[Haber-İnceleme: Mehmet Dinç]
Savaşlar, çatışmalar, iç karışıklıklar ve ardından göç… 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü vesilesiyle yayınlanan raporlardaki veriler çocukların hayatlarının nasıl çalındığını bir kez daha gözler önüne serdi. Tr724 olarak dünyanın utanç tablosunu resmi veriler ışığında toparladık.
Suriye’de zulümden kaçan milyonlarca insanın ilk hedefi Avrupa. Avrupa için ise bu insanlar sayılardan ibaret. Akdeniz’in soğuk suları on binlerce insanın hayallerini suya düşürdü. Daha nerede yaşadığını, neyin savaşının verildiğini, kimin hangi emelleri olduğunu bilmeden, kendini vatansız, kimliksiz, sahipsiz bulan çocuklar acıyı en çok hissedenler oldu. Ortadoğu kan gölüne dönerken yaz, kış demeden Avrupa’nın yolunu tutanların, dünyanın dikkatini çekmesi için Aylan bebeğin cansız bedeninin sahile vurması gerekti.
Avrupa’ya ulaşmak aslında bir şey ifade etmiyor. Avrupa Polisi Europole’un açıkladığı rapor şok etkisi yapacak düzeydeydi ama o da rakamlarda kaldı. Eurpole Avrupa 10 bin çocuğun kayıp olduğunu raporlaştırdı. Alman federal Emniyet teşkilatı (BKA) da rakamı doğrular nitelikte, 8 bin 991 çocuğun Almanya’da kaybolduğunu duyurdu. Ardından birçok ülkede tecavüz, cinsel istismar, çocuk yaşta evlendirme haberleri.
Uluslararası kurumlar olayın ciddiyetinin farkında fakat çözüm yok
Cinsel istismara maruz kalan sahipsiz, savunmasız ve korumasız çocuklar hayatları boyunca üzerlerinden atamayacakları psikolojik travmalar yaşıyor. Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu gibi birçok ülkede yaptırım gücü olan uluslararası kurumlar, göçmen çocuklarla ilgi bir dizi bildiri yayınlasa da nafile. Avrupa Konseyi durumun ciddiyetine binaen Mart ayından 47 üye devleti bağlayıcı nitelikte acil eylem planı hazırladı ve hükümetlere ulaştırdı. Çocuk göçmenlerin belirlenmesi, durumlarının iyileştirilmesi, refakatsiz çocuklara sığınma evi ve koruyucu sağlanması veya özel dikkat gösterilmesi hükümetlerden defalarca talep edildi.
‘Bu çocukları muhafaza etmek ahlaki bir zorunluluk’
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland , göçmenlerle ilgi üye devletlere gönderdiği yazıda 300 bin çocuğun ailesi yanında olmadan Avrupa’ya ulaştığı belirterek, çocukların şiddet, istismar, insan tacirleri ve sömürü ağına düşmesini engelleme konusunda hassasiyet göstermeleri gerektiğini iletti. Jagland “Mülteci krizi insan tacirleri için bir cennet oldu. Binlerce çocuk Avrupa’nın göbeğine sadece savaştan kaçmak için geliyor. Bu çocukları muhafaza etmek ahlaki bir zorunluluktur.” ifadelerini kullandı.
UNICEF: 20 bin çocuk İtalya’ya ulaştı ama…
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Çoğunluğu batı Afrikalılardan oluşan İtalya’ya deniz yoluyla 20 bin çocuğun ulaştığını açıkladı. Daha acı olanı ise İtalya’ya ulaşabilen çocukların 12 bin 300’ü refakatsız, yani annesi babası veya birinci dereceden yakını bulunmuyor. Yani eğer ilgili devletler himayesine alıp yeterli koruma sağlanmazsa bu çocuklar, insan tacirlerinin veya fuhuş çetelerinin eline düşüyor.
