milyon dolarlarla ilgili “vergi kaçırma suçu” olup olmadığını belirlemeye başsavcılığın değil, ilgili vergi dairesinin yetkili olduğu kaydedildi.
Kararda, 2011-2012’de aktarılan paralarla ilgili vergi cezasının 5 yıllık zamanaşımı olduğuna işaret edildi. Kararın ardından İstanbul’daki vergi dairesinin, Erdoğan’ın yakınları hakkında vergi cezası kesip kesmediği sorusu gündeme oturdu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 28 Kasım 2017’de yapılan partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakınlarının Man Adası devletinde kurulan bir sterlinlik Bellway şirketine 2011 ve 2012 yıllarında 15 milyon Avro para aktardıklarını açıklamıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu belgeleri CHP Genel Merkezi’nden istemişti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan da Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı banka dekonlarının bir örneğini Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Musa Yücel’e teslim etmişti. Bu görüşme sırasında savcılığın, Man Adası belgeleriyle ilgili resen soruşturma başlattığı da açığa çıkmıştı. Başsavcı Vekili Musa Yücel, soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. 15 Ocak tarihli takipsizlik kararında, şu isimler şüpheli olarak yer aldı: Burak Erdoğan (Tayyip Erdoğan’ın oğlu), Mustafa Erdoğan (Erdoğan’ın kardeşi), Osman Ketenci (Dünür), Ziye İlgen (Eniştesi). Takipsizlik kararında, Bülent Tezcan’ın savcılığa verdiği dekontlarındaki para hareketlerinin Halk Bank ve MASAK’ın raporunda belirtilen para hareketleriyle aynı olduğu belirtilerek, şu sonuca varıldı: “Mali Suçlar Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan araştırma ile Halk Bankası tarafından şüphelilere ait hesaplarda yapılan inceleme neticesinde; şüphelilerin Man Adasında bulunan Bellway şirketinin yurtdışında bulunan hesabına veya yurtdışında bulunan başkaca bir hesaba para göndermedikleri anlaşılmıştır.”
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre kararda, şüphelilerin Man Adası’ndaki Bellway şirketine para göndermedikleri belirtilirken, bu şirketin Halk Bankası Galata Ticari Şubesi’nden 15 milyon doların şüphelilerin hesaplarına gönderildiği aktarıldı. Ancak soruşturmada, 15 milyon doların kaynağının araştırılmayıp, yani hangi ticari işlem sonucu kazanıldığının belirlenmeden, “kara para yoktur” denilmesi dikkat çekti. Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı banka dekontlarının gerçek olduğu tespit edilen kararda, şüphelilerin hesaplarına gönderilen milyon dolarlarla ilgili “vergi kaçırma suçu” olup olmadığını belirlemeye başsavcılığın değil, ilgili vergi dairesinin yetkili olduğu kaydedildi.
Kararda, 2011-2012’de aktarılan paralarla ilgili vergi cezasının 5 yıllık zamanaşımı olduğuna işaret edildi. Kararın ardından İstanbul’daki vergi dairesinin, Erdoğan’ın yakınları hakkında vergi cezası kesip kesmediği sorusu gündeme oturdu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 28 Kasım 2017’de yapılan partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakınlarının Man Adası devletinde kurulan bir sterlinlik Bellway şirketine 2011 ve 2012 yıllarında 15 milyon Avro para aktardıklarını açıklamıştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu belgeleri CHP Genel Merkezi’nden istemişti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan da Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı banka dekonlarının bir örneğini Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Musa Yücel’e teslim etmişti. Bu görüşme sırasında savcılığın, Man Adası belgeleriyle ilgili resen soruşturma başlattığı da açığa çıkmıştı. Başsavcı Vekili Musa Yücel, soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. 15 Ocak tarihli takipsizlik kararında, şu isimler şüpheli olarak yer aldı: Burak Erdoğan (Tayyip Erdoğan’ın oğlu), Mustafa Erdoğan (Erdoğan’ın kardeşi), Osman Ketenci (Dünür), Ziye İlgen (Eniştesi). Takipsizlik kararında, Bülent Tezcan’ın savcılığa verdiği dekontlarındaki para hareketlerinin Halk Bank ve MASAK’ın raporunda belirtilen para hareketleriyle aynı olduğu belirtilerek, şu sonuca varıldı: “Mali Suçlar Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan araştırma ile Halk Bankası tarafından şüphelilere ait hesaplarda yapılan inceleme neticesinde; şüphelilerin Man Adasında bulunan Bellway şirketinin yurtdışında bulunan hesabına veya yurtdışında bulunan başkaca bir hesaba para göndermedikleri anlaşılmıştır.”