Türkiye’de Hizmet Hareketine yönelik cadı avı hayatları karartmaya devam ediyor. Hakkında yakalama kararı çıkartılan Havelsan çalışanı mühendis Mustafa Zümre, işkence ve zulümden kaçarken 3 ay önce Meriç nehrine atlamıştı. Mustafa Zümre’nin cansız bedeni önceki gün kıyıya vurdu.
İŞKENCEDEN KAÇIYORDU
15 Temmuz’dan sonra özellikle kamu görevlilerine yönelik işkenceli sorgu yöntemleri kullanılmaya başlamıştı. Havelsan-Aselsan-Tai-Tübitak gibi kurumların teknik çalışanlarına yönelik ise çok ağır işkence yöntemleri kullanılıyordu.
Bu süreçte hakkında İzmir Sulh Ceza Hakimliği, Havelsan’da Mühendis olarak çalışan Mustafa Zümre hakkında yakalama kararı çıkardı. Mesleğinden ihraç edilmiş olan Mustafa Zümre, kendisinden önce gözaltına alınan arkadaşlarının uğradığı işkenceleri öğrenmesinin ardından yurt dışına gitmeye karar verdi.
Türkiye’nin yetiştirdiği önemli mühendislerden biri olan ve çok sayıda milli projede çalışan Mustafa Zümre, yanına öğretmen eşi Esra Zümre’yi de alarak Meriç nehrinden Yunanistan’a geçmek için yola çıktı.
Zümre ve ailesi işkence, kötü muamele ve hayatlarının en güzel yıllarını hapishanede mahvolarak geçirmemek için yola düşmüşlerdi. Tıpkı dünyada diktatörlerden kaçan tüm mazlum insanlar gibi.
İnsan kaçakçılarının eline düşen Zümre ailesinin içinde bulunduğu 22 UN 913 plakalı araç, Meriç nehrine yaklaştığında jandarma tarafından farkedildi.
Mustafa Zümre, eşiyle vedalaşarak hürriyet yolunda Meriç Nehri’nin sularına atladı. Üzerinde elbiseleri olan Mustafa Zümre bir süre sonra gözden kayboldu.
ARAMAYI REDDETTİLER
Zümre’nin aranması için çalışma yapılması gerekiyordu. Ancak bu süreçte kurtarma ekiplerinin “F..Ö’cüyü aramayız” dediklerine ilişkin haberler çıktı. Mustafa Zümre’nin bulunmasına yönelik çalışma yapılmadı.
Aradan üç ay geçtikten sonra Tekirdağ’ın Subaşı Köyü’nde Meriç Nehri kıyısına bir erkek cesedi vurdu.
Köylülerin jandarmaya haber vermesinin ardından ceset sudan çıkartıldı. Çürümemiş olduğu görülen cesedin kimlik tespiti kısa sürede yapıldı. Cansız beden Mustafa Zümre’ye aitti.
Ceset ailesi tarafından teslim alınarak Hatay’da sessizce ve gözyaşları içinde defnedildi. Mustafa Zümre’den geriye gözü yaşlı bir eş ve 1,5 ile 3 yaşında iki yetim çocuk kaldı.
TÜRKİYE’NİN KADERİ
Benzer olaylar 60’larda 70’lerde ve 80’lerde de yaşanmıştı. Rejimin baskısından kaçan pekçok bilim adamı, gazeteci ve yazarın başına sınırı geçerken ölüm olayları gelmişti. Onlardan biri de Türkiye’nin en önemli edebiyatçılarından biri olan Sebahattin Ali’ydi. Yıllarca kötü şartlarda hapis yatan Sabahattin Ali, tekrar hapsedilmek istenmesi üzerine Bulgaristan sınırını geçmek üzere yola çıkmış. Ancak bu yolda can vermişti.
İŞKENCEDEN KAÇIYORDU
15 Temmuz’dan sonra özellikle kamu görevlilerine yönelik işkenceli sorgu yöntemleri kullanılmaya başlamıştı. Havelsan-Aselsan-Tai-Tübitak gibi kurumların teknik çalışanlarına yönelik ise çok ağır işkence yöntemleri kullanılıyordu.
Bu süreçte hakkında İzmir Sulh Ceza Hakimliği, Havelsan’da Mühendis olarak çalışan Mustafa Zümre hakkında yakalama kararı çıkardı. Mesleğinden ihraç edilmiş olan Mustafa Zümre, kendisinden önce gözaltına alınan arkadaşlarının uğradığı işkenceleri öğrenmesinin ardından yurt dışına gitmeye karar verdi.
Türkiye’nin yetiştirdiği önemli mühendislerden biri olan ve çok sayıda milli projede çalışan Mustafa Zümre, yanına öğretmen eşi Esra Zümre’yi de alarak Meriç nehrinden Yunanistan’a geçmek için yola çıktı.
Zümre ve ailesi işkence, kötü muamele ve hayatlarının en güzel yıllarını hapishanede mahvolarak geçirmemek için yola düşmüşlerdi. Tıpkı dünyada diktatörlerden kaçan tüm mazlum insanlar gibi.
İnsan kaçakçılarının eline düşen Zümre ailesinin içinde bulunduğu 22 UN 913 plakalı araç, Meriç nehrine yaklaştığında jandarma tarafından farkedildi.
Mustafa Zümre, eşiyle vedalaşarak hürriyet yolunda Meriç Nehri’nin sularına atladı. Üzerinde elbiseleri olan Mustafa Zümre bir süre sonra gözden kayboldu.
ARAMAYI REDDETTİLER
Zümre’nin aranması için çalışma yapılması gerekiyordu. Ancak bu süreçte kurtarma ekiplerinin “F..Ö’cüyü aramayız” dediklerine ilişkin haberler çıktı. Mustafa Zümre’nin bulunmasına yönelik çalışma yapılmadı.
Aradan üç ay geçtikten sonra Tekirdağ’ın Subaşı Köyü’nde Meriç Nehri kıyısına bir erkek cesedi vurdu.
Köylülerin jandarmaya haber vermesinin ardından ceset sudan çıkartıldı. Çürümemiş olduğu görülen cesedin kimlik tespiti kısa sürede yapıldı. Cansız beden Mustafa Zümre’ye aitti.
Ceset ailesi tarafından teslim alınarak Hatay’da sessizce ve gözyaşları içinde defnedildi. Mustafa Zümre’den geriye gözü yaşlı bir eş ve 1,5 ile 3 yaşında iki yetim çocuk kaldı.
TÜRKİYE’NİN KADERİ
Benzer olaylar 60’larda 70’lerde ve 80’lerde de yaşanmıştı. Rejimin baskısından kaçan pekçok bilim adamı, gazeteci ve yazarın başına sınırı geçerken ölüm olayları gelmişti. Onlardan biri de Türkiye’nin en önemli edebiyatçılarından biri olan Sebahattin Ali’ydi. Yıllarca kötü şartlarda hapis yatan Sabahattin Ali, tekrar hapsedilmek istenmesi üzerine Bulgaristan sınırını geçmek üzere yola çıkmış. Ancak bu yolda can vermişti.