[Semih Ardıç]
Türkiye ekonomisine dâir mütalaa ve tahminler yabancı kuruluşlara aitse ciddiye alın. Damat Berat Albayrak’a e-posta üzerinden yaranmaya çalışan iktisatçılardan ‘hakikatin’ sözcülüğü yapmaları beklenmesin. Bu zavallı profesörler, gazetelerin ekonomi sayfalarında, televizyonlarda ekonomi programlarında Türkiye’nin dünya çapında kıskanılacak kadar muhteşem gittiği masalını anlatmakla vazifelendirilmiş.
Söze, yazıya ‘bir varmış bir yokmuş’ diyerek başlamamaları onların iktisatçıdan masallar anlattığı hakikatini değiştirmez. Kimi korkudan kimi derd-i mâişetten kimi de dalkavukluk kontenjanından ekonomiyi olduğunun tam zıddı ile anlatmaktan haz duyuyor.
Kıyıda köşede kalan hakkaniyet sahibi birkaç iktisatçı veya ekonomi gazetecisi ağzını açtığına açacağına pişman ediliyor. Derhal maaşlı troll ordusu tarafından vatan hainliği ile infaz ediliyorlar. Böylece masalcıların ezberini bozmalarına müsaade edilmiyor.
RAKAMLARI SORGULAMAK CESARET İŞİ
Bunun içindir ki TÜİK’in fert başına millî geliri gece yarısı formül değişikliği ile 1.750 dolar artırması haber kıymeti bile taşımadı. Borsa 3. Cihan Harbi çıksa 74 bin-77 bin arasında salıncağa binmeye devam edecek. Manipülasyon yapanların esir aldığı Borsa İstanbul’da dönen dolapları bilenler ıslık çalıyor.
Dolar iki ayda 50 kuruş artsa da ekonomi yüzde 1,8 küçülse de BIST 100 Endeksi aynı yerde. Anlı şanlı ‘master’lı analistlerimizin, mâlî mühendislik dehası beyinlerin yok mu buna bir cevabı? Öyle ya, Katar katar gelen yolsuzluk paralarının Türkiye’yi yabancı yatırımcının nazarında ‘endişe verici’ hale getirdiğini dile getirmek cesaret nişanını hak edecek kadar tehlikeli bir adım.
En iyisi masal anlatmak. Saray ve iktidarın altın imkânlarından mahrum kaldığı için masal anlatamayanlara da dinlemek düştü. Yeni Türkiye’de iki taraftan birinde iseniz mesele yok. Ya masal anlatın ya da masal dinleyin. Üçüncü şıkkı aklınızdan dâhi geçirmeyin.
TÜRKİYE: EKONOMİ ÇÖKÜYOR
Masaldan bahsetmişken Türkiye haricinde anlatılan masala inanan yok. Türkiye’de açıklanan verilerin sıhhatsiz olduğu minvalindeki hâkim görüş resmî raporlarda da geçiyor.
Alman Commerzbank’ın 21 Aralık 2016 tarihli raporunda Saray ve hükümetin tasvir ettiği ekonomik tablonun hiç inandırıcı bulunmadığına dâir ağır ifadeler var. Rapora attıkları başlık bile muhtevayı ele verecek kadar sert: “Türkiye: Ekonomi çöküyor”
Alman bankanın ekonomistleri, TÜİK’in büyüme verilerinde yaptığı ‘hokus pokus’u yutmamış. Mevsimsellikten arındırılmış rakamlara yer verilmediğine dikkat çekerek oturup kendi hesapladıkları büyüme rakamlarını paylaşmışlar.
Commerzbank’a göre, Türkiye ekonomisi 2016’nın temmuz-eylül döneminde TÜİK’in açıkladığı gibi yüzde 1,8 değil yüzde 4,5 küçüldü. Yüzde 4,5 daralma ekonomi için ‘felaket’. Raporda niçin felaket olduğunun cevabı da verilmiş: “Ekonominin sonraki 3 çeyrek boyunca aynı oranda daraldığını düşünün. Bu 2017’nin ikinci çeyreğinde yıllık yüzde 16,8 daralmaya işaret ederdi.”
