Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, ABD’li gazetecileri Erdoğan ile röportaj vaadiyle Ankara’ya davet edip kandırmasını, Huffington Post muhabiri de gündeme getirdi. Geçen Cumartesi günü, Associated Press (AP) muhabiri, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in skandalını gündeme getirmişti. Bu skandalın ayrıntılarını, Gökçek’in davetine katılan Huffington Post muhabiri Jessica Schulberg de yazdı. “Gökçek bize, ‘Ben dünyadaki en geniş istihbarat servisine sahibim: Google. Google’da her şeyi bulabilirsiniz. Türkiye’de Google’ı en iyi şekilde kullanan kişi benim… Google’a teşekkür ederim.” dedi.
Gökçek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da içinde bulunduğu üst düzey yetkililerle röportaj ayarlayacağını söyleyerek ABD’li gazetecileri Ankara’ya davet etmişti. Ancak gazeteciler, Gökçek’in “vaat ettiği” hiçbir üst düzey yetkiliyle görüşememiş, Gökçek’in “komplo teorilerini” dinlemişlerdi.
Bu skandalın ayrıntılarını, Gökçek’in davetine katılan Huffington Post muhabiri Jessica Schulberg de yazdı.
Gökçek: Işid teorisyeni
“Cumhurbaşkanı ile röportaj için Türkiye’ye gittim ve (neredeyse) tek elde ettiğim bir komplo teoristeni ile görüşmek oldu” başlıklı haberinde Schulberg, geçen hafta Gökçek’in kendisine ve diğer 10 kadar gazeteciye “refakat ettiğini” yazdı.
New York Times, Washington Post, Wall Street Journal ve Associated Press gibi yayınların Erdoğan’la röportaj için Ankara’ya yolculuk yaptığını ancak Gökçek’in “farklı bir fikri olduğunu” kaydeden muhabir, belediye başkanının gazetecilere Irak-Şam İslâm Devleti hakkındaki “görüşlerini” bildirdiğini aktardı.
“IŞİD, Başkan Trump’ın da dediği gibi, yapay, sahte bir örgüt” diyen Gökçek, Trump’ın bunu bir kere değil, üç kere tekrarladığını, bu nedenle bu sözlerde “gerçeklik payı olduğuna inandığını” söyledi.
Akçalı işler: Halkla ilişkiler
“Tam bu sıralarda, Erdoğan’la görüşemeyeceğimizi kesin olarak anlamıştım” diyen Schulberg, röportaj için nasıl temas kurulduğu hikâyesini de anlattı.
Schulberg ve diğer gazetecilerle teması, Washington merkezli bir halkla ilişkiler firmasından olan Adam Sharon kurmuş. Sharon, gazetecilere Erdoğan’la ve diğer üst düzey Türk yetkililerle yüz yüze röportaj yapma imkânı olduğunu söylemiş.
Gökçek’in röportajları ayarlamayı önerdiğini ve ekibinin de gazetecileri “ayartmak” için elinden geleni yaptığını kaydeden Huffington Post muhabiri, ayrıntılı bir gezi planı çıkartıldığını ve Gökçek ekibinin kendilerine ulaşım, barınma ve yiyecek masraflarını karşılamayı teklif ettiklerini belirtti. Muhabir, kendi masraflarının gazetesi tarafından karşılandığını da not etti.
Muhabirin aktardığına göre, ayarlamalar, Gökçek’in danışmanı Onur Erim, İstanbul merkezli bir halkla ilişkiiler firmasından Arda Sayıner ve Adam Sharon tarafından yapıldı. Sharon’un bu iş için 20 bin dolar aldığı da iddialar arasında.
Gerçek bir kadın dostu
Kadın muhabirleri, 8 Mart nedeniyle birer gülle karşılayan Gökçek, “15 Temmuz’un daha önce hiç yayımlanmamış görüntülerini izleteceğini” söyledi. Gökçek’in danışmanı Onur Erim ise, öğle yemeği sırasında, 8 Mart “ruhuna” yaraşır bir şekilde, görüntüleri “kadınların izlemek istemeyebileceğini” kaydetmiş.
