15 Temmuz kontrollü darbe girişimi ile ilgili sorular cevap bulmaya devam ediyor. Artigercek.com yazarı Ahmet Nesin, 15 Temmuz’dan bir gün önce Resmi Gazede’de yayınlanarak 6 yıl sonra tekrar devreye sokulan ve askere polisin yetersiz kaldığı yerlerde müdahale yetkisi veren “EMASYA Protokolü Erdoğan için mi yayınlandı” sorusunu yöneltti.
Nesin şöyle dedi: “Sormasını istiyorum, “Ben, darbe kolaylaştırıcı diye yasakladığım bir yasayı kaldırdıktan 6-7 yıl sonra koyarsam ve ertesi gün darbe girişimi olursa, bu darbe benim üstüme kalır mı” diye…Erdoğan’ın bu darbe girişiminden haberi yoksa neden 13 Temmuz 2016 sabahı bu protokolü imzaladı ve 14 Temmuz 2016’da Resmi Gazete’de yayınlatıp yürürlüğe koydu.”
Diğer yandan 15 Temmuz gecesi birliklerdeki birçok asker ‘dışarıda terör saldırısı ihbarı var’ diyerek çıkarılmıştı. Darbe olacağına dair bilgi ise ilk kez 11 Haziran 2016 tarihinde İstanbul Topkapı Sarayı’nda Erdoğan’a bildirildiği de ortaya çıkmıştı.
Ahmet Nesin’in yazısı şöyle;
“EMASYA nedir, darbeye yarar mı, EMASYA’sız darbe olmaz mı, Erdoğan Emaysa yasasını 2010’da neden kaldırdı ve tam da 15 Temmuz darbesinden 1 gün önce yasayı neden imzaladı ve resmi gazetede yayımlandı?.. Size çok soru sordum bunun farkındayım ama bu soruları ben kendi kendime soruyorum, o yüzden sizin de kendi kendinize sormanızı istiyorum. Sadece sizin de değil, cumhurbaşkanı ve AKP genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çevresindekilerin de bu soruyu kendilerine sormalarını istiyorum. Ve en sonunda Erdoğan’ın kendi kendine sormasını istiyorum, “Ben, kendim, darbe kolaylaştırıcı diye yasakladığım bir yasayı kaldırdıktan 6-7 yıl sonra koyarsam ve ertesi gün darbe girişimi olursa, bu darbe benim üstüme kalır mı” diye…
Önce EMASYA’nın ne olduğunu öğrenelim: “İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı arasında 7 Temmuz 1997’da imzalandı. İl İdaresi Kanunu’nda yapılan değişiklik askerin, polisin yeterli olmadığı durumlarda toplumsal olaylara müdahalesine dönük bir düzenlemeyi zorunlu kılmıştı. “Emniyet-Asayiş-Yardımlaşma” ifadelerinin kısaltılmışı olan EMASYA Protokolü işte bu yasal zorunluluktan doğdu. Şimdiye kadar içeriği resmi olarak hiç açıklanmadı ancak İl İdaresi Kanunu’ndan farklı olarak protokolün 9’uncu maddesi Valilik talep etmese de askere, kendisi gerekli gördüğü durumlarda toplumsal olaylara el koyma yetkisi veriyor. Protokol şehir merkezleriyle ilgili istihbaratı askerle paylaşma olanağı da getiriyor. Özel olarak tahsisi edilmiş EMASYA birlikleri yoktur ve Türk Silahlı Kuvvetleri EMASYA birlikleri olarak ikiz görevli olarak kullanılır.”
