Avusturya’daki cumhurbaşkanlığı seçimini Yeşiller’in eski lideri van der Bellen’in kazanması Avrupa başkentlerinde memnuniyetle karşılandı.
Avusturya’da yapılan seçimde, solcu bağımsız aday Alexander Van der Bellen, rakibi aşırı sağcı Norbert Hofer’e galip gelerek ülkenin yeni Cumhurbaşkanı oldu.
Bir dönem Yeşiller Partisi’nin de başkanlığını yapmış olan Van der Bellen sonucun “özgürlük, eşitlik ve birlikteliğe dayanan”, Avrupa yanlısı bir Avusturya’ya olan desteği gösterdiğini söyledi.
72 yaşındaki Van der Bellen “Açık fikirli, liberal ve her şeyden önce Avrupa yanlısı bir cumhurbaşkanı olmaya çalışacağım” dedi.
Ekonomi profesörü olan Bellen, seçim kampanyası sırasında kozmopolit ve özgür bir Avusturya istediğini, eski sınırların yeniden çekilmesine ise karşı olduğunu söylemişti.
Göçmen karşıtı Özgürlük Partisi’nin adayı Hofer ise, Facebook hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “olağanüstü üzgün” olduğunu söyledi ve rakibi Van der Bellen’i seçim zaferinden dolayı tebrik etti.
Avusturya’da cumhurbaşkanlığı genel anlamda sembolik bir makam, ancak cumhurbaşkanının parlamentonun alt kanadı Ulusal Konseyi lağvetme ve seçimleri yenileme yetkisi var.
Avrupalı liderlerden tebrik
Bu seçimler, Avrupa Birliği’nde (AB) önümüzdeki dönemde üst üste yapılacak seçimler öncesinde popülist hareketlerin son durumunu göstermesi açısından yakından takip ediliyordu.
Sonuç, AB içerisinde mevcut düzeni savunan parti ve yetkililer tarafından memnuniyetle karşılandı.
Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk Van der Bellen’i “yürekten kutladığını” belirtirken, Almanya Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel sonucu “Sağcı popülizme karşı sağduyunun açık bir zaferi” olarak niteledi.
Fransa Cumhurbaşkanı Francois Hollande da Avusturya’ya “Avrupa’yı ve açıklığı” seçtiği için teşekkür etti.
Önümüzdeki yıl içerisinde benzer siyasi hareketlerin yükselişte olduğu Fransa, Hollanda ve Almanya da sandık başına gidiyor.
Anketlere göre yarış başa baş gidiyordu
Avusturya’da sandıktan çıkan sonuç birçok kişi açısından sürpriz oldu.
Seçim öncesi yapılan kamuoyu yoklamaları, adayların başa baş gittiklerini gösteriyordu.
İlk gelen sonuçlar, Bellen’in yüzde 53, Hofer’in ise yüzde 46 oy aldığını ortaya koyuyor. Yetkililer, resmi oy oranlarının farklı olabileceğini ancak kazananın değişmeyeceğini belirtiyor.
Hofer, Nisan ayında yapılan ilk turu kazanmış ancak Mayıs ayındaki ikinci turda yaklaşık 31 bin oyla kaybetmişti.
Özgürlük Partisi seçimde posta yoluyla kullanılan oylarda usulsüzlükler yapıldığı iddiasıyla sonuca itiraz etmiş ve Anayasa Mahkemesi Temmuz ayında bu itirazı kabul ederek, seçimleri iptal etmişti.
Tekrarlanan seçimlerde, bu kez Hofer, ilk tahminlerin gelmesinden çok kısa bir süre sonra yenilgiyi kabul etti.
Hofer, kendisini destekleyenlere teşekkür ederken, “bu işin olmamasından dolayı olağanüstü derecede üzgün” olduğunu belirtti.
Aşırı sağcı aday, Avusturyalılara kime oy vermiş olurlarsa olsunlar birlikte çalışma çağrısı yaptı.
Kazanmış olsaydı, Hofer, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana Avrupa’nın ilk aşırı sağcı devlet başkanı olacaktı.
Hofer seçim kampanyasında göç karşıtı bir strateji izlemiş ve AB’nin İngiltere’nin ayrılmasından sonra merkeziyetçi bir karakter benimsemesi ya da Türkiye’nin üye olması halinde, Avusturya’nın ayrılması gerektiğini savunacağını söylemişti.
Özgürlük Partisi bu kez itiraz etmeyecek
Mektupla kullanılan oyların da sayılmasıyla birlikte resmi sonuçların bugün açıklanması bekleniyor.
Özgürlük Partisi lideri Heinz-Christian Strache, bu kez seçim sonuçlarının iptali için yargı yoluna gitmeyeceklerini söyledi.
Strache, “Bu kez herhangi bir şikayet olmadığı çok açık… Bugün seçmenlerin oylarının uygun bir şekilde sayıldığından eminiz” diye konuştu.