İlk “fireler” de bundan sonra başlamış. Schulberg’in aktardığına göre, röportaj listesinde yer alan MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ismi, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile değiştirilmiş.
Mehmet Şimşek’le görüşüp Anıtkabir ve TBMM ziyareti yapan gazeteciler, röportajlara ilişkin bir güncelleme istediklerinde, Sayıner tarafından geçiştirilmiş.
Bir jeolog olarak Gökçek
Daha sonra, Gökçek’in IŞİD ve Türkiye’deki “yapay depremler” hakkındaki teorilerini dinlemeye sıra gelmiş. IŞİD’i Barack Obama ve Hillary Clinton’ın kurduğunu ileri süren Gökçek, Financial Times muhabiri Mehul Srivastava’nın “yapay depremler” sorusuna şöyle cevap vermiş:
Türkiye’de iki çeşit deprem var. Sıradan olanlar spontane ortaya çıkarken, diğerleri tetiklenir.
Gökçek’e göre ABD ile İsrail Körfez’den enerji çıkartmak isterken “7.4 şiddetinde bir deprem yaratmış.”
Gökçek büyük sırrını açıkladı!
Gökçek, bu bilgileri nereden aldığı sorusuna ise şu cevabı vermiş: “Ben dünyadaki en geniş istihbarat servisine sahibim: Google. Google’da her şeyi bulabilirsiniz. Türkiye’de Google’ı en iyi şekilde kullanan kişi benim… Google’a teşekkür ederim.”
Ertesi gün Başbakan Binali Yıldırım ile görüşen gazeteciler, bir sürprizle daha karşılaşmış. Görüşmeden sonra Yıldırım’a teşekkür eden New York Times muhabiri Gardiner Harris, kendilerine Erdoğan ve diğer üst düzey yetkililerle röportaj vaat edildiğinden Yıldırım’ın haberi olup olmadığını sormuş.
Huffington Post muhabiri, Yıldırım’ın “şaşırmış göründüğünü” söylüyor. Yıldırım, kendisiyle röportaj yapılacağından da iki gün önce haberdar olmuş.
Gökçek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da içinde bulunduğu üst düzey yetkililerle röportaj ayarlayacağını söyleyerek ABD’li gazetecileri Ankara’ya davet etmişti. Ancak gazeteciler, Gökçek’in “vaat ettiği” hiçbir üst düzey yetkiliyle görüşememiş, Gökçek’in “komplo teorilerini” dinlemişlerdi.
Bu skandalın ayrıntılarını, Gökçek’in davetine katılan Huffington Post muhabiri Jessica Schulberg de yazdı.
Gökçek: Işid teorisyeni
“Cumhurbaşkanı ile röportaj için Türkiye’ye gittim ve (neredeyse) tek elde ettiğim bir komplo teoristeni ile görüşmek oldu” başlıklı haberinde Schulberg, geçen hafta Gökçek’in kendisine ve diğer 10 kadar gazeteciye “refakat ettiğini” yazdı.
New York Times, Washington Post, Wall Street Journal ve Associated Press gibi yayınların Erdoğan’la röportaj için Ankara’ya yolculuk yaptığını ancak Gökçek’in “farklı bir fikri olduğunu” kaydeden muhabir, belediye başkanının gazetecilere Irak-Şam İslâm Devleti hakkındaki “görüşlerini” bildirdiğini aktardı.
“IŞİD, Başkan Trump’ın da dediği gibi, yapay, sahte bir örgüt” diyen Gökçek, Trump’ın bunu bir kere değil, üç kere tekrarladığını, bu nedenle bu sözlerde “gerçeklik payı olduğuna inandığını” söyledi.