Çok net anlaşılıyor esasında, bu yasa askere özel bir görev veriyor. Ergenekon ve Balyoz darbe girişimlerinden sonra AKP bu yasayı kaldırdı. Gerekçelerinde “Darbeye zemin hazırlama” üzerine kurulmuştu ve haklıydılar. O dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay EMASYA’nın kaldırılışını “Arkadaşlarımız bir araya geldiler. Bugün ortak imzayla yürürlükten kaldırdılar. Bildiğiniz gibi protokolü 1997 yılında Genelkurmay Harekat Başkanı ile İçişleri Bakanlığının o zaman ki Müsteşarı imzalamıştı. Şimdi de yine aynı şekilde Genelkurmay Başkanlığı Harekat Başkanı Sayın Korgeneral Mehmet Eröz ile bakanlığımız Müsteşarı Sayın Osman Güneş imzalayarak tutanağı yürürlükten kaldırmış oldular. Bu hem Genelkurmay Başkanlığımıza, hem de il valililerimize bugün gönderilmiştir. Esasen görüşmelerimizde vurgulamıştık, ilgili mevzuat, ilgili kanunun ilgili maddesi çok tafsilatlı ve detaylı yazılmış. Bu konuda yeni bir düzenlemeye, yeni protokole veya bu konuda yeni tespite ihtiyaç olmadığı kanaatine varmış olduk. Mevzuat şu haliyle bu konudaki ilişkileri düzenlemek için yeterli. Zaten bildiğiniz gibi genelde kanun bu konudaki yetkileri valilere verir. Şu anda ilgili kanunun hükümleri geçerli olacak.” diye açıkladı.
Kaldırılan bu yasayla asker valiye rağmen güç kullanamayacaktı. Erdoğan Ergenekon ve Balyoz davalarının devam ettiği dönemde Emaysa için “Böyle protokol olmaz, olmayacak. Bu işi bitireceğiz.” demişti.
Daha önce “Tarih sadece Türkiye’de tekerrür ediyor” diye bir yazı yazmıştım. 1 yıl önce bu yazımın ne kadar haklı olduğunu gördük. Ergenekon ve Balyoz darbe girişimlerinden dolayı “Darbeyi kolaylaştırıcı unsur” dedikleri EMASYA’yı yeniden yürürlüğe soktular. Doğal olarak bu yasa eskisi gibi gelmedi, bitakım değişiklikleri de beraberinde getirdi. Bu yasaya göre asker validen izin almadan birlik komutanının emriyle operasyon ve arama yapabilecek. Arama yapması için mahkeme kararı da gerekmeyecek. Ve en önemlisi askerin bu döneme ilişkin suçlarından dolayı yargılanması sivil mahkemelerde değil, askeri mahkemelerde yapılacak. Bunun tam Türkçesi askerin işlediği suç “Görev suçu” sayılacak ve hemen hemen işledikleri bütün cinayetlerden beraat edecekler.
Şimdi gelelim işin “Püfffff noktası”na. EMASYA, yani darbeyi kolaylaştırıcı yasa ne zaman tekrar yasallaştı ve uygulanmaya başladı. Son darbe girişiminin ve üstüne yapılan darbe tarihini sanırım unutan yoktur. Hepiniz anımsıyorsunuz da darbe gecesi askerin nasıl sokağa çıktığını biliyor musunuz? Hani kimi komutanlar yada askerler “Bizi terörizme karşı savaşacağız diye sokağa çıkardılar” diye anlatıyorlar ya, işte bu söyledikleri doğru, o gece askeri birliklerin büyük bir çoğunluğu o şekilde sokağa çıkarıldılar. Bunun için bir yasaya gereksinim vardı, o da EMASYA yasasıydı.
Peki EMASYA yasası yada protokolü ne zaman cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalandı ve Resmi Gazete’de yayımlandı? Bunu yazmamın bir gereği yok, size o Resmi Gazetenin tamamını vereceğim, en azından daha inandırıcı olur gibi geliyor bana. Resmi Gazete’de yayımlanan yeni protokolde sarıyla işaretli olan bölüm yeni eklenen bölüm.
Burada ilginç bir durum var, basında da okumuşsunuzdur, tutuklu bulunan askerlerin söylediği tek şey kendilerine terörizme karşı mücadele edeceği söylendiği. Bunun için de askeriyenin hemen harekete geçmesi için EMASYA protokolünün geçerli olması gerekiyor. Erdoğan’ın bu darbe girişiminden haberi yoksa neden 13 Temmuz 2016 sabahı bu protokolü imzaladı ve 14 Temmuz 2016’da Resmi Gazete’de yayınlatıp yürürlüğe koydu. 14 Temmuz’da yayınlanan bu yasaya göre kimler suçsuz sayılacak, buna göre zimmetsiz silah dağıttığını söyleyen Ankara Valisi de dahil mi? Benimki sadece merak, Erdoğan bu yasayı neden 14 Temmuz 2016’da yürürlüğe koydu?”
