New York Times, ‘darbe girişimi’ sonrasında tutuklamalarla ilgili yazı dizisi başlattı: NASA’da çalışan Serkan Gölge 8 aydır tutuklu. Genç bilim insanı ve ailesinin dramını NYT’den Lauren Bohn ve Tuğba Tekerek bir dizinin parçası olarak yazdı.
NASA bilimadamı Serkan Gölge son 8 ayı Türkiye’de bir hapishanede geçirdi. Geçen yaz başarısız bir darbe girişimi, hükümetin binlerce insanı uydurma olduğu belli kanıtlarla tutuklamasıyla sonuçlandı. Türk asıllı Amerikalı Serkan da cadı avı ile mağduriyet yaşayanlardan birisi.
Saygı duyulan bir bilimadamının sadece 1 dolarlık banknot gerekçe gösterilerek hapse atıldığı Serkan’ın davası Türk hükümetinin ne kadar kabalaşabileceğinin bir göstergesi. Serkan, yakında, 15 yıl hapis cezası istemi ile ‘terör örgütüne üye olmak’ suçlamasıyla mahkemeye çıkacak. Serkan’ın tutuklanması bugüne kadar yerel ve ulusal basının dikkatini çekmese de, 3 aylık bir araştırma fırtınanın ortasında kalan bir adamı çevreleyen adaletsizlikleri düşündürüyor.
Temmuz ayındaki kanlı darbe girişiminden 8 gün sonra Serkan, karısı ve iki çocuğuyla Türkiye’nin güneyindeki memleketi Antakya’dan Teksas’a doğru yola çıkmak için plan yaptı. O bölgedeki ailesini ziyaret etmek için bir aydır orada tatildeydi. Veda etmek için el sallarlarken sivil kıyafetle gelen iki polis, hayatlarını altüst etti.
Polis, Serkan’ın CIA adına çalıştığına ve Türk hükümetinin darbeyi organize etmekle suçladığı bir grubun üyesi olduğuna dair ihbar aldıklarını söyledi.
Serkan’ın karısı Kübra yaşadıklarını anlatırken, ‘’O anı ifade etmek için kelime yok’’ diyor. ‘’Sanki bir filmde gibiydik.’’
37 yaşındaki Serkan, 3 yıldan beri NASA’da, uzay radyasyonunun Uluslararası Uzay İstasyonu’nda görev yapan astronotlara etkisi üzerinde çalışan kıdemli bir uzmandı. ABD’ye ilk olarak 2003’te giden Serkan, 2010 yılında da Amerikan vatandaşı olmuştu.
“Bu adam evdeki sinekleri bile öldürmemek için kutuyla yakalayıp, arka bahçeye salıveren birisi. Ona tutkusu nedeniyle aşık olmuştum’’ diyor Kübra.
Polis evdeki aramada hiçbir şey bulamadı. Ancak Serkan’ın tutuklanmasından sonra eve yeniden gelen polisler doğrudan kardeşinin odasına gitti. Dolabındaki bir hatıra kutusunu açtı. Orada Serkan aleyhindeki en büyük delili buldu: 1 dolarlık banknot.
Türk savcılar, darbenin yönetici olduğunu iddia ettiği ABD’de yaşayan din adamı Fethullah Gülen’in, sadık takipçilerine kutsal 1 dolarlar verdiğini savunuyordu. Her 1 dolarlık banknot ki dünya üzerinde yaklaşık 12 milyar adet var, şimdi Türkiye’de terör örgütüne üye olmanın kanıtı haline gelmişti.
249 kişinin hayatını kaybettiği darbeden sonra hedef sadece darbecileri hapse atmak değil, tüm Gülen teşkilatının toplumdan kökünü kazımak oldu. Bir profesörün kütüphanesindeki akademik bir kitap, yasal olarak faaliyet gösteren Gülen ile ilişkili bir bankada hesab açtırmak bu teşkilata üye olmanın kanıtı olarak değerlendirildi. Yasaklamalar ve tedbirler solcular, Kürt aktivistler, muhalif gazeteciler ve akademisyelere kadar uzandı. Bugüne kadar, olağanüstü hal kapsamında yaklaşık 100 bin kamu görevlisi herhangi bir dava görülmeden kovuldu. 2016 sonu itibariyla 41 bin kişi darbe ile ilişkili olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Serkan’ın davasında, CIA ajanı olduğuna dair ihbarın ve 1 dolarlık banknotun dışında yorucu ifade sırasında ortaya çıkan tek dikkat çeken şey Serkan’ın eğitimi oldu: Önceki yıllarda binlerce Türk vatandaşı gibi Gülen ile ilişkili bir üniversite hazırlık kursuna gitmek, İstanbul’da yine Gülen ile ilişkili Fatih Üniversite’nden mezun olmak. (Bu arada Türk devleti, Serkan’a orada okuması için burs vermişti.)