Akçalı işler: Halkla ilişkiler
“Tam bu sıralarda, Erdoğan’la görüşemeyeceğimizi kesin olarak anlamıştım” diyen Schulberg, röportaj için nasıl temas kurulduğu hikâyesini de anlattı.
Schulberg ve diğer gazetecilerle teması, Washington merkezli bir halkla ilişkiler firmasından olan Adam Sharon kurmuş. Sharon, gazetecilere Erdoğan’la ve diğer üst düzey Türk yetkililerle yüz yüze röportaj yapma imkânı olduğunu söylemiş.
Gökçek’in röportajları ayarlamayı önerdiğini ve ekibinin de gazetecileri “ayartmak” için elinden geleni yaptığını kaydeden Huffington Post muhabiri, ayrıntılı bir gezi planı çıkartıldığını ve Gökçek ekibinin kendilerine ulaşım, barınma ve yiyecek masraflarını karşılamayı teklif ettiklerini belirtti. Muhabir, kendi masraflarının gazetesi tarafından karşılandığını da not etti.
Muhabirin aktardığına göre, ayarlamalar, Gökçek’in danışmanı Onur Erim, İstanbul merkezli bir halkla ilişkiiler firmasından Arda Sayıner ve Adam Sharon tarafından yapıldı. Sharon’un bu iş için 20 bin dolar aldığı da iddialar arasında.
Gerçek bir kadın dostu
Kadın muhabirleri, 8 Mart nedeniyle birer gülle karşılayan Gökçek, “15 Temmuz’un daha önce hiç yayımlanmamış görüntülerini izleteceğini” söyledi. Gökçek’in danışmanı Onur Erim ise, öğle yemeği sırasında, 8 Mart “ruhuna” yaraşır bir şekilde, görüntüleri “kadınların izlemek istemeyebileceğini” kaydetmiş.
İlk “fireler” de bundan sonra başlamış. Schulberg’in aktardığına göre, röportaj listesinde yer alan MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ismi, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile değiştirilmiş.
Mehmet Şimşek’le görüşüp Anıtkabir ve TBMM ziyareti yapan gazeteciler, röportajlara ilişkin bir güncelleme istediklerinde, Sayıner tarafından geçiştirilmiş.
Bir jeolog olarak Gökçek
Daha sonra, Gökçek’in IŞİD ve Türkiye’deki “yapay depremler” hakkındaki teorilerini dinlemeye sıra gelmiş. IŞİD’i Barack Obama ve Hillary Clinton’ın kurduğunu ileri süren Gökçek, Financial Times muhabiri Mehul Srivastava’nın “yapay depremler” sorusuna şöyle cevap vermiş:
Türkiye’de iki çeşit deprem var. Sıradan olanlar spontane ortaya çıkarken, diğerleri tetiklenir.
Gökçek’e göre ABD ile İsrail Körfez’den enerji çıkartmak isterken “7.4 şiddetinde bir deprem yaratmış.”
Gökçek büyük sırrını açıkladı!
Gökçek, bu bilgileri nereden aldığı sorusuna ise şu cevabı vermiş: “Ben dünyadaki en geniş istihbarat servisine sahibim: Google. Google’da her şeyi bulabilirsiniz. Türkiye’de Google’ı en iyi şekilde kullanan kişi benim… Google’a teşekkür ederim.”
Ertesi gün Başbakan Binali Yıldırım ile görüşen gazeteciler, bir sürprizle daha karşılaşmış. Görüşmeden sonra Yıldırım’a teşekkür eden New York Times muhabiri Gardiner Harris, kendilerine Erdoğan ve diğer üst düzey yetkililerle röportaj vaat edildiğinden Yıldırım’ın haberi olup olmadığını sormuş.
Huffington Post muhabiri, Yıldırım’ın “şaşırmış göründüğünü” söylüyor. Yıldırım, kendisiyle röportaj yapılacağından da iki gün önce haberdar olmuş.