Bir Tekmenin Bedeli

[Vehbi Şahin]

Büyük devlet lafla olmuyor.
İşte size iki örnek…
1) Tarih 13 Mayıs 2014…
Yer Manisa’nın Soma ilçesi…
Türkiye, en büyük maden facialarından birini yaşar.
Resmi rakamlara göre 301 madenci hayatını kaybeder.
Faciadan iki gün sonra dönemin Başbakanı Erdoğan Soma’ya gider.
İlçede acı büyüktür.
Bir grup işçi eylem yapar.
Erdoğan’ı protesto eder.
Güvenlik güçleri eylemcilere sert müdahalede bulunur.
Bir polis, madenci Erdal Kocabıyık’ı yere yatırır.
 
YERKEL’İN İNCİNEN AYAĞI
Bu sırada ilginç bir gelişme yaşanır.
Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel, yerde yatan madenciye büyük bir hınçla tekme atar.
Fotoğraf, Türkiye’de ve dünyada büyük tepki çeker.
Sonra ne mi olur?
Yusuf Yerkel, yere düşmüş madenciye attığı tekme sonrası “ayağım incindi” diyerek hastaneye gider.
Doktor Servan Gökhan’a, sağ dizde şişlik ve ağrı şikayetiyle muayene olur.
Doktor, Yerkel’e 7 gün iş göremezlik raporu verir.
Devlet, kamu adına o tarihten sonra Yusuf Yerkel hakkında hiçbir adli ve idari işlem yapmaz.
Attığı tekme yanına kâr kalır yani…
Başbakanlık Müşaviri olarak görevine devam eder.
 
ARABAYA TEKMEYE HAPİS!
Peki Erdal Kocabıyık’ın başına neler gelir?
Önce çalıştığı madenden tazminatsız olarak işten çıkarılır.
Ailesini geçindirmek için hamallık yapar.
Ama…
Devlet, mağdur madencinin peşini bırakmaz.
Erdal Kocabıyık’a 548 lira para cezası keser.
Gerekçe?
Eylem sırasında başbakanın konvoyundaki koruma aracına tekme savurmak…
Araca hasar verdiği gerekçesiyle, faiziyle birlikte 631 liraya çıkan para cezasını öder.
Bitti mi?
Bitmedi.
Dayak yiyen madenciyi devlet, bu kez de “kamu malına zarar verdiği” gerekçesiyle 10 ay hapse mahkûm eder.
Hem de para cezasını ödediği halde…
 
WASHİNGTON’DA TEKME TOKAT
2) Tarih 16 Mayıs 2017…
Yer ABD’nın başkenti Washington…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beyaz Saray’da ABD Başkanı Trump’la bir araya gelir.
Görüşme bittikten sonra Türk Büyükelçiliği’ne geçer.
Elçilik konutu önünde Erdoğan’ı protesto etmek isteyen grupla, onu karşılamaya gelenlerin arasında bir tartışma çıkar.
Gerginlik kısa sürede kavgaya dönüşür.
Erdoğan’ın korumaları eylemcilere tekme tokat girişir.
Çıkan kavgada kan dökülür, ikisi ağır 11 kişi yaralanır.
Amerikalı siyasetçiler Erdoğan’a çok sert tepki gösterir.
Ankara ise olaydan yeterli güvenlik önlemlerini almayan ABD’yi sorumlu tutar.
Hadisenin üzeri, Türkiye’de olduğu gibi siyasilerin müdahalesiyle örtülmez.
Tam tersine konu gündeme taşınır.
Kavga, Amerikan Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu’nda görüşülür.
Amerika topraklarında Türk korumaların gerçekleştirdiği kanlı, tekmeli, yumruklu ve küfürlü eylem kınanır.
Ayrıca…
Saldırıyı gerçekleştirenlerin adalet önüne çıkarılması ve Erdoğan’ın özür dilemesi talep edilir.
 
KONGRE’DE TARİHİ HEZİMET
İşte Salı günü komisyonda alınan bu karar Kongre’de üyelerin oyuna sunuldu.
435 milletvekilinden o sırada salonda bulunan 397 üyenin tamamı, Türkiye’nin kınanmasını isteyen kararı oybirliğiyle aldı.
Demokratlar ve Cumhuriyetçilerden tek bir üye dahi Türkiye lehine oy kullanmadı.
354 no’lu kararda, Türk güvenlik görevlilerinin silahsız göstericileri dövdüğü, tekmelediği ve boğazlarını sıktığı belirtildi.
“Kavgaya karışan bütün Türk güvenlik görevlileri ABD yasaları altında soruşturulmalı, haklarında gerekli işlemler yapılmalı” ifadesi kullanıldı.
Türk koruma görevlilerinin diplomatik dokunulmazlıklarının kaldırılması amacıyla ABD Dışişleri Bakanlığı’nın girişimde bulunması da talep edildi.
Kongre, 397-0 sonuçlanan bu kararla ne demek istedi?
1) Barışçıl protestoculara şiddetin hoşgörülemeyeceği mesajını verdi.
2) ABD’nin yazılı anayasasının ilk maddesinde yer alan “ifade ve toplanma özgürlüğü” vurgusuna sahip çıktı.
 
KORUMALARI ZOR GÜNLER BEKLİYOR
Bundan sonra ne olur?
Kavgayla ilgili 3 soruşturma devam ediyor.
Suçlu bulunan korumaların ABD’ye girişi yasaklanabilir.
Saldırıda yaralananlar tazminat davası açabilir.
Erdoğan, özür dilemediği takdirde Türk diplomatlar ile Türkiye’nin tuttuğu lobicilerin Kongre üyeleriyle çalışması zorlaşabilir.
Gördünüz mü atılan tekmelerin bedelini?
“Müttefik Türkiye ile çıkarlarımız var” diye ABD, kafa kıran, göz yaran tekmeleri görmezden gelmedi.
Demokrasiye, bireye ve protesto hakkına sahip çıktı.
 
HANGİSİ ADİL?
Türkiye’de Erdoğan rejimi ne yaptı peki?
Anayasal hakkını kullanarak hükümeti protesto eden vatandaşı suçlu buldu.
Devletin bir bürokratı, polisin yere yatırdığı madenciyi tekmeledi.
Adil olması gereken devlet, tekme atan Yusuf Yerkel’e dokunmadı, dayak yiyen Erdal Kocabıyık’a hapis cezası verdi.
ABD’de ise Kongre üyeleri particilik yapmadı.
Anayasasına sahip çıkarak barışçıl eylemlerin bir “hak” olduğunu savundu.
Bu hakkı şiddet kullanarak engellemeye çalışanlara ceza verilmesini istedi.
Özetle…
Türkiye, tekme atan bürokratı ödüllendirdi.
ABD, tekme yiyen bireylere sahip çıktı.
Devleti değil, bireyi savundu.
Sizce hangi devlet daha adil?
Erdoğan’ın Türkiye’si mi yoksa Başkan Trump’ın ülkesi ABD mi?
Karar sizin…
(TR724)