Tahliyeden Sonra Tekrar Tutuklanan Gazeteci Acar: “Annem O Gece 8 Saat Kendini Kaldırımlarda Yerden Yere Atmış”

Tahliyelerine karar verildikten sonra gelen siyasi baskıdan dolayı “darbe girişimi” soruşturması uydurması ile tahliye edilmeden tekrar gözaltına alınan ve aralarında Atilla Taş’ın da bulunduğu 13 gazeteci hakkında yazılan yeni iddianamenin ilk davası bugün başladı.  İddianamede Savcı İrfan Fidan, akla ziyan suçlamalarla gazetecilere 2’şer kez ağırlaştırılmış müebbet cezası istemişti. Daha önce ceza talebini öğrenen Atilla Taş’ın tepkisi, ‘Müebbetin biri paket olsun’ şeklinde olmuştu.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı duruşmaya tutuklu gazeteciler Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Yakup Çetin, Bünyamin Köseli, Cihan Acar, Abdullah Kılıç, Oğuz Usluer, Atilla Taş, Hüseyin Aydın, Murat Aksoy, Mustafa Erkan, Seyit Kılıç ve Aktifhaber Yayın Yönetmeni Yetkin Yıldız katıldı. Tutuksuz yargılanan Ali Akkuş duruşmada hazır bulundu.
DURUŞMA ATİLLA TAŞ’IN ESPRİLERİYLE BAŞLADI
Atilla Taş, adres için cezaevinin adresini verirken tahliye durumunu kast ederek “Yerimiz yurdumuz belli olsun da” dedi.

Ardından ilk olarak tutuklu en genç gazeteci Cihan Acar’ın savunmasına geçildi. Geçtiğimiz günlerde 12 gardiyan tarafından üzerine çullanarak saçları zorla kesilen Cihan Acar duruşmaya “Çok yorgunum heyet” diyerek başladı.
Acar, tahliye edilip tekrar tutuklandıkları geceyi anlatırken, “Annem o gece 8 saat kendini kaldırımlarda yerden yere atmış” dedi.
Cihan Acar şöyle konuştu: “28 yaşında bir gazeteci için azımsanmayacak acılar yaşadım. 3 senedir gazeteciyim. Meslek hayatımın yarısı kadar süredir tutukluyum. Tahliye olacağımı duyunca 8 aydır kullandığım tabak çatalı çöpün dibine attım. Tekrar tutuklanınca çıkarıp, onlarla yemek yedim. Evlenecek yaştayım. Sabah kalkıyorum, giyiniyorum, taranıyorum. Karşımda hep aynı kişiyi buluyorum, Yakup!”
Bylock’u olmayan Cihan Acar, iddianameye göre, konuştuğu “bylock’u olduğu iddia edilen kişiler”in kimler olduğunu tek tek açıkladı. Cihan Acar Bylock’u olduğu iddia edilen kişilerle konuşmalarının haber amaçlı olduğunu söyledi.
Hakkındaki darbe davasının sıfır delille açıldığını belirten Cihan Acar, savcının “bylock kullananlarla irtibatlı” ve “çok sayıda yurt dışına çıkışı var” iddiasından başka kendi hakkında hiçbir şey söylemediğini ifade etti.
Acar, “keşke çok sayıda yurt dışına çıkışım olsaydı” dedikten sonra sadece 3 kere yurt dışına çıktığını bunun da PR şirketleriyle haber amaçlı olduğunu belirtti.
27 yaşında cezaevine girdiğini. 28 yaşını cezaevinde geçirdiğini, Ekim’de 29’una gireceğini belirten Acar, cezaevindeki en genç gazetecilerden biri olduğunu ifade etti.
Zaman’da 1700 lira maaş aldığını, 2350 tl maaşla Bugün’e geçtiğini belirten Acar, “Okul çevresinde satılan bonzai” haberiyle Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ödülünü aldığını ifade etti.
Cihan Acar’ın savunması bitince Hakim, “zaten açıklamalarını yapmışsın soracağım bir şey yok” dedi ve diğer tutuklu gazeteci Abdullah Kılıç’ın savunmasına geçildi.
Habertürk eski çalışanı Abdullah Kılıç, savunmasına 15 Temmuz’da saat 23’ten itibaren attığı darbe karşıtı twitlerini sıralayarak başladı.
İdianamede, gazetecilerin maaşlarını aldığı Bank Asya’da hesap açmaları ve para yatırmaları, hukuki bir delil niteliği taşımayan Bylock kullanıcısı olduğu iddiası ve mesleği gereğin bazı kişilerle telefon görüşmeleri yapması delil olarak gösterildi. İddianamede adliye muhabirlerinin adliye de bir araya gelmesi ve meslekleri gereği gazetecilerin haber yapmaları da suç olarak gösterildi.
Gazeteciler hakkında  “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” ve “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlarından 2’şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.
(TR724)