Akdeniz’de hayatını kaybedenlerin sayısı ise net olarak bilinmiyor. 2016 yılından Akdeniz’de boğularak hayatını kaybeden göçenlerin sayısı ise 3 bin 100 olarak tahmin ediliyor. 144 bin göçmen ise İtalya’ya ulaşabildi. UNICEF İtalya’ya ulaşan 10 çocuktan 9’unun refakatsiz olduğunu ifade etti.
Danimarka’da ve İtalya’da göçmen çocuklara cinsel istismar
Danimarka’da , Tüllebolle Çocuk Merkezinin, iki kadın çalışanın erkek çocuklara cinsel istismar uygulaması sebebiyle kapandığı iddia edildi. Olaydan sonra Mülteciler Direktörü Sisi Eibye’de görevden alındı. İtalya’da ise kimsesiz çocuk sığınmacıların kaldığı merkezde görevli iki kişi, yaşları 15 ile 17 arasında değişen erkek çocuklara yönelik cinsel istismar görüntülerinin ortaya çıkmasından sonra, merkez kapatıldı.
Fuhşa zorlanan göçmen çocuklar
Savaştan veya zulümden kaçma, ailesiz evsiz vatansız kalmak göçmen çocukların çektiği tek sıkıntı değil. Rahat ve huzur içinde yaşayabileceklerini düşündükleri şehirlerde, cinsel istismara, tecavüze uğrayan, fuhşa zorlanan küçük bedenler de var.
İskandinav ülkelerde küçük yaşat evlendirilen kız çocukları
Suriye başta olmak üzere Ortadoğu ülkelerinden çatışma, iç savaş ve yoksulluktan kaçan on binlerce kişinin sığındığı İskandinav ülkelerindeki bazı barınma merkezlerinde, küçük yaşta evlendirilen kız çocuklarının kendilerinden yaşça büyük eşleriyle birlikte yaşaması çocuk istismarı tartışmalarını beraberinde getirdi. Zira beraberinde sadece kendisinde yaşça büyük ‘koca’ları olan çok sayıda kız çocuğu İskandinav ülkelerinde kamplarda kalıyor. O ülkelerden biri olan ve 31 bin sığınmacının yaşadığı.
Norveç’te 16 yaşından küçük 10 kız çocuğu evlendirildikleri erkeklerle birlikte yaşıyor. Üstelik bu çocuklardan dördü şimdiden çocuk sahibi olmuş. Norveç Göçmenlik Müdürlüğü’nden (UDİ) Heidi Vibeke Pedersen “İltica başvurusunda bulunan küçük yaştaki çocuklardan bazıları ülkeleri, aileleri ve arkadaşlarını geride bırakmış; bazılarının birlikte seyahat edebileceği ve Norveç’te güvenebileceği tek kişi partneri” sözleriyle uygulamayı savundu.
Çocuk hakları aktivistleri ise küçük yaştaki kız çocuklarının evlendirildikleri erkeklerle birlikte kalmalarına izin verilmesine sert tepki verdi. Reuters’a konuşan Norveç Çocuk Ombudsmanı Camilla Kayed, “Çocukların, yetişkinler için oluşturulan tesislere yerleştirilmesi kabul edilemez.” olarak yorumladı.
Norveç’te 3 yasındaki çocuğa tecavüz iddiası
6 Ocak 2016’da Forus Akuttınnkvartering Sığınma Merkezinde 3 yasındaki erkek çocuğa tecavüz edildiği iddiası ile soruşturma başlatıldı. Norveç emniyet yetkilisi olayın korkunç olduğunu nitelendirerek henüz bir şüphelinin olmadığını ifade etti. Annesiyle birlikte hastaneye kaldırılan çocuğu birden fazla kişinin tecavüz etmiş olabileceğini belirtildi.
UNICEF’in raporuna göre, insan kaçakçılarına güvenmek zorunda kalan çocukların şiddet ve cinsel istismara maruz kaldığı, hatta İtalya’ya hamile halde ulaşan kız çocuklarının olduğu belirtiliyor. İnsan tacirlerinin şiddet uyguladığı çocukların ise vurularak öldürüldüğü belirtiliyor.
