Münih’te devlet ve hükümet yetkililerinin de katılımıyla düzenlenen güvenlik konferansının raporunda ‘10 küresel güvenlik riski’ sıralandı. ‘Türkiye’deki referandumun ardından ülkedeki olağanüstü durumun resmileşmesi’ de risklerden biri.
Münih Güvenlik Konferansı’nın ‘Güvenlik Raporu’nda, Türkiye’de 16 Nisan’da yapılacak anayasa referandumu “2017’deki 10 güvenlik tehdidinden biri” olarak gösterildi.
Konferansı yerinde izleyen Hürriyet yazarı Murat Yetkin bugünkü yazısında raporda 2017 yılındaki küresel tehditlerin 10 madde halinde sıralandığını belirtti. Yetkin’in aktardığına göre Türkiye’de başkanlık sistemine geçişi öngören anayasa değişikliği teklifi de bu ‘küresel tehditler’ arasında yer alıyor. Bu anayasa değişikliği teklifi için 16 Nisan’da yapılacak referandum, raporun küresel tehditler bölümünün sekizinci sırasında yer alıyor.
Murat Yetkin yazısına şöyle başlıyor:
“Münih Güvenlik Konferansı Donald Trump’ın ABD Başkanı seçilmesi ardından yeniden kurulmakta olan uluslararası dengeleri tartışırken 2017’deki küresel güvenlik risklerini de tartışıyor.
Bu çerçevede Konferans raporunda Avrasya Grubu tarafından hazırlanan “İlk 10” listesine de yer verilmiş.
Avrasya Grubu, New York merkezli, risk analizleri yapan bir vakıf şirketi. Münih Konferansı düzenleyicileri grubun analizini aynen alıp Konferans raporunda yer vermişler.
O liste bizi çok ilgilendiriyor.”
Ardından bu listede yer alan güvenlik risklerini sıralayan Yetkin, 8. Sırada Türkiye’nin olduğuna dikkat çekiyor:
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın olağanüstü hal üzerinden günlük işler üzerindeki etkisini artırıp bunu da referandum üzerinden ‘resmileştireceğine’ listede 8’inci sırada yer verilmiş. Bu durumun ülkenin ekonomik sorunlarının yanı sıra, komşuları ve Avrupa ile ilişkilerdeki gerilimleri artırabileceği iddia ediliyor.”