Doğan Grubunun Yazamadıkları!..

YORUM | BARBAROS J. KARTAL
Dünden beri Aydın Doğan’ın gazete ve televizyonlarında Variety dergisi tarafından 2017 yılının en etkili medya isimleri listesinde Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan’ın bulunması bir bayram havasında veriliyor. Bu büyük başarıya döneceğiz ama öncesinde önemli bir ayrıntıyı es geçmeyelim.

Bütün yayın organlarında tek metin üzerinden yapılan haberlerde gazetecilerin ve televizyoncuların çok iyi bildiği metni uzatmak, süreyi artırmak için bir sürü gereksiz bilgiyi boca etmişler, bir sürü patronlarını yıkama yağlama cümlesi var ama haberin tamamı yok. Nasıl mı? Variety dergisinin sayfasına gittiğiniz zaman görüyorsunuz ki Doğan Grubu mevkutelerinin yer vermediği bazı satırlar var haberde.
Mesela deniyor ki, Doğan’ın şirketi ve yayın organları defalarca hükümet ile ters düşmüş. Yine insan hakları gözlem kuruluşu Freedom House’un hükümeti gazetecilere yoğun taciz yapmakla suçladığı ifadeleri yer alıyor. Bir yayın organı tarafından gururla ilan edilecek bu bilgiye nedense Doğan grubu haberlerinde hiç yer verilmemiş. Hükümet korkusundan elbette. Ama biz yine iyi niyete yoralım herhalde şöyle olmuştur: “Her ne kadar öyle yazılmışsa da biz hükümetin neredeyse yayın organı olduk, rezillikte havuz ile yarışıyoruz şimdi bunu yazarsak çok komik duruma düşeriz” diye düşünmüş olabilirler.
Bitmedi, devam edelim:
Derginin Aydın Doğan sayfasında deniyor ki: 2009 yılında Türk hükümeti Doğan Holding’e 2,5 milyar dolar tutarında bir vergi borcu cezası yapıştırdı. Daha sonra bu miktar şirketin itirazı ile 700 milyon dolara indirildi.
Bu da yok haberlerde. Yahu haksızlığa uğradık diye o kadar ağladınız. Bakın haksızlığınız yabancı bir derginin kayıtlarına da girmiş. Neden sansürlüyorunuz? E tabii değil mi, Türk hükümeti vergi cezası kesmiş diyor! Elin adamlarına bize bu cezayı valla billa hükümet kesmedi, onların bir suçu yok bize cezayı Cemaat kesti diye inandırmanız mümkün değil. Şimdi bu haber bu şekliyle çıkınca hemen Aydın Doğan’ın sadık adamı Ertuğrul Özkök’ü devreye koyuyorlar. Bakın Miami’ye uçakla giderken yazıyı gören Özkök nasıl sıvıyor burayı: “Ve emin olun şu son 10 yılda F..’cülerin gadrine uğrayıp çelmelenmeseydi, çok daha büyük bir medya grubunu yönetiyor olacaktı”. Zavallı Aydın Doğan! Neler çekmiş garibim hiç haberimiz olmamış.
Türk medyası bir daha sizin kadar yalancı ve omurgasız insan türü görür mü bilmiyorum.
Derginin haberi ile devam edelim.
Bakın burası çok ilginç. Dergi diyor ki: 2016 yılında da Aydın Doğan hakkında akaryakıt kaçakçılığından iddianame düzenlendi. E tabii ki burası da Doğan’ın yayın organlarında yer almıyor. Dergi Al Capone gibi imaj verince bu iddialarla ilgili görüş sormuş olacak ki Doğan grubundan bir sözcü iddiaları absürt olarak tanımlamış ve bakın ne demiş “zaman zaman yapılan olumsuz haberlere (hükümeti kastediyor zaar!) karşılık yapılan siyasi bir cadı avı. Bak sen! Doğan Grubunun resepsiyonlardaki kedileri yurt dışına çıkınca nasıl cesaretleniyormuş öyle. Bak sen. Siyasi bir cadı avı ha. Madem size karşı yapılan bir siyasi bir cadı avı var, biz neden bunu hiç sizin yazılarda okuyamıyoruz?
Tabii elin Amerikalı’sının sayfasında yeri az olduğu için ve konsept gereği Doğan grubu ve Aydın Doğan ile ilgili bütün bilgilere yer verememiş.
Nasıl olsa biz ne olduklarını biliyoruz.
Her dönemde güç kimdeyse oraya yaltaklanan rezil bir medya grubu. Aydın Doğan denince o kadar çok kirli şey bir seferde ifade edilmiş oluyor ki adı gerçekten tek başına bir markadır.
Daha geçenlerde bu şahsın damadı olan Mehmet Ali Yalçındağ’ın mailleri ortaya çıkmış ve medyadan sorumlu bu tepe yöneticisinin sözde rakip sayılacak Sabah Grubu yöneticisi Serhat Albayrak’a günlük tekmil verdiği, ne yapması gerektiğini sorduğu ortaya çıkmıştı. Erdoğan’a tamamen biat ve arzu hürmet içeren aynı maillerde grupta çalışan üst düzey gazeteciler için de ağza alınmayacak hakaretler vardı. Siz sanıyor musunuz ki  bu ilişkiyi, Yalçındağ tek başına kurmuştu. Elbette Aydın Doğan’ın bilgisi ve talimatları ile gerçekleşti. Yalçındağ şu sıralarda sık sık Amerika’da. Kendisine verilen yeni işlerle meşgul. Şu vergi işleri zamanı adını sıkça duyduğumuz bir yönetici de kendisine eşlik ediyor.
Maillerde Sedat Ergin için bir sürü aşağılayıcı ifade yer alıyordu. Başınızdaki patron diğer bir gazeteye sizle ilgili hakaretler yağdırsa ne yaparsınız? En basitinden istifa ederseniz değil mi? Nerede bunlarda öyle bir omurga! Bylock haberinden sonra onursuzca görevinden alındı. Bylock haberi için de haberi yapan muhabir ‘biz onu hükümetin savcıların işine yarar diye yapmıştık oysa’ bile demişti.
AHLAK SATAN AHLAKSIZLAR…
Onursuzca görevden alınsanız ne yaparsınız onca yıllık kariyer ve paradan sonra onurlu bir hayat sürersiniz değil mi? Yok o da olmuyor. Bu sefer gazetede yazmaya devam. İşkence ile alındığı ispatlanmış ifadelerden oluşan iddianamelerle patronunuza can suyu taşımak için FETÖ hikayeleri…
Daha önce de söylediğimiz gibi hala Doğan Grubu’nda yazar, çizer, televizyon sunucusu kim varsa ve henüz kovulmamışsa Türk medyasının en iki yüzlü şahsiyetleridir. Çünkü köşelerinden ahlak satarlar ancak dünyanın en ahlaksız medya kuruluşunda çalışırlar.
Başarı ile başlamıştık öyle bitirelim. Bakın bir başarı öyküsüdür bu. Her  türlü etik ve basın kuralını ayaklar altına alıp, hükümetin yayın organına dönüşmeyi kabul edip, ellerine tutuşturulan haberleri aynen yayınlayıp, zerre hükümeti eleştiremeyip, Erdoğan’ın kov dediğini kovup ayakta kalmak mümkünmüş. Şimdilik tabii. Belki de objektif sosyal bilimciler bu başarı öyküsü ve liderlik  için bir methiye düzebilirler.
(TR724)