Ben ‘Evet’ Diyorum, Çünkü…

[Taşlama: Bekir Salim]
Aman yanlış anlaşılmasın; “Yeni Anayasa’ya Hayır” kampanyasına evet diyorum… Ama Süleyman içinden gele gele “Evet” diyor. Bakalım derdi neymiş… ( Ben,  bu arada Âşık Edebiyatı gelenekleri içinde “zorlama” hakkımı kullanıyorum. Süleyman benim kullandığım ayakları kullanarak cevap verecek. Ayak dediğimiz şey dörtlüğün son mısraındaki sürekli tekrar eden rediften önce gelen ve her dörtlükte değişmek zorunda olduğumuz kafiye…İlk dörtlüklerimizde anlaşılsın diye altını çizdim.)
Bir hatırlatma daha yapmak durumundayım:
Şahıslarla değil işimiz bizim.
Yanlışa çatılır kaşımız bizim.
Dileriz gönüller hiç incinmesin,
Gül gibi zariftir taşımız bizim.
Kimse üstüne alınmasın. Yanlış yapanlar kendilerini düzeltsinler… Evet, başlasın atışma:
BEKİR SALİM:
Benim oyum belli, gözüm kör değil,
Milletin malını çalana HAYIR!
Devletin gücüyle zulüm zor değil,
Gaspa, işkenceye, talana HAYIR!
SÜLEYMAN:
Bal tutan elbette parmağın’ yalar,
Hem çalışıp hem de çalana EVET!
Helâl diyor şimdi bazı hocalar(!)
O yüzden yağmaya, talana EVET!
BEKİR SALİM:
Maraba kendini sultan gösterir.
Eziklik duyar da hep şan gösterir.
Hokkabaz, meleği şeytan gösterir
Hakaret, iftira,, yalana HAYIR!
SÜLEYMAN:
Hilesiz, hud’asız  siyaset nerde!
Ömer devri kaldı çoooook gerilerde,
Fetvası bile var; caiz üç yerde;
Savaşta her türlü yalana EVET!
BEKİR SALİM:
Kiraya verince akılsız başı,
Göremez oldunuz gerçek savaşı.
Fakir anaların dinmez gözyaşı,
Ocaklara ateş salana HAYIR!
SÜLEYMAN:
Anlamasak bile kim kime karşı,
Gene destan yazdık, titrettik arşı(!)
Bayraklarla doldu mahalle, çarşı,
Bizi sokaklara salan EVET!
BEKİR SALİM:
Demokrasi köpük, cumhuriyet muz,
Anayasa paspas, adalet tuz buz…
Uydurdunuz sahte bir 15 Temmuz;
Her türlü kumpasa, plâna HAYIR!
SÜLEYMAN:
Sağlam iradesi, mangal yüreği,
Kırdı ortasından temel direği,
Oyunun kuralı, taktik gereği,
Tertibe, düzen, plâna EVET!
BEKİR SALİM:
Ya onca tecavüz, onca tasallut?
Görse utanırdı sizi Kavm-i Lût…
On bin lira verip dediniz unut,
Namusu satana, alana HAYIR!
SÜLEYMAN:
Çocuklar, şüphesiz, başların tacı,
Lâkin, olmuş bitmiş, yoktur ilâcı…
“Hiç değilse biraz hafifler acı…”
Deyip gönülleri alana EVET!
BEKİR SALİM:
Hep nefret ektiniz sevgi yerine,
Düşmanlık yarası indi derine,
Vatandaşlar düştü birbirlerine,
Milleti ikiye bölene HAYIR!
SÜLEYMAN:
Kendinden olanı kayırmasın mı?
Yani, beni sizden ayırmasın mı?
Kötüyü(!) iyiden(!) sıyırmasın mı?
Çürüğü çarığı bölene EVET!
BEKİR SALİM:
Ne zaman ufukta görünse seçim,
Tecvit, mahreç umre, takke o biçim!
Poz için olmasa yanmazdı içim,
Kameraya namaz kılana HAYIR!
SÜLEYMAN:
Böylesi bir mutluluğa ermedik.
Biz bunlara boşuna oy vermedik,
Daha önce namaz kılan görmedik,
Yalandan da olsa kılana EVET!
BEKİR SALİM:
Salim der ağzımda güzel tat ile,
Yaşamak isterim bu murat ile,
Bıktım uğraşmaktan haşerat ile,
Akrebe, çıyana, yılana HAYIR!
SÜLEYMAN:
Süleyman der çoktur başımda belâm,
İşime gelene veririm selâm,
Demem o ki, yani, hâsıl-ı kelâm,
Bana dokunmayan yılana EVET!
(TR724)