’15 Temmuz’un Sözde Darbe Olduğunu Düşünen Batılı Istihbaratlar Var’

Almanya’daki Türk vatandaşlarının MİT tarafından yasa dışı takip edilmesi, Almanya’nın önemli gündem maddelerinden biri hâline geldi. Alman Barış Politikaları Araştırma Enstitüsü Başkanı Erich Schmidt-Eenboom, Deutsche Welle Türkçe’ye verdiği röportajda, hükümet muhalifi Türklerin Almanya’da uzun zamandır takip edildiğini söyledi.
İstihbarat uzmanı ayrıca, bazı Batılı istihbarat teşkilatlarının 15 Temmuz darbesini Erdoğan’ın kurguladığına inandığını da aktardı.
YURT DIŞINDAKİ TÜRKLERİ MİT’E ALMA ÇABASI VAR
Schmidt-Eenboom, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı her tür muhalefet yoğun bir şekilde izlenir hale geldi. Almanya’da 400 kadrolu MİT çalışanı var. Ama daha da tehlikelisi işe alma uygulamaları giderek daha agresifleşti” sözlerini kullandı.
İstihbarat uzmanı, MİT ajanlarının Almanya’da hangi kanalları kullanarak izleme yaptığını şu sözlerle anlattı:
“Türk seyahat acentelerinde oturuyorlar, seyahat hareketlerini takip ediyorlar. Ya da bankalarda çalışıp Almanya’dan Türkiye’ye para transferini izliyorlar. Cami dernekleri ve okullar üzerinden de yurt dışındaki Türkleri MİT’in hizmetine alma çabalarına tanık oluyoruz. Ebeveynlerden bilgi toplamaları isteniyor. Bu agresif hal alan toplu bir casusluk sistemi. Sadece izlenme değil, artan boyutta bir baskı var.”
SÖZDE BİR DARBE OLDUĞUNU DÜŞÜNENLER VAR
Schmidt-Eenboom, Alman İstihbarat Teşkilatı BND’nin darbe sonrası oluşan baskı atmosferiyle ilgili düşüncelerini ise şu sözlerle aktardı:
“Türk istihbaratı BND’nin bu 300 sözde şüphelinin isminin bulunduğu listeyi teyit edeceğini zaten düşünmemiştir. BND Başkanı, Türkiye’deki darbe girişiminin arkasında Gülen hareketinin bulunduğu iddiasının uydurma olduğunu açıklıkla ifade etti. Bir adım daha ileri gidip tüm yaşananların sadece sözde bir darbe olduğunu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın agresifleşmesine meşruiyet sağlamak için kurgulandığını söyleyen Batılı istihbarat teşkilatları da var.”
TÜRKİYE IŞİD’E AÇIK DESTEK VERDİ
Alman uzman, MİT’in Alman istihbaratıyla arasının bozulmasını Türkiye’nin IŞİD’e verdiği desteğe bağladı.
“Türk istihbaratı 2014 yazına kadar IŞİD’e yoğun destek verdi. Alman Federal Meclisi’nin yaptırdığı bir araştırmada, Türkiye’nin kelimesi kelimesine bir ‘cihatçı otobanı’ oluşmasına olanak verdiği belirtiliyor. İstihbarat birimleri arasındaki ilk kırılmalar bu aşamada yaşandı. Alman ve Fransız istihbarat birimleri Türklerden seyahat kontrolleri istedi. MİT bu tür ricalara yanıt vermedi.
Üzerine Paris’te üç Kürt’ün öldürüldüğü saldırı geldi. Bir arkadaşım Fransız savcılığının iddianamesini görmüş. İddianamede fail olarak MİT açıkça görülüyor. Avrupalı istihbarat teşkilatları, artık Avrupa topraklarında da cinayetler işlenmesine izin veremezdi. O zamandan bu yana Alman ve Türk istihbarat teşkilatları arasındaki ilişkiler son derece soğumuş durumda. Bunun bir nedeni de Erdoğan’ın MİT Müsteşarı’nın Rus istihbaratıyla yakın ilişkilere sahip olması. Bu, Türkiye’nin istihbarat alanında NATO devletleriyle Moskova arasında bir salıncak politikası izlediği anlamına geliyor.”