Humeyni Taktikleriyle Güçlendirilmiş Nazi Rejimi Kuruyor

[Faruk Mercan]
Ey Almanya, uygulamalarınız Nazi’den farklı değil. Sizi dünyaya rezil edeceğiz…”
Böyle bağırıyor Saraydaki Şahıs…
Oysa saygın bilim adamları, bugünkü Türkiye’ye “Nazi Almanyası” teşhisini çoktan koydular. Üç örnek vereyim.
İslam üzerine araştırmaları ile tanınan Columbia Üniversitesi tarih profesörü Richard Bulliet şöyle diyor:
Bugün Türkiye’de yaşananlara Nazi Almanyası dışında bir örnek bulmak çok zor… Hitler’in Yahudi karşıtlığının hiç olmasa bir mantığı vardı. Erdoğan’ın Hizmet hareketine düşmanlığı ise ideolojisiz bir kişisel kine dayanıyor.”
Nazi zulmünden kaçan akademisyenlerin kitabını yazan Prof. Martin Vialon, “Bugün Türkiye’de yaşanan akademik ihraçlarla, Nazi faşizmi dönemi arasında yapısal bir paralellik var.” diyor.
Georgetown Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Ori soltes, “Türkiye’de yaşananlar Nazi Almanyası gibi. Hitler emellerini gerçekleştirmek için Yahudileri günah keçisi ilan etti. Erdoğan, aynı şeyi Hizmet hareketine yapıyor” diyor.
Saraydaki Şahsın emrindeki savcılar, 15 Temmuz’un Yurtta Sulh Konseyi için hazırladıkları iddianamede, onu Adnan Menderes‘e benzetmek için hokus pokus yapıyorlar. Neymiş? Yurtta Sulh Konseyi de tıpkı Menderes’i deviren 27 Mayısçılar gibi 38 kişilik bir komiteymiş!..
15 Temmuz yalanları diye bir kitap yazmak lazım…
Amaç belli: 15 Temmuz’dan bir Adnan Menderes çıkarmak… Fakat görmüyorlar ki, bu kadar ağır suç dosyalarına sahip bir şahıstan Adnan Menderes çıkmaz.
Dünya çoktan teşhisini koydu: Türkiye’de bugün bir Hitler rejimi hakim.

Önce Emniyet Teşkilatı’nı birbirine kırdırdı Saraydaki Şahıs… 80-100 bin arasında Emniyet mensubunu tasfiye etti. Sonra aynı şeyi yargıda yaptı. Yargı’yı sıfırladı. Şimdi, uydurma 15 Temmuz iddianameleriyle TSK’yı bitirip, “Saray Rejimi Muhafızları”nın alt yapısını hazırlıyor. Türkiye’de 2013 yılından beri yaşanan olayların özeti bu… Ama herkesin bir hesabı varsa, Allah’ın da bir hesabı var.

80017378_humeyni
Saraydaki Şahsın akıl hocaları, bir şey daha yapıyorlar. Ayetullah Humeyni‘nin İran’da rakiplerini elimine etmek için uyguladığı stratejiler şimdi Türkiye’de uyguluyorlar.
Evet, Türkiye’de bugün yaşanan Humeyni taktikleriyle güçlendirilmiş bir Nazi rejimi…
Bu size şaşırtıcı gelmesin. Nazilerin ve Siyasal İslamcıların tarihsel işbirliğini anlatan bir kitap var mesela… Ortadoğu uzmanı Barry Rubin‘in imzasını taşıyan kitabın ismi “Nazilar ve İslamcılar…”
Nazilerin ve Siyasal İslamcıların ortak özellikleri, dini fanatizm, bağnazlık ve başkasına tahammül etmeyen despotizm…
Humeyni İran’ından iki örnek vereyim.
Ayetullah Muhammed Kazım Şeriatmedari, Humeyni‘yi idam etmek isteyen İran Şah‘ına itiraz ederek, Humeyni‘yi kurtaranlardan biridir. Humeyni, sürgüne gider. 1979’da İran devrimiyle Humeyni tek adam rejimi kurunca buna ilk itiraz edenlerden biri Ayetullah Şeriatmedari olur. Humeyni, Şeriatmedari’yi tutuklatır. Bu yaşlı din adamı işkenceye maruz kalır. Rejime muhalefetini sürdürmediğine dair halka bir açıklama yapmaya zorlanır. Bu açıklamadan sonra kansere yakalanır. Ama hastanede tedavisi engellenir. Vasiyeti yerine getirilmez. Cenazesi gizlice, yattığı hastanedeki tuvaletin yakınına gömülür. Aşağılamanın boyutunu görüyor musunuz…
Humeyni’ye itiraz eden bir diğer din adamı Ayetullah Ali Muntazari’dir. O da Humeyni‘nin tek adam (Velayet-i Fakih) rejimine itiraz eder. Humeyni, 3 bin siyasi tutuklunun idam emrini verince Muntazari, sesini yükseltir. Oysa, kendisine Humeyni sonrasının dini lideri gözüyle bakılmaktadır. “Humeyni ölene kadar sus” diye tavsiye edenlere Ayetullah Muntazari şu cevabı verir: “İnsanların öldürüleceğini bile bile yatağa girince uyuyamıyorum…”
Böylece Ayatullah Muntazari tasfiye edilir. Humeyni, Şah rejimine karşı devrime destek veren İran solunu da böyle tasfiye etti.
Saraydaki Şahıs, 15 Temmuz’dan hemen sonra, laikleri ve milliyetçileri yanına almak için “Yenikapı ruhu” diye bir şey uydurduğunda yazmıştım. Bu, Humeyni’nin İran devriminde uyguladığı taktiğin aynısıydı.

Humeyni, İran Ordusu’na Şahın Ordusu damgasını vurdu ve Rejim Muhafızları’nı kurdu. Şimdi Saraydaki Şahıs aynı şeyi yapıyor. 15 Temmuz gecesi, ancak 500 kadar subay-astsubay görev aldığı halde, TSK’dan ihraç edilenlerin sayısı 10 bini aştı.

Şimdi ne oluyor? Geleceği için tehdit gördüğü herkesi devletten, üniversiteden atıyor Saraydaki Şahıs… Kendisine itiraz eden herkese terörist damgası vurdurup tutuklatıyor. İran devriminde yapılanların aynısı bunlar… Elbette Nazi Almanyası’nın da…
Humeyni, İran Ordusu’na Şahın Ordusu damgasını vurdu ve Rejim Muhafızları’nı kurdu. Şimdi Saraydaki Şahıs aynı şeyi yapıyor. 15 Temmuz gecesi, ancak 500 kadar subay-astsubay görev aldığı halde, TSK’dan ihraç edilenlerin sayısı 10 bini aştı.
Düşünün, yurtdışında görevli 700 küsur TSK mensubundan 500‘ü ihraç edilmiş.
Önce Emniyet Teşkilatı’nı birbirine kırdırdı Saraydaki Şahıs… 80-100 bin arasında Emniyet mensubunu tasfiye etti. Sonra aynı şeyi yargıda yaptı. Yargı’yı sıfırladı. Şimdi, uydurma 15 Temmuz iddianameleriyle TSK’yı bitirip, “Saray Rejimi Muhafızları”nın alt yapısını hazırlıyor.
Türkiye’de 2013 yılından beri yaşanan olayların özeti bu…
Ama herkesin bir hesabı varsa, Allah’ın da bir hesabı var.