Libya’da fuhşa zorlanan çocuklar, İtalya’ya hamile ulaşan çocuklar, şiddete maruz kalan, insan tacirleri tarafından kaçırılan 10binlerce çocuk, insanlığın ayıbı
Fransa’nın Calais kampında 7 yaşındaki çocuk tecavüze uğradı
Fransa’nın en sorunlu kamplarından birisi olan İngiltere sınırındaki Clais kampının bir bolümü ise yakın zamanda yıkıldı ve göçmenler dağıtıldı. Merkezi İngiltere’de bulunan Help Refugees UK (göçmenlere yardım) örgütü, Calais’deki kampının dağıtılmasının ardından aileleri olmayan en az 129 çocuğun akıbetinin bilinmediğini açıklarken Fransa hükümetini suçladı.
Help Refugees örgütü, hükümetlerin duyarsızlığını eleştirirken Calasis kampından 6 ay içinde 7 erkek çocuğun tecavüze uğradığını duyurdu. Calais kampının diğer bölümlerinden yaşamaya devam eden 294 kimseniz çocuğun aynı akıbeti yaşamaması için uyarıda bulundu.
Nizip Mülteci kampından 30 erkek çocuk tecavüze uğradı
İnsanlık dışı aşağılık durumlar sadece Avrupa’da yaşanmıyor, 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’de de benzer olaylar yaşanıyor. Nisan ayından Nizip’te bulunan mülteci kampından yaşları 8 ila 12 arasında değişen 30 erkek çocuğa 3 ay boyunca tecavüz edildiği ortaya çıktı. Sığınmacı kamplarından çalışan E.E isimli şahsın 1,5 2 TL’ye cinsel istismarda bulunduğu ortaya çıktı. Suçlamayı doğrulayan E.E eylül ayında cezaevine gönderildi. E.E ile birlikte birçok kişi hakkında da soruşturma yürütülüyor.
Bugün bir kez daha kâğıt üzerinde göçmenler günü kutlanacak. Çocuk hakları aktivistleri küçük yaşta evlendirilen, tecavüze veya cinsel istismara uğrayan çocuklar için ayağa kalkacak, fakat yaşanan insanlık dışı olaylar bir türlü dinmiyor, kesin çözümler bulunamıyor. (TR724)
Suriye’de zulümden kaçan milyonlarca insanın ilk hedefi Avrupa. Avrupa için ise bu insanlar sayılardan ibaret. Akdeniz’in soğuk suları on binlerce insanın hayallerini suya düşürdü. Daha nerede yaşadığını, neyin savaşının verildiğini, kimin hangi emelleri olduğunu bilmeden, kendini vatansız, kimliksiz, sahipsiz bulan çocuklar acıyı en çok hissedenler oldu. Ortadoğu kan gölüne dönerken yaz, kış demeden Avrupa’nın yolunu tutanların, dünyanın dikkatini çekmesi için Aylan bebeğin cansız bedeninin sahile vurması gerekti.
Avrupa’ya ulaşmak aslında bir şey ifade etmiyor. Avrupa Polisi Europole’un açıkladığı rapor şok etkisi yapacak düzeydeydi ama o da rakamlarda kaldı. Eurpole Avrupa 10 bin çocuğun kayıp olduğunu raporlaştırdı. Alman federal Emniyet teşkilatı (BKA) da rakamı doğrular nitelikte, 8 bin 991 çocuğun Almanya’da kaybolduğunu duyurdu. Ardından birçok ülkede tecavüz, cinsel istismar, çocuk yaşta evlendirme haberleri.
Uluslararası kurumlar olayın ciddiyetinin farkında fakat çözüm yok
Cinsel istismara maruz kalan sahipsiz, savunmasız ve korumasız çocuklar hayatları boyunca üzerlerinden atamayacakları psikolojik travmalar yaşıyor. Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu gibi birçok ülkede yaptırım gücü olan uluslararası kurumlar, göçmen çocuklarla ilgi bir dizi bildiri yayınlasa da nafile. Avrupa Konseyi durumun ciddiyetine binaen Mart ayından 47 üye devleti bağlayıcı nitelikte acil eylem planı hazırladı ve hükümetlere ulaştırdı. Çocuk göçmenlerin belirlenmesi, durumlarının iyileştirilmesi, refakatsiz çocuklara sığınma evi ve koruyucu sağlanması veya özel dikkat gösterilmesi hükümetlerden defalarca talep edildi.
