HAYRİ GÜL
Hizmet gönüllülerinin kültür kervanı, Bükreş ve Yaş’tan sonra geçen hafta sonu Türkiye’nin kültür zenginliklerini Transilvanya’nın başkenti sayılan Cluj Napoca halkının ayağına götürdü. Diğer illerde olduğu gibi burada da ilgi olağanüstüydü. Halk, çoluk-çocuk 3 gün boyunca festivale koştu..
Türk-Romen Hizmet gönüllülerin fedakarlığı ve nezaketi, sıcaklığı karşısında yerel bir gazetecinin ifadesiyle Cluj halkı adeta ‘şapka çıkarttı’
Tabi Hizmet gönüllerinin bu dostluk ve kardeşlikten başka bir amacı olmayan kültür organizasyonu karşısında ‘acaba nasıl bozarım, acaba nasıl zarar veririm?” diye çırpınan ve son günlerde işi Işid gibi kafa kesme çağrısına kadar götüren Erdoğan ve avenelerinin de boş duracağını beklemek saflık olurdu doğrusu..
ABD Başkanı Trump‘ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’ı 500 bin dolar rüşvetle kirli emellerine alet eden Erdoğan, Cluj’da 300-500 Euro’ya 2-3 provakatör mü bulamayacaktı?
Nitekim festivalin ikinci gününde gazetemizin bulunduğu bölüme yakın yerde iki provakatör, “Niye burada propaganda yapıyorsunuz?” gibi kışkırtıcı laflar etti. Şüpheli hareketleri ve telefonla kendilerine gelen talimatlarla sağa sola bağırmaya, gürültü çıkarmaya çalıştılar.. Durumu güvenlik görevlilerine bildirmeye varmadan festival alanından hızlıca uzaklaştılar.
ÖNCE PROVAKATÖR, SONRA ISMARLAMA MUHABİR
Biraz araştırınca bu kişilerin izi Erdoğan’ın Bükreş Büyükelçisi Osman Koray Ertaş ve Cluj Fahri Konsolosu Vasile Andrei Vita’ya uzandı..
Ardından da bir ulusal ajansın (Mediafax) Cluj muhabirini (Vasile Magradean) ayarlayıp tek taraflı haber yaptırarak güya festivali ve gazete standımızı baltalamanın kendilerince altyapısını oluşturmaya çalıştılar. Magradean efendi bir de haberinin sonunda “Zaman’dakiler konuyla ilgili yorum yapmak istemedi” gibi klasik tek taraflı yayın taktiğine başvurmuş. Zaman temsilcisi olarak üç gün boyunca standdaydım. Mediafax’tan kimse bana gelip birşey sormadı. Mediafax’a gönderdiğim basın açıklaması da henüz yayınlanmadı. İşin doğrusu Romanya’nın ilk özel haber ajansına bu ayrımcılık ve tek taraflı haber mantığını yakıştıramadım.
Festivalin üçüncü ve son gününde gazetemiz standına gelen zabıta görevlileri (yerel polisler) “propaganda” yapıldığı gerekçesiyle gazetemizin festivalde dağıtılamayacağını ve standdaki gazetelere el koyacaklarını tebliğ ettiler. 1715 adet gazeteyi sayarak teslim aldılar, 1000 ley de (220 Euro) ceza kestiler.
Avrupa’da artık utanç sayılan ve Romanya Anayasasına ve yasalarına da aykırı olan gazetelere el koyma ve gazete toplatma kararına itiraz ettik. Haklarımızı yasalar çerçevesinde aramaya devam edeceğiz.
ELÇİ VE FAHRİ KONSOLOSTAN BOC’A TELEFON
Konu medyaya yansıyınca Romen meslektaşlarımız dayanışma için aradı. İçlerinden biri Belediye Başkanı Emil Boc’la görüşmüş. Başkan, Türkiye’nin Bükreş Büyükelçisi Osman Koray Ertaş ve Cluj Fahri Konsolosu Vasile Andrei Vita’nın “kaçak basıldığı ve Erdoğan aleyhinde propaganda yaptığı’’ şikayeti üzerine Zaman Romania’yı toplattığını söylemiş. Dün yerel gazetelerde çıkan yeni haberlerle bu bilgi teyid edildi.
Böylece olayın gizli kahramanlarını (¡) da öğrenmiş olduk. Sürpriz olmadı.. Çünkü koltuğunu Türk vatandaşlarına hizmet yerine Erdoğan’a borçlu olan bir büyükelçiye tam böyle bir girişim yakışırdı..
En küçük diplomatik nezaketten yoksun Erdoğan’ın büyükelçisi, bu hukuksuz girişime fahri konsolosu da alet etmiş. Fahri konsoloslar bu günler için var, değil mi!..
Burada hemen şu düzeltmeyi yapayım; despot Erdoğan rejiminin geçen yıl hukuksuzca el koyduğu ve benim de uzun yıllar çalışmaktan onur duyduğum Türkiye’deki Zaman gazetesi ile Zaman Romania gazetesinin gönül bağı dışında hiçbir hukuki ilişkisi yok.
Zaman Romania, Romen yasalarına göre tescilli, vergisini veren, marka hakkı Osim’de kayıt altına alınmış bir Romen yayın organı. Dolayısıyla, Türkiye’deki gaspçıların hezeyanlarına rağmen, Romen yasaları çerçevesinde yayınlarımızı sürdürmeye devam ediyoruz / edeceğiz..