2017 TAHMİNLERİ MASALDAN İBARET
Dolayısıyla Commerzbank, 2017 için ekonomik büyüme ihtimalinden bahsedenlere iştirak etmiyor. Ahval ve şeraitin vahametini şu cümlelerle ortaya koyuyor: “Türkiye ekonomisinin mevcut durumu oldukça kötü. Büyüme verileri de bunu gösterdi. Ancak gerçekte durum daha kötü ve 2017’ye ilişkin bütün tahmin tamamen masal.”
Endişelendiren gelişmeler Commerzbank raporu ile mahdut değil. Yatırımcının akıl hocalarından Moody’s Türkiye’yi 2017’de takvimine almadı. Muhtemelen yalanlarla süslenmiş verileri takip etmeyi vakit kaybı olarak gördüler.
Dolar/TL tahminleri 4 TL’yi aştı aşacak. İhracat ve turizm gelirleri çakıldı. Her iki sektörde faaliyet gösterenler seneye bugünleri arar hale gelecek. İşsizler kahvehanesinde (yalancı çobana dönen TÜİK’e göre 3,5 milyon müdavimi var) üniversiteden diplomalıların sayısı 1 milyona geldi.
Commerzbank’ın ‘ekonomi çöküyor’ ikazı dikkate alınabilse keşke.
DOLARI BOZDURMA, KÖPRÜDE LAZIM OLACAK!
Karşı karşıya olduğumuz tehditleri masalsı, destansı, hamasî ve lirik kampanyalarla bertaraf edemeyiz. ‘Dolarını bozdur’ diye halka seslenenler, havalimanı, otoyol, köprü ve tünelleri dolar üzerinden ücretlendiriyor. Ekonomik çaresizlik değilse siyasî iki yüzlülüktür.
Garabete bakın ki ‘bedava çorba’ için 300 dolar bozduran vatandaş, İstanbul Boğazı’nın üstünden (Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 3. köprü) de altından (Avrasya Tüneli) da dolar ödeyerek geçecek.
“Büyük başkan namzedi öyle tensip buyurduğuna göre vatandaş dün bozdurduğu doları en yakın döviz büfesinden geri alır, olur biter.” diyenlerin moralini bozmak gibi olmasın amma velakin masal bittiği an kâbusa uyanacağız. (TR724)
Söze, yazıya ‘bir varmış bir yokmuş’ diyerek başlamamaları onların iktisatçıdan masallar anlattığı hakikatini değiştirmez. Kimi korkudan kimi derd-i mâişetten kimi de dalkavukluk kontenjanından ekonomiyi olduğunun tam zıddı ile anlatmaktan haz duyuyor.
Kıyıda köşede kalan hakkaniyet sahibi birkaç iktisatçı veya ekonomi gazetecisi ağzını açtığına açacağına pişman ediliyor. Derhal maaşlı troll ordusu tarafından vatan hainliği ile infaz ediliyorlar. Böylece masalcıların ezberini bozmalarına müsaade edilmiyor.
RAKAMLARI SORGULAMAK CESARET İŞİ
Bunun içindir ki TÜİK’in fert başına millî geliri gece yarısı formül değişikliği ile 1.750 dolar artırması haber kıymeti bile taşımadı. Borsa 3. Cihan Harbi çıksa 74 bin-77 bin arasında salıncağa binmeye devam edecek. Manipülasyon yapanların esir aldığı Borsa İstanbul’da dönen dolapları bilenler ıslık çalıyor.
Dolar iki ayda 50 kuruş artsa da ekonomi yüzde 1,8 küçülse de BIST 100 Endeksi aynı yerde. Anlı şanlı ‘master’lı analistlerimizin, mâlî mühendislik dehası beyinlerin yok mu buna bir cevabı? Öyle ya, Katar katar gelen yolsuzluk paralarının Türkiye’yi yabancı yatırımcının nazarında ‘endişe verici’ hale getirdiğini dile getirmek cesaret nişanını hak edecek kadar tehlikeli bir adım.