‘Bu çocukları muhafaza etmek ahlaki bir zorunluluk’
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland , göçmenlerle ilgi üye devletlere gönderdiği yazıda 300 bin çocuğun ailesi yanında olmadan Avrupa’ya ulaştığı belirterek, çocukların şiddet, istismar, insan tacirleri ve sömürü ağına düşmesini engelleme konusunda hassasiyet göstermeleri gerektiğini iletti. Jagland “Mülteci krizi insan tacirleri için bir cennet oldu. Binlerce çocuk Avrupa’nın göbeğine sadece savaştan kaçmak için geliyor. Bu çocukları muhafaza etmek ahlaki bir zorunluluktur.” ifadelerini kullandı.
UNICEF: 20 bin çocuk İtalya’ya ulaştı ama…
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Çoğunluğu batı Afrikalılardan oluşan İtalya’ya deniz yoluyla 20 bin çocuğun ulaştığını açıkladı. Daha acı olanı ise İtalya’ya ulaşabilen çocukların 12 bin 300’ü refakatsız, yani annesi babası veya birinci dereceden yakını bulunmuyor. Yani eğer ilgili devletler himayesine alıp yeterli koruma sağlanmazsa bu çocuklar, insan tacirlerinin veya fuhuş çetelerinin eline düşüyor.
Akdeniz’de hayatını kaybedenlerin sayısı ise net olarak bilinmiyor. 2016 yılından Akdeniz’de boğularak hayatını kaybeden göçenlerin sayısı ise 3 bin 100 olarak tahmin ediliyor. 144 bin göçmen ise İtalya’ya ulaşabildi. UNICEF İtalya’ya ulaşan 10 çocuktan 9’unun refakatsiz olduğunu ifade etti.
Danimarka’da ve İtalya’da göçmen çocuklara cinsel istismar
Danimarka’da , Tüllebolle Çocuk Merkezinin, iki kadın çalışanın erkek çocuklara cinsel istismar uygulaması sebebiyle kapandığı iddia edildi. Olaydan sonra Mülteciler Direktörü Sisi Eibye’de görevden alındı. İtalya’da ise kimsesiz çocuk sığınmacıların kaldığı merkezde görevli iki kişi, yaşları 15 ile 17 arasında değişen erkek çocuklara yönelik cinsel istismar görüntülerinin ortaya çıkmasından sonra, merkez kapatıldı.
Fuhşa zorlanan göçmen çocuklar
Savaştan veya zulümden kaçma, ailesiz evsiz vatansız kalmak göçmen çocukların çektiği tek sıkıntı değil. Rahat ve huzur içinde yaşayabileceklerini düşündükleri şehirlerde, cinsel istismara, tecavüze uğrayan, fuhşa zorlanan küçük bedenler de var.
İskandinav ülkelerde küçük yaşat evlendirilen kız çocukları
Suriye başta olmak üzere Ortadoğu ülkelerinden çatışma, iç savaş ve yoksulluktan kaçan on binlerce kişinin sığındığı İskandinav ülkelerindeki bazı barınma merkezlerinde, küçük yaşta evlendirilen kız çocuklarının kendilerinden yaşça büyük eşleriyle birlikte yaşaması çocuk istismarı tartışmalarını beraberinde getirdi. Zira beraberinde sadece kendisinde yaşça büyük ‘koca’ları olan çok sayıda kız çocuğu İskandinav ülkelerinde kamplarda kalıyor. O ülkelerden biri olan ve 31 bin sığınmacının yaşadığı.