2021 yılı “Avrupa Kültür Başkentliğine” aday olan Cluj Napoca, Erdoğan’ın uzun kollarının yanıltıcı girişimiyle gazetelere el konulan ve gazete yasaklanan şehir oldu. Bu utanç Erdoğan’ın elçisine, konsolosuna ve bu karara imza atanlara yeter!..
NE KAZANDI?
Türk büyükelçi, dünyaca ünlü NBA oyuncusu Enes Kanter’le ilgili imza attığı pasaport iptal rezaletine bu kez gazetemizle yeni bir boyut kazandırdı. Ne oldu? Ne kazandı? Türkiye’nin imajını yerle bir etmekten başka eline ne geçti?..
Cluj da sadece bir festival alanındaki insanların haberdar olabileceği bir gazeteyi bütün Romanya’nın gündemine getirdi. Ülkenin en önemli ulusal gazetesi, Zaman Romania’nın özel festival sayısını PDF siyle yayınlayarak bütün Romanya’nın haberdar olmasını ve okumasını sağladı.
ÜLKELERİNE GİDEMEYİNCE TÜRKİYE’Yİ CLUJ’A GETİRDİLER AMA..
Festivale katılan hizmet gönüllüleri, ülke sevdası ile dopdolu insanlar. İki senedir despot rejim nedeniyle yeni doğan bebeklerine kadar pasaportları iptal edilmiş durumda.. Hiçbir vatandaşlık haklarından faydalandırılmıyorlar. Hapis tehdidi nedeniyle ülkelerine gidemiyorlar. Onlar da Türkiye’yi Cluj’a getirmeye karar vermiş.. Ancak takdir görmeleri gerekirken zavallı bir büyükelçinin tacizlerine maruz kalıyorlar..
Artık bütün gelişmiş ülke istihbarat teşkilatları tarafından 15 Temmuz darbesinin Erdoğan tarafından organize edildiği açıklanmasına rağmen Türkiye’de cadı avı ile 160 binin üzerinde insan işinden atılmış durumda. 60 bine yakın insan (600’ü çocuk- 17 bini masum kadın) haksız şekilde uydurma delillerle hapishanelerde çürütülüyor. İşkence sonucu 60’a yakın şüpheli ölüm vakası var.. Devletin istihbarat teşkilatı masum insanları kaçırıp işkence etmekle meşgul. 8 bine yakın akademisyen üniversitelerden atılmış durumda..v.s..
Büyük bir hapishaneye dönen Erdoğan Türkiye’sinde 220’nin üzerinde gazeteci arkadaşımız haksız şekilde hapishanelerde çürütülüyor.
Festivalde görev yapan gönüllerinin çoğu ve yakınları Erdoğan mağduru.. Bütün dünya medyası ile birlikte her gün Romen medyasında yer alan Türkiye’deki baskılar ve zulümlere nasıl kayıtsız kalabiliriz? Bir medya organının görevi, içinde bulunduğu toplumu, mağduriyetleri, zulümleri, baskıları, yanlışları gündeme getirmek değil midir? Aksi takdirde tanıtım bülteninden ne farkı kalır gazetenin. ‘İnsan haklarını, özgürlüklerini gündeme getirdik’ diye propaganda mı yapmış oluyoruz? Bu nasıl bir mantık?
Zaten, Cluj zabıta ekiplerinin el koyduğu özel sayımızda yer verdiğimiz haberlerin çoğu da Romen medyasında (Adevarul, Evenimentul Zilei v.s..) ve dünya medyasında yer alan haberlerdi.. El koyma ile susturulmaya çalışılan bir anlamda Romen medyası..
HİZMET HAREKETİ VE FETHULLAH GÜLEN…
Gazetemizde dünyanın en barışçıl hareketinin önderi Fethullah Gülen’in görüşlerine de yer verdik. Yer vermeye de devam edeceğiz. Gülen’in barış, dostluk ve kardeşlik dünyası idealine inanıyoruz.
Ona karşı olanlar insanlığın barış ve dostluğuna aykırı en küçük bir fikrini ispat edemezler.. Çünkü Gülen’in hayatı, 80’in üzerinde eseri ortada.. Tek bir kitabını okumayanların Gülen hakkında yargıda bulunarak büyük haksızlıklar yaptıklarını düşünüyorum.
Gülen’e darbe iftirası atan Erdoğan’ın her gün yalanlarını, hezeyanlarını cümle alem biliyor, görüyor..
Türkiye’de medyanın yüzde yüzünü ele geçiren Erdoğan rejimi, Hitlervari asıl korkunç manipülasyon ve propagandayı kendisi yapıyor. Ancak, Türkiye sınırları dışında bu yalanları kimse yutmuyor..
Gazetemizde yer verdiğimiz Evenimentul Zilei’deki haberde olduğu gibi Romen halkı, Erdoğan’ı Çavuşesku Romanya’sından daha kötü görmeye devam ediyor..
Son olarak; Evet, Cluj’daki çok kültürlü etkinlikte propagandaya şahit oldum!.. Ancak bu propaganda; sadece farklı toplumların dostluğu, kardeşliği ve barış propagandasıydı.
Cluj halkı da festivale gösterdiği büyük ilgi ve misafirperverliği ile bu mesajı fazlasıyla benimsemiş.
Teşekkürler Cluj halkı.. Teşekkürler Hizmet kahramanları…
