İngiltere’nin The Guardian gazetesinin eski genel yayın yönetmeni ve medya köşe yazarı Peter Preston, Türkiye’de basın özgürlüğünün durumunun giderek kötüleştiğini belirtti. “Türkiye’nin hakikati kurgudan bile tuhaf bir hal alıyor” başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın basına yönelik baskısının “Ancak TV dizilerinde görülebilecek dram unsurları içerdiğini, ama korkutucu derecede gerçek olduğunu” dile getirdi.
Peter Preston, Türkiye’de basın özgürlüğünün giderek kötüleştiğini yazarak “Erdoğan’ın tüm gücü kendinde toplamak için bastırdığı çok açık. Türkiye’nin hakikati, alternatif kurgulardan bile tuhaf bir hal alıyor” yorumu yaptı.
BBC’nin Nazi Almanyası’nın Britanya’yı ele geçirdiği alternatif bir zaman çizelgesinde geçen “SS-GB” dizisinin, dizi âleminde “ya öyle değil de böyle olsaydı” modası yarattığını belirtip şöyle bir senaryo aktardı: “Anamuhalefet lideri Jeremy Corbyn’in Başbakan Theresa May hakkında söylediklerini aktaran çok ünlü bir emekli gazete yayın yönetmeni için 4 yıl hapis isteniyor. Siyasi muhalif görüşlü tweetler attığı için iyi bir köşe yazarı aylardır hapiste. Britanya’nın AB’den ayrılmasıyla ilgili görüş ayrılıklarını aktardığı için Le Monde ya da New York Times muhabirini de demir parmaklıkların arkasına atmışlar.”
‘Hasan Cemal iki kez hapis cezası aldı yine yazarsa hapse atılacak’
Bu senaryonun çok aşırı olduğunu düşünenlerin Türkiye’ye bakması gerektiğini vurgulayan Preston, şöyle devam etti: “Geçen hafta dostum, özgürlük âşığı eski yayın yönetmeni Hasan Cemal ikinci kez tecilli hapis cezası aldı. (Tecilli, yani herhangi muhalif bir şey yazarsa hapse atılacak.) Dostum, köşe yazarı Kadri Gürsel, meydan okuyan tweetler atmasının ardından ekimden beri hapiste. Die Welt muhabiri, Almanya yurttaşı Deniz Yücel, mesleğini cesurca yapmaktan başka bir şey yapmadı ve kendini hapiste buldu.”
Preston yazısını şöyle tamamladı: “İşin özü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm gücü kendinde toplamak için bastırdığı artık çok açık. Türkiye’nin hakikati, alternatif tarih kurgularından bile çok daha tuhaf bir hal alıyor.”
Peter Preston, Türkiye’de basın özgürlüğünün giderek kötüleştiğini yazarak “Erdoğan’ın tüm gücü kendinde toplamak için bastırdığı çok açık. Türkiye’nin hakikati, alternatif kurgulardan bile tuhaf bir hal alıyor” yorumu yaptı.
BBC’nin Nazi Almanyası’nın Britanya’yı ele geçirdiği alternatif bir zaman çizelgesinde geçen “SS-GB” dizisinin, dizi âleminde “ya öyle değil de böyle olsaydı” modası yarattığını belirtip şöyle bir senaryo aktardı: “Anamuhalefet lideri Jeremy Corbyn’in Başbakan Theresa May hakkında söylediklerini aktaran çok ünlü bir emekli gazete yayın yönetmeni için 4 yıl hapis isteniyor. Siyasi muhalif görüşlü tweetler attığı için iyi bir köşe yazarı aylardır hapiste. Britanya’nın AB’den ayrılmasıyla ilgili görüş ayrılıklarını aktardığı için Le Monde ya da New York Times muhabirini de demir parmaklıkların arkasına atmışlar.”
‘Hasan Cemal iki kez hapis cezası aldı yine yazarsa hapse atılacak’
Bu senaryonun çok aşırı olduğunu düşünenlerin Türkiye’ye bakması gerektiğini vurgulayan Preston, şöyle devam etti: “Geçen hafta dostum, özgürlük âşığı eski yayın yönetmeni Hasan Cemal ikinci kez tecilli hapis cezası aldı. (Tecilli, yani herhangi muhalif bir şey yazarsa hapse atılacak.) Dostum, köşe yazarı Kadri Gürsel, meydan okuyan tweetler atmasının ardından ekimden beri hapiste. Die Welt muhabiri, Almanya yurttaşı Deniz Yücel, mesleğini cesurca yapmaktan başka bir şey yapmadı ve kendini hapiste buldu.”
Preston yazısını şöyle tamamladı: “İşin özü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tüm gücü kendinde toplamak için bastırdığı artık çok açık. Türkiye’nin hakikati, alternatif tarih kurgularından bile çok daha tuhaf bir hal alıyor.”