Norveç’te 16 yaşından küçük 10 kız çocuğu evlendirildikleri erkeklerle birlikte yaşıyor. Üstelik bu çocuklardan dördü şimdiden çocuk sahibi olmuş. Norveç Göçmenlik Müdürlüğü’nden (UDİ) Heidi Vibeke Pedersen “İltica başvurusunda bulunan küçük yaştaki çocuklardan bazıları ülkeleri, aileleri ve arkadaşlarını geride bırakmış; bazılarının birlikte seyahat edebileceği ve Norveç’te güvenebileceği tek kişi partneri” sözleriyle uygulamayı savundu.
Çocuk hakları aktivistleri ise küçük yaştaki kız çocuklarının evlendirildikleri erkeklerle birlikte kalmalarına izin verilmesine sert tepki verdi. Reuters’a konuşan Norveç Çocuk Ombudsmanı Camilla Kayed, “Çocukların, yetişkinler için oluşturulan tesislere yerleştirilmesi kabul edilemez.” olarak yorumladı.
Norveç’te 3 yasındaki çocuğa tecavüz iddiası
6 Ocak 2016’da Forus Akuttınnkvartering Sığınma Merkezinde 3 yasındaki erkek çocuğa tecavüz edildiği iddiası ile soruşturma başlatıldı. Norveç emniyet yetkilisi olayın korkunç olduğunu nitelendirerek henüz bir şüphelinin olmadığını ifade etti. Annesiyle birlikte hastaneye kaldırılan çocuğu birden fazla kişinin tecavüz etmiş olabileceğini belirtildi.
UNICEF’in raporuna göre, insan kaçakçılarına güvenmek zorunda kalan çocukların şiddet ve cinsel istismara maruz kaldığı, hatta İtalya’ya hamile halde ulaşan kız çocuklarının olduğu belirtiliyor. İnsan tacirlerinin şiddet uyguladığı çocukların ise vurularak öldürüldüğü belirtiliyor.
Libya’da fuhşa zorlanan çocuklar, İtalya’ya hamile ulaşan çocuklar, şiddete maruz kalan, insan tacirleri tarafından kaçırılan 10binlerce çocuk, insanlığın ayıbı
Fransa’nın Calais kampında 7 yaşındaki çocuk tecavüze uğradı
Fransa’nın en sorunlu kamplarından birisi olan İngiltere sınırındaki Clais kampının bir bolümü ise yakın zamanda yıkıldı ve göçmenler dağıtıldı. Merkezi İngiltere’de bulunan Help Refugees UK (göçmenlere yardım) örgütü, Calais’deki kampının dağıtılmasının ardından aileleri olmayan en az 129 çocuğun akıbetinin bilinmediğini açıklarken Fransa hükümetini suçladı.
Help Refugees örgütü, hükümetlerin duyarsızlığını eleştirirken Calasis kampından 6 ay içinde 7 erkek çocuğun tecavüze uğradığını duyurdu. Calais kampının diğer bölümlerinden yaşamaya devam eden 294 kimseniz çocuğun aynı akıbeti yaşamaması için uyarıda bulundu.
Nizip Mülteci kampından 30 erkek çocuk tecavüze uğradı
İnsanlık dışı aşağılık durumlar sadece Avrupa’da yaşanmıyor, 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye’de de benzer olaylar yaşanıyor. Nisan ayından Nizip’te bulunan mülteci kampından yaşları 8 ila 12 arasında değişen 30 erkek çocuğa 3 ay boyunca tecavüz edildiği ortaya çıktı. Sığınmacı kamplarından çalışan E.E isimli şahsın 1,5 2 TL’ye cinsel istismarda bulunduğu ortaya çıktı. Suçlamayı doğrulayan E.E eylül ayında cezaevine gönderildi. E.E ile birlikte birçok kişi hakkında da soruşturma yürütülüyor.
Bugün bir kez daha kâğıt üzerinde göçmenler günü kutlanacak. Çocuk hakları aktivistleri küçük yaşta evlendirilen, tecavüze veya cinsel istismara uğrayan çocuklar için ayağa kalkacak, fakat yaşanan insanlık dışı olaylar bir türlü dinmiyor, kesin çözümler bulunamıyor. (TR724)