En iyisi masal anlatmak. Saray ve iktidarın altın imkânlarından mahrum kaldığı için masal anlatamayanlara da dinlemek düştü. Yeni Türkiye’de iki taraftan birinde iseniz mesele yok. Ya masal anlatın ya da masal dinleyin. Üçüncü şıkkı aklınızdan dâhi geçirmeyin.
TÜRKİYE: EKONOMİ ÇÖKÜYOR
Masaldan bahsetmişken Türkiye haricinde anlatılan masala inanan yok. Türkiye’de açıklanan verilerin sıhhatsiz olduğu minvalindeki hâkim görüş resmî raporlarda da geçiyor.
Alman Commerzbank’ın 21 Aralık 2016 tarihli raporunda Saray ve hükümetin tasvir ettiği ekonomik tablonun hiç inandırıcı bulunmadığına dâir ağır ifadeler var. Rapora attıkları başlık bile muhtevayı ele verecek kadar sert: “Türkiye: Ekonomi çöküyor”
Alman bankanın ekonomistleri, TÜİK’in büyüme verilerinde yaptığı ‘hokus pokus’u yutmamış. Mevsimsellikten arındırılmış rakamlara yer verilmediğine dikkat çekerek oturup kendi hesapladıkları büyüme rakamlarını paylaşmışlar.
Commerzbank’a göre, Türkiye ekonomisi 2016’nın temmuz-eylül döneminde TÜİK’in açıkladığı gibi yüzde 1,8 değil yüzde 4,5 küçüldü. Yüzde 4,5 daralma ekonomi için ‘felaket’. Raporda niçin felaket olduğunun cevabı da verilmiş: “Ekonominin sonraki 3 çeyrek boyunca aynı oranda daraldığını düşünün. Bu 2017’nin ikinci çeyreğinde yıllık yüzde 16,8 daralmaya işaret ederdi.”
2017 TAHMİNLERİ MASALDAN İBARET
Dolayısıyla Commerzbank, 2017 için ekonomik büyüme ihtimalinden bahsedenlere iştirak etmiyor. Ahval ve şeraitin vahametini şu cümlelerle ortaya koyuyor: “Türkiye ekonomisinin mevcut durumu oldukça kötü. Büyüme verileri de bunu gösterdi. Ancak gerçekte durum daha kötü ve 2017’ye ilişkin bütün tahmin tamamen masal.”
Endişelendiren gelişmeler Commerzbank raporu ile mahdut değil. Yatırımcının akıl hocalarından Moody’s Türkiye’yi 2017’de takvimine almadı. Muhtemelen yalanlarla süslenmiş verileri takip etmeyi vakit kaybı olarak gördüler.
Dolar/TL tahminleri 4 TL’yi aştı aşacak. İhracat ve turizm gelirleri çakıldı. Her iki sektörde faaliyet gösterenler seneye bugünleri arar hale gelecek. İşsizler kahvehanesinde (yalancı çobana dönen TÜİK’e göre 3,5 milyon müdavimi var) üniversiteden diplomalıların sayısı 1 milyona geldi.
Commerzbank’ın ‘ekonomi çöküyor’ ikazı dikkate alınabilse keşke.
DOLARI BOZDURMA, KÖPRÜDE LAZIM OLACAK!
Karşı karşıya olduğumuz tehditleri masalsı, destansı, hamasî ve lirik kampanyalarla bertaraf edemeyiz. ‘Dolarını bozdur’ diye halka seslenenler, havalimanı, otoyol, köprü ve tünelleri dolar üzerinden ücretlendiriyor. Ekonomik çaresizlik değilse siyasî iki yüzlülüktür.
Garabete bakın ki ‘bedava çorba’ için 300 dolar bozduran vatandaş, İstanbul Boğazı’nın üstünden (Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 3. köprü) de altından (Avrasya Tüneli) da dolar ödeyerek geçecek.
“Büyük başkan namzedi öyle tensip buyurduğuna göre vatandaş dün bozdurduğu doları en yakın döviz büfesinden geri alır, olur biter.” diyenlerin moralini bozmak gibi olmasın amma velakin masal bittiği an kâbusa uyanacağız. (TR724)