Verdiği fetvalarla Erdoğan rejiminin hukuksuzluklarına dini kılıf uyduran teolog Hayrettin Karaman, Hizmet Hareketi’ne yönelik zulmü de dini bir literatürle açıklamaya çalıştı. Karaman, Gülen cemaatinin “ümmetin bey’at [biat] ettiği başkanın karşısında duran bir ‘fırka’ olduğunu ve devletin bu nedenle ‘onların yakasına yapıştığını’ ve cemaatin yaşananları hak ettiğini öne sürdü.
Yenişafak’taki köşesinde Gülen Hareketini “ümmetin cumhurundan ayıran, ümmeti bölen bir grup” olarak nitelendiren Karaman, “Ehl-i sünnet ve cemaat terkibindeki cemaat ise şartlarını taşıyan bir halifeye bey’at etmiştir” dedi.
Karaman, adı bakan çocuklarının ve siyasetçilerin yolsuzluk ve hırsızlık soruşturmalarına karıştığı 17/25 Aralık soruşturmalarını milat olarak kabul etti.
Karaman, 4 Ağustos’taki yazısında, bu tarihten sonra “Gülen cemaatinden desteğini çekmeyenlerin 15 Temmuz darbe girişiminde etkili olduklarını ve suça iştirak ettikleri iftirasını atarak, “Gülen hareketi açıkça yoldan çıkınca devlet onların yakasına yapıştı ve hak ettiklerini yapıyor” diyerek yapılan zulüm ve işkenceleri savundu.
Yenişafak’taki köşesinde Gülen Hareketini “ümmetin cumhurundan ayıran, ümmeti bölen bir grup” olarak nitelendiren Karaman, “Ehl-i sünnet ve cemaat terkibindeki cemaat ise şartlarını taşıyan bir halifeye bey’at etmiştir” dedi.
Karaman, adı bakan çocuklarının ve siyasetçilerin yolsuzluk ve hırsızlık soruşturmalarına karıştığı 17/25 Aralık soruşturmalarını milat olarak kabul etti.
Karaman, 4 Ağustos’taki yazısında, bu tarihten sonra “Gülen cemaatinden desteğini çekmeyenlerin 15 Temmuz darbe girişiminde etkili olduklarını ve suça iştirak ettikleri iftirasını atarak, “Gülen hareketi açıkça yoldan çıkınca devlet onların yakasına yapıştı ve hak ettiklerini yapıyor” diyerek yapılan zulüm ve işkenceleri savundu.