Serkan, 8 aydan beri demir parmaklılar arkasında, bunun 6 ayını hiçbir gerekçe gösterilmeksizin konduğu hücrede geçirdi.
Serkan’ın ailesi, oğullarının günde sadece 1 saat güneşi görebildiğini söylüyor. Öbür hücrelerde kalan tutuklularla iletişimin tek yolu da birbirleriyle bağırarak konuşmak. Serkan, günlerini ibadet ederek ve tesbihiyle zikir çekerek geçiriyor. Hapiste 11 kilodan fazla zayıfladı.
Ve eşi Kübra. 2006’da Serkan ile evlendikten sonra İngiliz Edebiyatı alanında yüksek lisans yapmak için ABD’ye gitmişti.
‘’Mutlu bir Türk-Amerikan hayatım vardı. Arkasında bahçesi olan bir ev, yakınlardaki Türk marketinden taze nane…’’ diye hatırlıyor o günleri. Hafta sonlarında da Target ve TJ Maxx mağazalarının raflarını baktığını… Şimdi çekirdek ailenin başı olarak Houston’daki evlerinin taksitlerini ödemekten, 6 yaşındaki oğlu Mustafa’nın okuluna dönme ve en sevdiği öğretmenini görme taleplerine kadar birçok şeyle baş etmek zorunda.
Halen, haftada bir gün, cam ardında 45 dakika izin verilen görüşmelere gidebilmek için Serkan’ın kaldığı hapishaneye yakın bir yerde ailesiyle yaşıyor. Aynı zamanda Kübra’nın da, darbeye karıştığı iddia edilen diğer şüpheli eşleri gibi ülkeden çıkış yasağı olması ihtimali bulunuyor. Yasak listesinde yer alıp almadığını öğrenmenin, Türkiye’yi terk etmeye çalışmak dışında bir yolu yok.
Serkan ailesini hapiste görünce, özellikle 1 yaşındaki oğluna bakınca, genellikle ağlıyor. Oğlu hakkındaki gelişmeleri Kübra’ya sorarak öğrenmeye çalışıyor: ‘‘Hiç dişi çıktı mı?’’ ‘’Emekliyor mu?’’ Bebeğini her iki ayda bir kucağına alma imkanı var. Terör şüphelisi olduğu için görüş hakkı diğer mahkumlara göre daha az. Serkan’ı son kez, doğumgününden bir gün sonra, geçen Cuma görmüşler.
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, ‘’Türk yetkililerin geçen Temmuz ayında ABD vatandaşı Serkan Gölge’yi tutukladığını teyit edebiliriz. Gölge hakkında endişeliyiz ve bunu Türk yetkililer ile paylaştık’’ dedi.
Aynı yetkili, ‘’Her ne kadar ABD’nin, Türkiye’de tutuklanan ABD-Türkiye çifte vatandaşlığı bulunanlara erişim imkanı bulunmasa da, en azından nezaketen böyle bir imkanın verilmesi için baskılarımızı sürdürüyoruz. Bu aşamada bunun dışında bir yorumda bulunamayız’’ dedi.
NASA, konu hakkında yorum yapmazken, Dünya Tehlike Altındaki Bilimadamları ve Risk Altındaki Bilimadamları dernekleri Serkan’ın tutuklanmasından dolayı üzüntülerini bildiren ve acilen serbest bırakılmasını isteyen açıklamalar yayımladı.
Davanın durumu ve Türkiye’nin geleceği sorulunca Kübra, derin bir nefes alarak, “Ülkemi seviyorum. Sonunda iyiliğin kazanacağına inanıyorum’’ diyor.
Nihayetinde soru, sonun ne zaman geleceği. Serkan’ın ilk duruşması, tutuklanmasından 9 ay sonra ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a daha fazla güç veren referandumdan bir gün sonra, 17 Nisan’da yapılacak.
Bu arada Serkan ve Kübra’nın oğlu Mustafa yeni gerçeklere alışmaya çalışıyor. Kübra geçen yıl Legolarla oynayan Mustafa’nın yaptığı binalardan birisinin hapishane olduğunu anlatıyor. Ardından da insanların neden hapishaneye konduğu soruyor.
Kübra, anneliğin verdiği karmaşık soruları basitleştirme çabasıyla, ‘’Kötü adamları oraya koyarlar’’ diyor.
Şimdi, kötü bir adam olmayan babasının neden orada olduğunu anlamaya çalışıyor.
Kübra da bunu nasıl anlatacağını bilmiyor.
———————————-
*Bu yazı darbeden sonra hayatlarla ilgili yazı dizisinin ilk parçası.