(Artı Gerçek)
Nesin şöyle dedi: “Sormasını istiyorum, “Ben, darbe kolaylaştırıcı diye yasakladığım bir yasayı kaldırdıktan 6-7 yıl sonra koyarsam ve ertesi gün darbe girişimi olursa, bu darbe benim üstüme kalır mı” diye…Erdoğan’ın bu darbe girişiminden haberi yoksa neden 13 Temmuz 2016 sabahı bu protokolü imzaladı ve 14 Temmuz 2016’da Resmi Gazete’de yayınlatıp yürürlüğe koydu.”
Diğer yandan 15 Temmuz gecesi birliklerdeki birçok asker ‘dışarıda terör saldırısı ihbarı var’ diyerek çıkarılmıştı. Darbe olacağına dair bilgi ise ilk kez 11 Haziran 2016 tarihinde İstanbul Topkapı Sarayı’nda Erdoğan’a bildirildiği de ortaya çıkmıştı.
Ahmet Nesin’in yazısı şöyle;
“EMASYA nedir, darbeye yarar mı, EMASYA’sız darbe olmaz mı, Erdoğan Emaysa yasasını 2010’da neden kaldırdı ve tam da 15 Temmuz darbesinden 1 gün önce yasayı neden imzaladı ve resmi gazetede yayımlandı?.. Size çok soru sordum bunun farkındayım ama bu soruları ben kendi kendime soruyorum, o yüzden sizin de kendi kendinize sormanızı istiyorum. Sadece sizin de değil, cumhurbaşkanı ve AKP genel başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çevresindekilerin de bu soruyu kendilerine sormalarını istiyorum. Ve en sonunda Erdoğan’ın kendi kendine sormasını istiyorum, “Ben, kendim, darbe kolaylaştırıcı diye yasakladığım bir yasayı kaldırdıktan 6-7 yıl sonra koyarsam ve ertesi gün darbe girişimi olursa, bu darbe benim üstüme kalır mı” diye…
Önce EMASYA’nın ne olduğunu öğrenelim: “İçişleri Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığı arasında 7 Temmuz 1997’da imzalandı. İl İdaresi Kanunu’nda yapılan değişiklik askerin, polisin yeterli olmadığı durumlarda toplumsal olaylara müdahalesine dönük bir düzenlemeyi zorunlu kılmıştı. “Emniyet-Asayiş-Yardımlaşma” ifadelerinin kısaltılmışı olan EMASYA Protokolü işte bu yasal zorunluluktan doğdu. Şimdiye kadar içeriği resmi olarak hiç açıklanmadı ancak İl İdaresi Kanunu’ndan farklı olarak protokolün 9’uncu maddesi Valilik talep etmese de askere, kendisi gerekli gördüğü durumlarda toplumsal olaylara el koyma yetkisi veriyor. Protokol şehir merkezleriyle ilgili istihbaratı askerle paylaşma olanağı da getiriyor. Özel olarak tahsisi edilmiş EMASYA birlikleri yoktur ve Türk Silahlı Kuvvetleri EMASYA birlikleri olarak ikiz görevli olarak kullanılır.”
Çok net anlaşılıyor esasında, bu yasa askere özel bir görev veriyor. Ergenekon ve Balyoz darbe girişimlerinden sonra AKP bu yasayı kaldırdı. Gerekçelerinde “Darbeye zemin hazırlama” üzerine kurulmuştu ve haklıydılar. O dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay EMASYA’nın kaldırılışını “Arkadaşlarımız bir araya geldiler. Bugün ortak imzayla yürürlükten kaldırdılar. Bildiğiniz gibi protokolü 1997 yılında Genelkurmay Harekat Başkanı ile İçişleri Bakanlığının o zaman ki Müsteşarı imzalamıştı. Şimdi de yine aynı şekilde Genelkurmay Başkanlığı Harekat Başkanı Sayın Korgeneral Mehmet Eröz ile bakanlığımız Müsteşarı Sayın Osman Güneş imzalayarak tutanağı yürürlükten kaldırmış oldular. Bu hem Genelkurmay Başkanlığımıza, hem de il valililerimize bugün gönderilmiştir. Esasen görüşmelerimizde vurgulamıştık, ilgili mevzuat, ilgili kanunun ilgili maddesi çok tafsilatlı ve detaylı yazılmış. Bu konuda yeni bir düzenlemeye, yeni protokole veya bu konuda yeni tespite ihtiyaç olmadığı kanaatine varmış olduk. Mevzuat şu haliyle bu konudaki ilişkileri düzenlemek için yeterli. Zaten bildiğiniz gibi genelde kanun bu konudaki yetkileri valilere verir. Şu anda ilgili kanunun hükümleri geçerli olacak.” diye açıkladı.
