Alman vatandaşı yazar ve insan hakları savunucusu Doğan Akhanlı İspanya’da tatilini yaparken Türkiye’nin talebi üzerine gözaltına alınmıştı. Akhanlı, Madrid’de çıkarıldığı mahkemede ifadesi alındıktan sonra adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Akhanlı soruşturma tamamlanıncaya kadar 40 gün ülkeyi terk edemeyecek. İddiaya göre Akhanlı, 1989 yılında bir kişinin öldüğü döviz bürosu soygununa katıldığı iddiasıyla suçlanıyordu.
İsveç’te yaşayan bir diğer yazar Hamza Yalçın ise Ağustos ayının başında İspanya’da tutuklanmıştı. Türkiye’nin kırmızı bülten çıkardığı Yalçın hakkında Edoğan’a hakaretten dava açılmıştı.
“Türk polisi ile işbirliği gözden geçirilmeli”
Doğan Akhanlı için Türkiye’nin kırmızı bülten çıkarıp, interpole bildirmişti. Sadece Alman vatandaşlığı bulunan Akhanlı’nın bu şekilde gözaltına alınması tepki çekmişti. Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir de AB’nin Türk polisi ile işbirliğini gözden geçirmesini talep etti. Özdemir Tagesspiegel gazetesine verdiği demeçte “Türkiye’de rejim karşıtları gelecekte Avrupa’da kontrol edilmeden suçlu olarak gözaltına alınamaz” diye konuştu. Sol Parti Eş Başkanı Katja Kipping “Erdoğan’ın Avrupa’da daha ne kadar ileri gitmesine izin vereceğiz?” diye konuşmuştu.
Alman gazetecilerden uyarı: Yurtdışına çıkmadan önce tutuklanmmak için emniyete başvurun
Almanya Gazeteciler Birliği DJV de gazetecilere yurtdışı seyahatlarine çıkmadan önce Federal Emniyet Teşkilatı’na (BKA) başvurarak haklarında yakalama ya da tutuklama emri olup olmadığını kontrol etmeleri çağrısında bulundu.
Doğan’a 40 gün süre tanındı
Cumartesi günü Granada’da gözaltına alındıktan sonra pazar günü Madrid’e nöbetçi mahkeme önüne çıkan yazar Doğan Akhanlı, adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Mahkeme heyeti, Türkiye’ye Akhanlı’nın iade talebini gerekçelendirmek üzere 40 gün süre tanındığını açıkladı. Yargıçlar, bu gerekçelerin incelendikten sonra Akhanlı hakkında bir karara varılacağını duyurdu. Mahkeme bu süre zarfında Akhanlı’nın tutuklu kalması için bir gerekçe olmadığına hükmetti. Ancak mahkeme heyeti, yazar Akhanlı’nın bu süre boyunca Madrid’i terk edemeyeceğini bildirdi.
Akhanlı’nın gözaltına alınmasından sonra Berlin harekete geçmişti. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel bizzat devreye girerek cumartesi akşamı İspanyol mevkidaşı Alfonso Dastis ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiş, yazar Akhanlı’nın Türkiye’ye iade edilmemesini ve Almanya’nın iade sürecine dahil edilmesini talep etmişti.
İspanyol haber ajansı Europa Press’in soruşturma kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Akhanlı “silahlı bir terör örgütüne üyelik” ile suçlanıyor. Bu bilgi resmi kaynaklar tarafından henüz teyit edilmedi. Ancak İspanyol polisi sözcüsü, Akhanlı’nın Türkiye’nin talebi ile gözaltına alındığı doğruladı ve Akhanlı’nın en kısa zamanda adli makamlara sevkedileceğini bildirdi.
Akhanlı’nın gözaltına alınması Almanya’da büyük tepki çekti. Sosyal Demokrat Parti’nin başbakan adayı Martin Schulz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’de masum insan hakları aktivistleri ile gazetecileri tutuklatmaya çalışıyorsa bu bir skandaldır” diye konuştu. Schulz “Eğer bunu, şimdi bir de Türkye toprakları dışında deniyorsa, tüm Avrupalılar kararlı bir biçimde karşı durup şunu söylemeliyiz: Böyle olmaz!”
PEN: Gözaltı siyasi amaçlı
Deutsche Welle Türkçe’nin haberine göre, PEN’in Almanya Başkan Yardımcısı Sascha Feuchert, Uluslararası Yazarlar Birliği adına bir açıklama yaparak Akhanlı’nın gözaltına alınmasını “açıkça siyasi amaçlı” diye nitelendirdi. Feuchert de yazar Akhanlı’nın kesinlikle Türkiye’ye iade edilmemesi ve bir an önce serbest bırakılması talebinde bulundu.
Almanya Gazeteciler Birliği DJV de gazetecilere yurtdışı seyahatlarine çıkmadan önce Federal Emniyet Teşkilatı’na (BKA) başvurarak haklarında yakalama ya da tutuklama emri olup olmadığını kontrol etmeleri çağrısında bulundu. DJV’den yapılan açıklamada Türkiye’deki hükümeti eleştiren yazılar kaleme alan gazetecilere “acilen” BKA’ya başvurmaları tavsiyesinde bulunuldu.
Alman Gazeteciler Birliği (DJV) Başkanı Frank Überall, Akhanlı’nın Türkiye’nin çabaları ile gözaltına alınmasının bir uyarı sinyali olarak okunması gerektiğini kaydetti. Überall “Gazetecilerin tatil amaçlı seyahatlerini, yurtdışında demir parmaklılar arkasında geçirip geçirmeyeceklerine açıklık getirmelerine ihtiyaçları var” diye konuştu.