Kaldırılan bu yasayla asker valiye rağmen güç kullanamayacaktı. Erdoğan Ergenekon ve Balyoz davalarının devam ettiği dönemde Emaysa için “Böyle protokol olmaz, olmayacak. Bu işi bitireceğiz.” demişti.
Daha önce “Tarih sadece Türkiye’de tekerrür ediyor” diye bir yazı yazmıştım. 1 yıl önce bu yazımın ne kadar haklı olduğunu gördük. Ergenekon ve Balyoz darbe girişimlerinden dolayı “Darbeyi kolaylaştırıcı unsur” dedikleri EMASYA’yı yeniden yürürlüğe soktular. Doğal olarak bu yasa eskisi gibi gelmedi, bitakım değişiklikleri de beraberinde getirdi. Bu yasaya göre asker validen izin almadan birlik komutanının emriyle operasyon ve arama yapabilecek. Arama yapması için mahkeme kararı da gerekmeyecek. Ve en önemlisi askerin bu döneme ilişkin suçlarından dolayı yargılanması sivil mahkemelerde değil, askeri mahkemelerde yapılacak. Bunun tam Türkçesi askerin işlediği suç “Görev suçu” sayılacak ve hemen hemen işledikleri bütün cinayetlerden beraat edecekler.
Şimdi gelelim işin “Püfffff noktası”na. EMASYA, yani darbeyi kolaylaştırıcı yasa ne zaman tekrar yasallaştı ve uygulanmaya başladı. Son darbe girişiminin ve üstüne yapılan darbe tarihini sanırım unutan yoktur. Hepiniz anımsıyorsunuz da darbe gecesi askerin nasıl sokağa çıktığını biliyor musunuz? Hani kimi komutanlar yada askerler “Bizi terörizme karşı savaşacağız diye sokağa çıkardılar” diye anlatıyorlar ya, işte bu söyledikleri doğru, o gece askeri birliklerin büyük bir çoğunluğu o şekilde sokağa çıkarıldılar. Bunun için bir yasaya gereksinim vardı, o da EMASYA yasasıydı.
Peki EMASYA yasası yada protokolü ne zaman cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalandı ve Resmi Gazete’de yayımlandı? Bunu yazmamın bir gereği yok, size o Resmi Gazetenin tamamını vereceğim, en azından daha inandırıcı olur gibi geliyor bana. Resmi Gazete’de yayımlanan yeni protokolde sarıyla işaretli olan bölüm yeni eklenen bölüm.
Burada ilginç bir durum var, basında da okumuşsunuzdur, tutuklu bulunan askerlerin söylediği tek şey kendilerine terörizme karşı mücadele edeceği söylendiği. Bunun için de askeriyenin hemen harekete geçmesi için EMASYA protokolünün geçerli olması gerekiyor. Erdoğan’ın bu darbe girişiminden haberi yoksa neden 13 Temmuz 2016 sabahı bu protokolü imzaladı ve 14 Temmuz 2016’da Resmi Gazete’de yayınlatıp yürürlüğe koydu. 14 Temmuz’da yayınlanan bu yasaya göre kimler suçsuz sayılacak, buna göre zimmetsiz silah dağıttığını söyleyen Ankara Valisi de dahil mi? Benimki sadece merak, Erdoğan bu yasayı neden 14 Temmuz 2016’da yürürlüğe koydu?”
(Artı Gerçek)